TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğrencileri Oğuz Kağan Erge ve Burçin Pelin Kantaş'ın, Ali Sinan ve Aslı Alanlı yürütücülüğündeki ''STUC'' tasarım stüdyosu kapsamında, uluslararası yarışma olan ''LIBGEN: Towards a New Class of Evolutionary Libraries'' için hazırladıkları ''STOP-MOTION'' isimli projeleri 2.lik ödülü aldı.
Kavramsal Analiz
Kütüphane tanımı bugün, ‘’Belli bir sisteme göre sınıflandırılan kitap ve benzeri materyallerin biriktirildiği, saklandığı, okuyucu ve araştırmacıların istifadesine sunulduğu yer. ‘’ iken,
Kütüphaneler aslında dünyaya daha farklı davranmaktadır. Kütüphane’nin tanımında olduğu gibi bir birikim söz konusu olsa da, biriken tek şey aslında kitaplar değildir. Aynı zamanda insanların, deneyimlerin, kültürlerin ve kentin biriktirildiği mekanlardır.
Birikim süreci ise, aslında kümülatif bir akış içinde gerçekleşir. Birbirlerine eklenerek ve birbirinden türetilerek yeni olanaklara yol açılır. Bu potansiyel varyasyonların toplamı ise birikim sürecini oluşturur. Bundan dolayı da kütüphaneler ve kentler, aslında birbirini kapsayacak şekilde kümülatif akış mekanlarıdır.
Hacimsel Ölçek
Mekansal ölçekte bakıldığında ise bu kümülatif olgu, fiziksel akış ve düşünsel akış olarak iki alt başlıkta incelenebilir. Ancak bu irdeleme perspektifi, aslında algılanan hacmin davranışıyla ilgilidir ve insanlar üzerinde her zaman etkin bir faktör olmuştur. Öyle ki; insanın içinde bulunduğu hacme ettiği nüfuz, boşluğun kurgusu ile doğrudan ilişkilidir.
Örneğin, piknik yapmaya gittiğiniz bir yerde çimlere uzanıyorsunuz ve etrafınızda sizi saran süper bir hava var. İnsan bir noktada gökyüzündeki boşluğu hissetmeye başladığında, aynı zamanda düşünsel bir akışa da başlar. Gökyüzü, aslında burada insan algısı için sınırsız bir boşluk belirtir. Bu kurgusal boşluk ise, kişiyi etrafındaki dinamik faktörlerden uzaklaştırarak düşünceleriyle baş başa bırakır.
Diğer bir yandan, hacmin içini parçalamaya başladığınızda, insan algısı onu bütünsel algılamaktan ziyade, parçalı bir şekilde algılayacaktır. Dağılan hacmin her parçası ise, dinamik bir faktör olarak eylemselleştiğinden, bu parçalı algılama durumu insanı düşünselden ziyade fiziksel akışın bir parçası haline getirecektir.
Örneğin, kalabalık bir sokakta yürüdüğünüzü hayal edin. İnsanlara çarpmamak ve düşmemek için algınızın açık olması gerekmektedir. Aslında bu kalabalık sokaktaki insanları, hacmin parçaları olarak düşünebiliriz. Tam tersi durumunu ele aldığımızda ise, düşünsel sürüklenmenin gerçekleştiğini fark edeceksiniz. Şöyle ki, az önce bahsettiğimiz kalabalık sokağı şimdi geç saatlerde hayal edelim. Kimsenin olmadığını ve yürüdüğünüzü düşünün. İstemsiz bir şekilde bir süre sonra kendinizi kendinizle baş başa bir şekilde düşünürken bulacaksınız.
Kurgusal Yaklaşım
Tasarım kurgusu, kent ile kütüphane arayüzünde yer alarak kentten gelen fiziksel durum ile kütüphanenin barındırdığı düşünsel durumu inceler. Fiziksel durumu ‘’acting’’ olarak kurgularken, düşünsel durumu ise ‘’thinking’’ olarak kurgulayıp birbirleriyle mutualist ilişki kurmalarını sağlar. Bu diyalektik ilişki ise mekan varyasyonlarını çeşitlendirerek evrimsel arayüzler oluşturur.
Bu evrimsel varyasyonlar, -zaman ilerledikçe değişen ihtiyaç ve eylem dinamikleri öngörülerek- adaptasyon yeteneği yüksek mekanlar önermeye çalışmıştır. Kentler geliştikçe, bu ilerleme durumu kütüphaneye de yansıyacağı için aslında bulunduğu çağa paralel var olması düşünülmüştür. Hatta, kütüphanede gerçekleşeceğini düşündüğümüz düşünme ve üretim durumlarından dolayı, içinde bulunulan zamanın bazı noktalarında kütüphane önerisinin, çağına öncülük edecek gelişmelerin ve üretimlerin mekanı haline gelebileceği de düşünülmektedir.
Kapsayıcı Erişim
Tasarım önerimiz, kütüphaneyi kentin devamında şekillenen bir mekan olarak gördüğü için, aslında her kesimden kullanıcıya erişimi ön planda tutmayı amaçlamıştır. Aynı zamanda mekânsal kurgu oluşturulurken, farklı ihtiyaçlara ve bu ihtiyaçların ürettiği eylem mekanlarına olanak tanıyacak şekilde düşünülmüştür. Bu eylem mekanları ise; kentten, kütüphaneden ve aralarında kurdukları mutualist ilişkiyi sorgulanarak tekrardan üretmeye çalışılmıştır.