Milliyet Gazetesi yazarı Mehmet Tezkan, İstanbul'u beton yığınına dönüştüren projeleri eleştiriyor.
‘Silahını bırak. Silahsız olarak geçiş yap. Gidecek olan silahını nereye bırakırsa bıraksın, gömerse gömsün. O bizi ilgilendirmiyor’ sözlerinin gölgesinde kaldı..
Hak ettiği yankıyı bulmadı..
Ses getirmedi ama Başbakan’ın belediyelere yönelik çıkışı da çok önemliydi..
Ne mi dedi?
‘Metropoller beceriksiz ve estetik dünyası olmayan, estetik ruhu olmayan ellerde adeta nekropole yani ölü şehirlere dönüştü.’
Başka..
‘Beton zeminler üzerinde çocuklara hayat inşa edilmesi haksızlık. Halbuki bizim onlara çimen zeminleri hazırlamamız lazım.
Bırakalım oralarda yuvarlansınlar, bırakalım oralarda oynasınlar. Toprakla yoğrulsunlar.’
Sözlerinden bir alıntı daha..
‘Şuradan biraz daha rant elde edelim, onun için emsali 1.5 değil 3’e çıkaralım. Allah aşkına bu mantıktan vazgeçin.(..) Tarih sizi affetmez, millet sizi affetmez.’
Başbakan bu sözleri AKP’li belediye başkanlarına söyledi.. Hem uyarı hem de özeleştiri niteliğindeydi..
Çünkü..
Yerel yönetimlerin büyük bölümünde 10 yıldır AKP damgası var..
İstanbul, Ankara gibi önemli merkezler dahil birçok yerde 20 yıldır..
1994 yerel seçimlerinde beri..
Mesela İstanbul’a bakalım.. Erdoğan’ın 1994 yılında belediye başkanı seçildiği günden beri İstanbul’u aynı anlayış yönetiyor..
Başbakan’ın gözü İstanbul’un üzerinde.. İlgisini hiç kesmedi..
Peki kent nasıl bir kent oldu?
Beton yığını..
Başbakan çocuklara toprak zeminler hazırlamamız lazım, bırakalım oynasınlar, toprakla yoğrulsunlar diyor ya.. İstanbul’da tam tersi yapıldı..
Hemen somut güncel bir örnek vereyim..
Mecidiyeköy’deki eski Ali Sami Yen Stadı ile Zincirlikuyu’daki eski Karayolları merkezinin arası 1.5 kilometredir..
Bu saydığım iki yere iki dev proje yapılıyor.. Yetmemiş ki o kısa mesafeye iki dev proje daha sokuşturulmuş..
Bu yapılırken.. Bir metrekare çim zemin bırakılmış mı? Çocuklar toprakla buluşturulsun diye çaba gösterilmiş mi?
Hayır..
Peki, dört dev proje yapılıyor ya.. Bitince yüz binler aynı noktaya akacak.. Dört metre yeni yol açılmış mı?
Hayır..
Toplu ulaşım geliştirildi mi?
Hayır..
Başbakan’ın dediği gibi, biraz daha rant elde edilmesi düşünülmüş!..
Başbakan uyarıyor ama galiba geçti Bor’un pazarı!..
Çamlıca Tepesi’ne cami için ilk kazma vurulmuş.. Hafriyat başlamış..
Caminin kimin eseri olacağı, kimin damgasını taşıyacağı belli değil..
Şunu demek istiyorum..
Sultanahmet Camii gibi, Pertevniyal Valide Sultan Camii gibi, kimliği, kişiliği, kendine özgü mimarisi yani mimarı olan bir cami mi olacak..
Yoksa Ankara’daki Kocatepe Camii gibi taklit camiler, kopya camiler listesine mi kaydedilecek..
Taklit mi olacak, orijinal mi?
Muallak..
Karma olacak denmez herhalde..