Gidin, Derdinizi Denize Anlatın

Taksim tartışması sonunda başladı.

Taksim tartışması sonunda başladı. Başbakan’ın, çılgın projelerini açıklarken ucuz çizgi filmlere benzeyen illüstrasyonlarla yeni Taksim Meydanı ve Topçu Kışlası’nı tanıtmasının ardından, öncülüğünü mimarların ve şehir plancılarının yaptığı sivil toplum hareketleri oluştu. Başta tepkiler son derece cılızdı. Ama özellikleTaksim Platformu ve Taksim Dayanışması’nın meydanda, Gezi Parkı’nda yaptığı ısrarlı etkinlikler kamuoyunun dikkatini bir ölçüde çekti. Yakın zamanda, tanınmış bazı sanatçıların öncülük ettiği Taksim Gezi Parkı Güzelleştirme Derneği’nin kurulması İstanbul kamuoyunda duyarlılığın arttığının bir göstergesi. Ancak ne yazık ki; Taksim’de yaşanan krizin boyutları, copların, taşların gürültüsüyle, gaz bombalarının sisleri arasından gelip gündemin başına yerleşti.

Artık Başbakan Taksim konusunda açık konuşuyor. Üstelik İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı zor durumda bırakmaktan da çekinmiyor. Kadir Topbaş daha kısa bir süre önce Topçu Kışlası’nın alışveriş merkezi olmayacağı konusunda teminat vermişti. Oysa rezidans bile olabilirmiş. Yani Gezi Parkı’nın artık kamusal bir alan olmayacağı kesin.

Taksim Meydanı’nda, Koruma Kurulu’nun itirazına ve işaret ettiği risklere rağmen Sıraselviler,Gümüşsuyu ve Mete caddelerinin kazılarak trafiğin yeraltına çekileceği de kesin. Hükümet, Taksim Meydanı’nı o son derece kötü hazırlanmış illüstrasyona benzetmekte kararlı.

Başbakan “Belki yarın Taksim miting alanı olmayacak. Sana neresi gösterilirse orada miting yapmak zorundasın” sözleriyle o illüstrasyonun altına imzasını attı. Tıpkı Kadir Topbaş’ın,Haliç Metro Köprüsü’nün mimari projesine imzasını atması gibi… Bu gidişle Kadir Topbaş da tıpkıErtuğrul Günay gibi Başbakan tarafından sürekli tekzip edilen bir siyasetçi olacak.

Başbakan’ın bundan sonra 1 Mayıs ve benzeri etkinlikler için gösterdiği adres Yenikapı’da deniz doldurularak inşa edilen meydan. Yenikapı’da 1 milyon 250 bin kişilik miting ve gösteri alanının inşaatına başlandı. Çalışmalar tamamlandığında Yenikapı sahilinde, 518 bin metrekarelik denizalanı doldurularak 715 bin metrekare büyüklüğünde bir meydan elde edilecek. 

Yenikapı’daki inşaata ilk tepkiyi mimarlar ve şehir plancıları gösterdi. Bundan sonra deniz manzaralı miting yapacak olan sendikacıların ise yine ruhu bile duymadı. 

Yenikapı sahilinde bu büyüklükte bir meydan inşa etmenin nereden bakarsanız bakın iler tutar bir yanı yok. Birçok uzmana göre deniz surlarının çevresi, Tarihî Yarımada’nın ara sokakları mümkün olduğunca insansız ve sakin bir yer olmalı. Uluslararası koruma altında olan bu bölgede bu denli büyük bir insan kalabalığı geri dönülmez tahribatlara neden olur. Yenikapı’da denizi doldurmak Tarihî Yarımada’nın siluetini ve özgün dokusunu bütünüyle bozar. Adeta Kartal, Pendik ya daBüyükçekmece sahili koparak gelip Tarihî Yarımada’ya yapışmış gibi olur. İstanbul taşrasının“kitsch” curcunası, 1700 yıllık tarihi olan, imparatorların mesken tuttuğu yarımadayı mahveder.

1 Mayıs mitinglerine hazırlanmayı bırakalı çok oldu. Fraksiyonların Taksim karnavalı hiç ilgimi çekmiyor. Bu bölgeyi kullanan birçok İstanbullu için de 1 Mayıs, trafiğin felç olduğu bir kriz günü. Ancak mitinglerin, şiddet içermeyen siyasi gösterilerin şehrin merkezinden uzaklaştırılması insan haklarına aykırıdır. Taksim Meydanı’nda miting yasaklamanın hak ve özgürleri gasp etmek olduğu, AİHM tarafından da tescillendi. Hiçbir hükümet emek örgütlerine, sivil toplum örgütlerine “gidin deniz kenarında, derdinizi denize anlatın” diyemez. 

Taksim Meydanı’nda yapılan yanlışın boyutları tüm kamuoyu için görünür hâle geldi. Yenikapı’daki meydanın inşaatı da yeni başladı. Sendikaların, odaların, sivil toplum örgütlerinin, aydın ve sanatçıların büyük bir kamuoyu hegemonyası oluşturması gerekiyor. Henüz İstanbul için geç değil.

● Türkiye’de arkeolojik kazı yapan ilk ilçe belediyesi olan Kartal Belediyesi Brias Sarayı kazısı için Anıtlar Kurulu’ndan onay bekliyor.

● Haliç Metro Köprüsü’nün tamamlanmasına çok az kaldı. Kamuoyu köprünün ışık ve renk oyunlarıyla nasıl “güzelleştirileceğini” merakla bekliyor.

Kuyubaşı Emin Baba dergahı

Edirnekapı’dan sur dışına çıkınca sağ taraftaki, Ayvansaray’a giden yol üzerinde bulunanKuyucubaşı Emin Baba Dergâhı’nın II. Mahmut devrinde yapıldığı tahmin edilir. Yeniçeri Ocağı’nın kaldırıldığı, Bektaşiliğin tasfiye edildiği bir dönemde inşa edildiği düşünülürse büyük zorluklar yaşmış bir dergâh olduğu açıktır. Bugünlerde semahane olarak kullanılır.

Etiketler

Bir yanıt yazın