Oscar Töreni'ne sadece 6 gün kaldı! Sizin için En İyi Film dalında aday olan filmleri izlemeye ve bu filmlere ruhunu veren mekanları incelemeyi sürdürüyoruz...
2013 yılında Akademi En İyi Film dalında adayları şu şekilde belirledi:
Ne kadar vahim bir olay olsa da Amerikalılar 9/11’in acılarını bu felaketten kazandıkları milyonlarca Dolar ile sarıyor olmalılar. Hollywood 9/11 olmasa son yıllarda ne yapacaktı inanın bilmiyorum. Bu senenin 9/11 filmi Amerika’nın kahraman kadın yönetmeni Kathryn Bigelow’dan geliyor: Zero Dark Thirty!
Eğer insanoğlu gerçekten Ay’a ayak basmadıysa ve yıllardır beynimize kazınan o görüntüler bir sette çekildiyse, aynı durum Usama Bin Ladin operasyonu ve Zero Dark Thirty için de geçerli…
Son 2 filmi ile Amerikan Sineması’nın Serdar Ortaç’ı haline gelen Kathryn Bigelow, bu kışın hit filmini çekmeyi yine başarmış. 2010 yılında The Hurt Locker ile En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Özgün Senaryo, En İyi Montaj, En İyi Ses Kurgusu ve En İyi Ses Miksaj dallarında ödülleri evine götürmüş eski kocasına karşı en büyük zaferlerinden birini almıştı. Normalde hemcinsim olduğundan dolayı gereken desteği vermem gereken Bigelow’a klişeliğinden ötürü saygı ve sevgi besleyemiyorum açıkçası. Bigelow bu zaferini askeri dilde 00:30 anlamına gelen Zero Dark Thirty’de bir kadın CIA ajanı üzerinden taçlandırıyor.
Film hakkındaki olumlu ve olumsuz eleştiriler almış başını gidiyor. Bu tartışmalar sinematik olmaktan çıkıp politik hale gelmiş durumda…
Ayşıl Özmen film hakkındaki yorumları bir araya toplamış:
“Bir çok yönden çığır açan bir film. Film, baş kahramanı gibi acımasız. Chastain, ikinci Oscar adaylığını elde edecek.
Anne Thompson – Thompson on Hollywood
Güçlü bir gerilim. Zero Dark Thirty, tempolu, ağırbaşlı, zekice ve zarif bir şekilde ilerliyor. Kathryn Bigelow, Hollywood’un cesur yönetmeni… Tarzı özgün ve kendinden emin.
Richard Corliss – Time
Bigelow, ikna edici görüntüler ve aksiyon konusunda o kadar başarılı ki; karmaşık sahneleri çekmek onun için hiç problem değil.
Kenneth Turan – Los Angeles Times
Olağanüstü sürükleyici. Chastain daha önce ondan istenmeyen şekilde filmi yürütüyor. Unutulmaz ve derinden hissettiğimiz bir karakter yaratmış. Zero Dark Thirty, Bigelow’un şu ana kadar yaptığı en kişisel film olabileceği kadar en etkileyici film de olabilir, izleyenler filmi yapanların Maya karakteriyle yansıttığı yoğunluğu sürekli olarak hissediyor.
Todd McCarty – The Hollywood Reporter
Yüksek Gerilimde İnanılmaz Bir Yolculuk! Chastain Olağanüstü.
Peter Travers – Rolling Stone
…Ve Bir Baş Yapıt
Kathyrn Bigelow’un Bin Ladin’i öldürdüğü epik “Zero Dark Thirty”si şu ana kadar yapılmış en tarafsız gözüken “Yaşasın Amerika!” filmi. …filmin kahramanı silahlı maço bir erkek değil. Erkeklerin sözünün geçtiği dünya da bir kadın, CIA ajanı Maya (Jessica Chastain); hem mecazen hem de gerçek anlamda.. sinemanın parçası olarak olağanüstü dikkat çekici – inanılmaz bir başyapıt. Chastain güçlü bir oyuncu: Vücudunda ki gerilimi okuyabiliyorsunuz. İşkence gören bir teröristin çığlık atışlarını izlerken kollarını sıkıca göğsünde birleştirip, istemsizce gözlerini kaçırıyor. Ama Maya yine de programa uyuyor.
Ve “Zero Dark Thirty”nin sonunda Chastain’ın fiziki hali değişiyor. Artık şüphe duymuyor. Minyon yapılı güzel Maya (Jessica Chastain) Amerikan erkeklerini zayıflıklarını yenmeye zorluyor. “Zero Dark Thirty” bir kadının karanlık tarafının rızasını alıyor; bir kadın yönetmen şu ana kadar çekilen en iyi, tatsız gerilimi yapıyor.
David Edelstein – New York“
Film 85. Akademi Ödülleri’nde 5 adaylığa sahip. Altın Küre’de ise 4 ödül kazandı.
Filmin set tasarımları Lisa Chugg ve Onkar Khot tarafından yapılmış. Chugg’ın ismini daha önce Inception, The Dark Knight, Black Hawk Down, Prozac Nation, Enigma ve The Tudors’da duymuştuk.
Filmin bir bölümü Hindistan’ın bir şehri olan Chandigarh’da yer alan PEC University of Technology’de çekildi. Bunun asıl nedeni ise bu şehrin Pakistan’da bulunan Lahore ve Abbottabad’ a fazlaca benzemesi. Filmin geri kalanının 5/7’si ise Ürdün’de çekildi. Bazı ikinci derece çekimler ise gerçekten de Pakistan’da yapılmış…
Ne diyeyim, izlemesi kolay olmayan bir film. Özellikle de film boyunca izlediğimiz sefalet insanın içini bayan cinsten.
Filme yansıtılan Pakistan ve Afganistan’daki yerleşimleri gördükten sonra kendimi yurdumun varoşlarına şükrederken buldum…