Akira Kurosawa’nın Bize Söyledikleri

Ünlü yönetmen Akira Kurosawa'nın yazarlığını ve yönetmenliğini yaptığı 1990 tarihli Yume (Düşler) isimli film, insanoğlunun geçmişten bugüne doğada yarattığı yıkıma dair çarpıcı metinler sunuyor.

“Düşler” isimli film, Kurosawa’nın hepsi doğayla ilişkili farklı rüyalarını anlattığı 8 kısa filmden oluşuyor. Her biri bize, bugünkü manzaraya bakıp doğayı yeniden düşünme fısatı veren bu kısa filmlerden “Su Değirmenleri Köyü” başlıklı kısa filmin sunduğu ise oldukça noktasal ve çarpıcı bir etki yaratıyor. Teknolojinin, modernleşme arzusunun, insan konforunun doğada yarattığı tahribatı eleştiren film, bugünkü doğa katliamlarını da gözden geçirmemizi sağlıyor. Bu bağlamda Türkiye’ye baktığımızda, ülkeye hizmet başlığı altında sunulan HES’ler, nükleer enerji santralleri, 3. köprü ve otoyol projeleri, çılgın projeler, gözümüze çarpan yalnızca birkaç örnek.

Yemyeşil bir doğanın içinde yer alan köydeki yaşamın gösterildiği filmde, yaşlı değirmenci ile gencin diyalogları birçok sorgulamayı da beraberinde getiriyor. Köyde ne elektrik vardır ne de tarlalarını sürmek için traktör. Değirmenci, gence bunlara htiyaç duymadıklarını söyler. Geceleri karanlıkta yıldızları görebilmek, hayvanlarıyla tarlalarını sürmek yeterlidir onlar için. Yaşlı değirmencinin sözleri genci hayretler içinde bırakırken bizleri de kendimize getirir: “Günümüz insanı, doğanın bir parçası olduğunu unutmuş vaziyette. Hayat kaynakları olan doğayı yok etmeye devam ediyorlar…. Her şey kirletiliyor temizlenmemek üzere! Kirli hava ve kirli su insanoğlunun ruhunu da kirletiyor.”

Bizler doğanın bir parçası olmayı unutup onun sahibi olmaya çalıştığımız sürece bu katliamlar sürüp gidecek. Belki bugün önümüzde umutla dolacağımız bir manzara da yok. İçinde yaşadığımız doğanın, sermayenin sosyal sorumluluk projelerine, pazarlama stratejilerine konu olamayacak kadar değerli olduğunu artık görmek gerek.

Etiketler

Bir yanıt yazın