Bursa'nın 2030 yılı stratejik çevre planı açıklandı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Bursa’nın geleceğine dönük ana kararların alındığı çalışmayla ilgili olarak, “Yüksek hayat standartı vizyonu ile 60 akademisyen tarafından toplumun bütün kesimlerinin görüşü alınarak şekillenen 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı, şeffaflık açısından Türkiye’ye örnek oluyor” dedi.
Bursa’nın 2030 yılı stratejik çevre planı açıklandı. Göç ve nüfus artışının yavaşlamasını öngören plana göre, 2030 yılında Bursa’nın nüfusu 3 milyon 400 bin kişi olacak. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, yüksek hayat standardı vizyonu ile yaklaşık 60 akademisyenin koordinatörlüğünde, şeffaf, katılımlı bir çalışma ile şekillenen 1/100 bin ölçekli çevre düzeni planının Türkiye’ye örnek olduğunu söyledi. Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan ve 5 üniversiteden 60 akademisyenin çalıştığı, şehrin tüm kesimlerinin tavsiyeleri ile şekillenen 2030 yılı 1/100.000 ölçekli İl Çevre Düzeni taslak planı, düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuna tanıtıldı. Dobruca Sosyal Tesisleri’nde yapılan sunumda Proje Koordinatörü ÎTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Başkanı Prof.Dr. Handan Türkoğlu, yoğun emek harcanarak hazırlanan plan hakkında bilgiler verdi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, sunum öncesi yaptığı konuşmada, Bursa’nın geleceği açısından büyük önem taşıyan ve geleceğe dönük ana kararların alındığı çalışmanın planlamada katılımcılık bakımından Türkiye’ye örnek olduğunu söyledi. Çalışmalar çerçevesinde, bugüne kadar proje paydaşları ve toplumun farklı kesimleri ile 180 toplantı yapıldığını ve bu toplantılara 2.780 kişinin katıldığını belirten Başkan Altepe, “Bu tür nazım plan çalışmalarında en fazla tenkit edilen, şeffaflık ve katılımcılık olmadığıdır. Birilerinin gelip planları yaptığı söylenir. Ancak biz 20 uzman hoca ve 60 akademisyenin katkılarıyla yaptığımız bu planlamada toplumun tüm kesimlerine ulaştık. Büyükşehir Belediyesi, valilik, ilgili kamu kurumları, meslek odaları, akademik odalar, iş adamları, basın mensupları bu konuda katkı koyacak kim varsa hepsinin iştirak etmesi sağlandı” dedi. Planı ‘kentin ortak çalışması’ olarak nitelendirilen Başkan Altepe, kentin geleceği açısından bu planlamaya herkesin uyması gerektiğinin altını çizdi. Hedef yüksek hayat standardı sağlamak Proje Koordinatörü İTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Başkanı Prof.Dr. Handan Türkoğlu da gerek planlama aşaması gerekse elde edilen verilerle Bursa’nın bugünü ve geleceği hakkında bilgiler verdi. Tarımdan sanayiye, depremsellikten yapı stokuna kadar Bursa’nın mevcut durumunun rakamlarla ortaya konulduğunu, planlamanın da hem fiziki hem de ekonomik ve sosyal dengeler gözetilerek yapıldığını ifade eden Türkoğlu, “Ortak vizyonumuzu doğal ve kültürel zenginliğini koruyan, sektörel çeşitliliğini yaşatan, insan, çevre ve bilgi odaklı geliştiren ve yöneten, rekabet gücüne sahip, yenilikçi, kalitesi yüksek, güvenli ve bölgesinde öncü Bursa olarak belirledik” dedi. Koruma maksatlı planlama Planlamaya katkı veren tüm çalışma gruplarının belirli temel ilkeler üzerinden hareket ettiğini dile getiren Türkoğlu, su kaynakları, orman alanları ve tarım alanların ile arkeolojik alanların ağırlıklı olarak korunmasını öngördüklerini kaydetti. Şehirciliğin bir numaralı temel ilkesinin ‘hava koridorları’ olduğunu ifade eden Türkoğlu, “Çalışmalar kapsamında Bursa’nın hava akışlarını oluşturan hava koridorları çıkarıldı. Buraları şehrin akciğeri olarak düşünebiliriz. Bu koridorlar yerleşime açılmış olsa bile boşaltılması ve buraların rekreasyon alanlarına dönüştürülmesi şehrin geleceği açısından önemli. Yine konut grubumuzun yaptığı çalışmalarda zemin açısından sakıncalı ve düzensiz yapılaşma yüzünden Bursa’nın karnesi maalesef zayıf. Doğal değerler üzerine ve sakıncalı alanlar üzerine yerleşmeler var. Düzensiz alanların önemli bir kısmı da tarım alanları üzerinde. Yine konut alanlarının yüzde 89’u yer bilimleri ve doğal alanın işgali bakımından sakıncalı alanlarda bulunuyor. Hem düzensizlik, hem yüksek yoğunluk riski artıyor. Osmangazi ve Yıldırım ilçelerinin sakıncalı olduğunu söyleyebiliriz. İnegöl ve Gemlik sıkıntılı. Burada dağ bölgelerinin güvenli olduğunu söylemek mümkün. Karacabey ve Mustafakemalpaşa ile İnegöl, Yenişehir, İznik Orhangazi tarafında tarım alanlarını koruyacağız” diye konuştu. Bursa’nın yüz ölçümünün yüzde 48’i orman, kalan yüzde 52’inin çok büyük bir bölümünün de sulanabilir tarım alanı olduğuna işaret eden Türkoğlu, şehirde yeni yerleşim alanları açmanın zor olduğuna işaret etti. Mevcut yapıların iyileştirilmesi ve dağ yöresi gibi kırsal alanlarda, bahçeli nizam ikametlerin geliştirilmesini tavsiye eden Türkoğlu, ulaşım master planına göre toplu ulaşımın iyileştirilerek tarihi şehir merkezine araç girişinin azaltılmasını tavsiye etti. Dönüşüm bütün olarak ele alınmalıdır Kentsel dönüşümün mutlaka üst ölçekli planlar doğrultusunda ele alınması gerektiğini dile getiren Türkoğlu, “Kentsel dönüşüme Yıldırım ve Osmangazi gibi yoğun yapılaşmış, düzensiz ve sakıncalı alanlardan başlamanın uygun olduğunu düşünüyoruz. Dönüşüm mutlaka üst ölçekli planlarla ele alınmalı. Parça parça yapılan dönüşüm uygulamaları birbirinden kopuk olacak ve sonradan çeşitli sıkıntıları yol açabilir” dedi. Yeni bir sanayi alanı öngörmediklerini, mevcut sanayi bölgelerinde bile % 35 boş yerlerin değerlendirilmesi gerektiğini, sadece çevreye zarar veren ve riskli alanlarda bulunan sanayi bölgelerinin taşınması öngörüldüğünü ifade eden Türkoğlu, Mustafakemalpaşa, Karacabey, İnegöl ve Yenişehir’de tarıma dayalı sanayinin gelişmesi gerektiğini bildirdi. 2030 yılı Bursası 3.4 milyon olacak Bursa’da 1998 yılında hazırlanan 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında hedeflenen nüfus tahmininin tutmadığını hatırlatan Türkoğlu, o planda Bursa’nın 2005 yılı nüfusunun 3 milyon 150 bin olarak öngörüldüğünü, ancak bu rakama günümüzdeki bile ulaşılamadığını vurguladı. Kendi yaptıkları ‘Bursa İli Uzun Dönemli Nüfus Tahmini’ çalışmasında elde edilen sonuçlara göre Bursa’nın 2030 yılındaki nüfusunun 3 milyon 389.520 olarak öngörüldüğünü ifade eden Türkoğlu, sanayi ve tarım sektöründe istihdamın azalacağını, turizm ve hizmetler sektöründe ise istihdam artışı yaşanacağına dikkat çekti. Bu plan üzerine merkezi yönetimin bölgesel plan değişiklikleri yapmasının da uygun bir tarz olmadığını şehir plancıları olarak dile getirdiklerini anlatan Türkoğlu, bu tarz vizyonel planların yerinden yapılmasına işaret etti. Bursa Büyükşehir Genel Sekreter Yardımcısı Bayram Vardar da 2014 yılından itibaren yeni büyükşehir kanunu ile ilin bütün coğrafi sınırı planlama hakkına kavuşacaklarını hatırlatarak, bu plana göre daha küçük ölçekli planları geliştirmeye çalışacaklarını kaydetti.