İzmir Bölge İdari Mahkemesi, İzmir Barosu, Dokuz Eylül Hukuk Fakültesi Dekanlığı ve Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığı tarafından “Kentsel Dönüşüm, Farkındalık Yaratmak” adlı Sempozyum düzenlendi.
Tepekule Kongre ve Sergi Merkezinde yapılan sempozyumda kentsel dönüşümün hukuki boyutları ele alındı.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan İzmir Barosu Başkanı Sema Pekdaş, devletin en temel görevlerinden birinin yaşanabilir sağlıklı kentler yaratmak olduğunu belirterek, en temel insani gereksinimlerin karşılanmadığı,elverişli konut hakkının olmadığı, konutun kaderini belirlerken katılma hakkının olmadığı, kente ve kentsel hizmetlere erişimin zor olduğu ülkelerde demokrasi eşitlilik gibi kavramlardan bahsedilemeyeceğini aktardı.
Rant odaklı kentsel dönüşüm anlayışının yerine sağlıklı,yaşanabilir bir kentsel dönüşümü amaçlayan planlamalar yapılması gerektiğini vurgulayan Pekdaş “Yapı ve afet alanlarında bilimsel sosyal ve bütünlükçü bir yaklaşımı gerektiren kentsel yenileme hedef olmalıdır. Kentsel hakların konusu olan bu multidisipliner alanda coğrafyacılar,sosyologlar kent planlamacıları, kent bilimcileri, belediyeler, STK’ler ve kent sakinleri hep birlikte çalışmalı, hep birlikte üretmelidir. Kentsel hakların konuşulmadığı, özümsenmediği durumda ortaya ayrışma çıkacak ve toplumsal barış bozulacağı açıktır. En temel insan haklarına aykırı olan, hak arama hürriyetini gasbeden hukuki güvenlik hakkını ihlal eden düzenlemelere dikkat çekmek gerek” dedi.
Sempozyumun diğer bir konuşmacısı Dokuz Eylül Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Karakoç ise uygulanan kentsel dönüşüm projelerinin amacının mağduriyetlere yol açmak değil, mağduriyetler içinde yaşayanların mağduriyetini gidermek olduğunu dikkat çekerek şunları kaydetti “Ancak şu anda insanların başlarını soktukları evin başlarına yıkacak bir girişime dönüşmesi şüphesiz ki bir insan hakları ihlali olarak karşımıza çıkar. Bundan dolayı önce yasal düzenlemelerde, uygulamalarda ve bu düzenlemelerden dolayı yaşanan anlaşmazlıklarda insan hakkını, yaşama hakkını ve konut hakkını ihlal edebilecek bir sonucun ortaya çıkmasını önlemek gerekir. Halkın sağlıksız bir ortamda yaşaması söz konusuysa devlet bu sağlıksız ortamı insanca yaşanabilir bir hale dönüştürmekle sorumludur. Varsa düzenlemelerde eksiklikle uygulamalarda aykırılıklar bunlar düzeltilmesi gerekir.”
Panelin diğer konuşmacılarından İzmir Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Osman Ermumcu ise gecekondulaşmanın önüne polisiye tedbirlerle geçilemeyeceğini aktararak “Çarpık kentleşmeyi önleyecek çözümlerden biri de kentsel dönüşümdür. 6306 sayılı Yasa bu konuyu radikal bir şekilde çözümlemiş. Bu mevzuatın vizyonunun büyüklüğü, kentlerin büyük bölümlerinde belki on yıllarca sürecek inşaat faaliyetleri görmesi, başta inşaat sektörü olmak üzere onun aktörlerini harekete geçirmiştir” dedi.
6306 sayılı Kanun ile kentsel dönüşümü konu edinen Belediyeler Kanunu’nun 73. maddesinin aynı anda yürürlükte olmasının kentsel dönüşümle ilgili birçok sorunun cevabını muğlaklaştırdığını ifade eden Ermumcu sözlerini şöyle sürdürdü “İdari Hakimler olarak kentsel dönüşüm bizim için muhtemelen 10 yıllar sürecek binlerce davanın açılacağı yeni bir dava türü demek. Yasayı ve yönetmeliğimi incelediğimizde 73. madde uygulamalarından da yaptığımız çıkarımlardan da bu yasa uygulamasının bize yeni kendine özgü ve uzun yıllar sürecek binlerce dosya olarak geri döneceğini düşünüyoruz.” Sempozyum sunumların devam etmesi ile son buldu.