Emre Kongar'ın gündeme ilişkin yazısı.
“Kırmızılı Kadın” (Woman in Red) ünlü sinema adamı Gene Wilder’in hem yönettiği hem de başrolünü oynadığı 1984 tarihli güzel bir komedi filmidir…
Kim derdi ki, yaklaşık otuz yıl sonra, 21. yüzyıl Türkiye’sinde, AKP iktidarının ve polis şiddetinin simgesi bir fotoğraf olarak yeniden önümüze gelecek…
Osman Orsal çekmiş…
Reuters dağıtmış…
Taksim Gezi Parkı’nı yok eden ceberut düzenlemeyi ve ağaç kesimini protesto eden halk ile polis arasındaki olaylar sırasında çekilmiş bir kare…
Bir kadın:
Belli ki protesto için gelmiş oraya…
Bir an, “çılgın kalabalıktan uzak” kalmış…
Tek başına, polisle karşı karşıya…
Ne saldırıyor…
Ne kaçıyor…
Gözleri yerde…
Yüzünde bir acı ifade…
Omzundaki çantasını sapından tutmuş…
Saçları, sıkılan biber gazının etkisiyle dalgalanmış!
Ayakları yere sağlam basıyor…
Kaderine boyun eğmiş…
Ama direnen…
Bir masumiyet heykeli sanki!
Karşısında bir polis:
Yüzünde gaz maskesi…
Dizlerini bükmüş…
Boynunu kısmış…
Elleri ilerde…
Hamle eder pozisyonda…
Kırmızılı kadının suratına biber gazı sıkıyor!
O kadın kimdir?..
Neden oradadır?..
O polis kimdir?..
Ne hissetmektedir?..
Zaten haykıran bu fotoğrafın arkasındaki insan öyküleri nedir?..
Totaliterliğe gidiş nasıl önlenir?