Bu haftanın soruları bienal üzerine yoğunlaştı. Örnek soru: 'Bienale gidip de baktığımız eseri anlamamak normal mi? İnsan kendini aptal gibi hissediyor.'
Güncel Sanat Kafası’ndan yeni haberdar olan bir okuyucu geçen gün Twitter’dan bu köşeyi okullara ders olarak vermemi önerdi. Keşke ilkokulda dağ- güneş-nehir üçlemesi yapmadığımız bir sanat dersi de olsa! Geçen bienalde öğretmenleriyle gezen bir grup ilkokul öğrencisi görmüştüm, anlatılınca tüm işleri şıp diye kavrıyorlardı!
Tesadüf o ki bu haftanın soruları bienal üzerine yoğunlaştı. Bu hafta ‘Bienal Türkçe mi oluyor?’ diye sorandan tutun da bu senenin bienal teması ‘Anne Ben Barbar mıyım’ı ‘Anne Ben Berber miyim’ diye yorumlayan bir kuaföre kadar oluşan kafa karışıklığını gidermeye çalışacağım.
Soru: Bienale gidip de baktığımız eseri anlamamak normal mi? İnsan kendini aptal gibi hissediyor. @anlamsalçerçeve
Sevgili @anlamsalçerçeve öncelikle şunu bil ki çoğu güncel sanat işi (eseri) ilk baktığında sana direkt olarak bir şey ifade etmeyebilir. Bu seni caydırmasın! Güncel sanat bir işe tek bir anlam yüklemektense seyircisinin onu nasıl yorumladığını önemseyen bir alan. Yorumlama işine başlangıç olarak gittiğin bienalin temasını biraz araştırabilirsin.
Mesela ‘İsimsiz’ temalı geçen İstanbul Bienali’ni sırf adına bakıp da anlamaya çalışanlar senin gibi biraz düş kırıklığına uğradı. Oysa ki bienalde serginenen tüm işler kült sanatçı Felix Gonzalez Torres’in ‘İsimsiz’ adlı serilerine referans veriyordu. Anlayacağın biraz okuma biraz da pratikle anlamayı kotarmak zor değil!
Soru: Bu yılki bienalin adı “Anne Ben Barbar mıyım?” ne demek diye düşün düşün bulamıyorum. Sahi ne demek? @bendemi
Sevgili @bendemi, inan ben de senin nasıl bu hale geldiğini düşünmeden duramadım. Sakin ol, bu sadece bienalde göreceğimiz işler için bir çıkış noktası. Aslında bu başlıktan yola çıkarak İstanbul’u, şehirdeki kamusal alanları ve kentsel dönüşümü tartışmaya açacak bir tema bu.
Kamusal alan, kentsel dönüşüm gibi laflar belki sana çok tanıdık gelecek ama bir de şöyle düşün: Belki de seni uyutmayan bu soru sayesinde herkes senin gibi bir an duraklayıp, içinde yaşadığı- başkalarıyla ortak kullandığı kamusal alanlara karşı kendi sorumluluklarını sorgulayacak. Tabii umarım ki gerçek barbarlar da sorudan biraz nasibini alabilir!
Soru: Dünya üzerinde kaç tane sanat bienali vardır? Özellikleri nelerdir? @dörtmevsim
Sevgili @dörtmevsim, yazılı sorusu gibi soru sormuşsun! Ama doğru bir yere işaret ettin, zira küreselleşen sanat piyasasında bienallerin sayısı da hızla çoğalmakta. Bildiğim kadarıyla farklı ülkelerden 100’e yakın şehirde sanat bienali organize ediliyor. Ama sorun şu ki, sanatı kültür turizmine endeksleyen pek çok bienal, kötü organizasyon ya da yeterli finansal destek bulamadığı için henüz daha ikincisi düzenlenmeden sona eriyor.
Sanat bienallerinin en eskisi Venedik’te başlamış, bugün en bilineni de Venedik Bienali. Bunun yanısıra Havana, Taipei, Sao Paolo ve İstanbul’daki bienaller de diğer bilinen örneklerden. Hepsini gezeyim derken bir dünya turu yapabilirsin.
Soru: Ben de bir sanat bienali düzenlemek istiyorum. Bu işten kar edebilir miyim? @istanbuludinliyorumgozlerimkapalı
Hayır edemezsin.
Soru: Neden, neden, neden?
Sevgili @istanbuludinliyorumgozlerimkapalı eğer doğru dürüst yapabileceğine inanıyorsan tabii ki bir bienal düzenleyebilirsin. Ama bil ki işin çok zor. Zira ufak çaplı fiyaskoya dönüşen benzer örnekleri gördük. Kâr meselesine gelince bence kendine bir oto galeri falan aç, senin için daha kârlı olur derim! Çoğu insan bienalleri açılış partileri ve kokteyllerden ibaret sansa da, asıl görevin sponsorluk peşinde koşmakla geçebilir. Bu arada istersen sanatçıları örgütleyebilirsin, zira katılan sanatçıların bienalden bir ücret almadığı da işin başka bir tarafı!