Şehircilik Bakanlığı, "afet riski" kapsamına rantı yüksek merkezleri aldı. Uzmanlar ise, uygulamayı merkezden sürgün diye yorumladı.
Bakanlık “konutlar yapılınca öncelikli olarak orada yaşayanlara teklif sunuluyor” dese de yapılacak evlerin fiyatı orada yaşayanların karşılayamayacağı boyutlarda.
Radikal’in haberine göre, İstanbul’un zemini sağlam ve rantı en yüksek bölgelerinden biri olan 10 bin kişinin yaşadığı Sarıyer Derbent Mahallesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından “riskli alan” ilan edildi. Böylece 10 bin kişinin, bölgeden göç ettirilmesinin önü açıldı. Aynı uygulama Ankara Kızılay’daki lojmanlar için de yapıldı. Devlet Mahallesi olarak bilinen bölge “riskli alan” ilan edildi. SİT alanında kalan 460 konuttan oluşan lojmanlar yıkılacak. Yerine, bakanlık yetkililerinin açıklamasına göre parklar, yürüyüş alanları da olan “butik” proje hayata geçirilecek. Bakanlığın kent merkezlerindeki riskli alan uygulamaları tartışma yarattı. Bakanlık yetkilileri, “Kimse mağdur olmayacak” dese de uzmanlar, uygulama ile prestijli kent merkezlerinden sürgün yaşanacağını dile getiriyor.
Risk, ranta bahane oluyor
Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhçu: Afet Kanunu deprem dönüşümünden çok yeni rant alanları yaratmak, yoksul ama yıllardır kentin merkezinde yaşayan insanları kent dışına çıkarmak için kullanıyor. Yasa bu şekilde uygulanmaya devam ederse rantı yüksek kent merkezlerinden büyük oranda sürgün yaşanacak.
Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman: Bakanlığın Afet Kanunu’nu uygulama şekli tamamen ranta dönük. Örnekleri görünce kentlerin merkezlerindeki prestijli alanların riskli ilan edilip boşaltılacağını görüyoruz. Bir nevi sürgün yaşanacak.
Sarıyer Belediye Başkan Yardımcısı Sevim Atalay: Sarıyer Derbent’te yaşanan tam bir sürgün uygulamasıdır. Bakanlık yetkilileri, konutlar yapılırken öncelikle bölgede yaşayanlara teklif edeceğini söylüyor. Şimdi 100 lira olan konutun değeri 1 milyona çıkacak. Burada yaşayanların bunu alması mümkün değil.
“Önce orada yaşayanlara teklif sunuyoruz”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri ise Afet Kanunu kapsamında kentlerde rezerv konut alanlarının tespit edilmeye çalışıldığını kaydederek, şöyle konuştular, “Rezerv konut alanı kamuya ait boş alanlardan seçiliyor. Bu alanlarda gecekondular var ise konutlar yapılınca öncelikli olarak orada yaşayanlara konut almaları için teklif sunuluyor. Sürgün yok yerinde dönüşüm var.”