Proje Raporu
‘DİYALOG’ | Sokak, salonlarımızın iki kapı ötesi; şehrin ise koridorlarıdır.
Sokak, herkese aittir ve hiç kimseye aittir.
Sokak bir paylaşım alanıdır.
Sokak, kentlinin ortak mekanıdır.
Kapısı sokağa açılanın da, içinden gelip geçenin de eşit kullanım haklarına sahip olduğu, kentin en temel kamusal alanıdır. Yapılı çevrenin katı kütleleri kırılıp, farklı kullanıcılara imkan sunmaya başladığında, kentin kendisi içindeki insanlarla beraber yaşamaya başlar. Kentli bu yaşayan şehirde, şehrin yaşamı üzerinde söz hakkına sahip olabildiğinde ise bulunduğu yeri benimser.
Sahip olduğumuz en yakın ve en bize ait olan kamusal alandır.
Şehirler insanların toplumsal varlık olarak etkileşime girdiği mekanlardır. İnsan, her ne kadar bu mekanın yaratıcısı olsa da, zamanla kurduğu mekanın hakimiyeti altında kalmış ve inşa ettiği katı kütleler, tasarladığı makineler, araçlar ile girdiği hiyerarşi savaşını kaybetmiştir. Zamanla çevre bilincini kaybetmiş ve çevresiyle diyalogu zayıflamıştır. Yani mekan insan eylemleri üzerinde yönlendirici bir etkiye sahip olmaktadır.
İnsanın kurduğu şehirler, insanın katmanlı ve karmaşık yapısına cevap verememiştir. Birey değişen koşullara kolayca adapte olabilirken ve değişimin getirdiği yeni koşullara karşı yeni diyaloglar üretirken, yapılı çevre bu esnekliğe sahip değildir. Oysaki birey mekanı kişiselleştirmek yoluyla, mekan üzerindeki otoritesini yeniden kurar. Yapılı çevre, var olan ve olması muhtemel olacak insan ihtiyaçlarına cevap verebilmelidir. Değişimin sonunda kendi kendine yeniden örgütlenebilmelidir. Esnek yapılarla donatılmış ve insanın katmanlı yapısına ve ihtiyaçlarına olanak sunan şehirlerde, yapılarla kurulan sınırlar geçirgenleşir, Birey ile şehir arasında yeni bir ara yüz oluşur ve şehir canlanır ve sakinleriyle beraber yaşamaya başlar.
Birey yaşadığı çevreyi yeniden benimser ve üzerinde söz sahibi olabildiği mekana karşı aidiyet duygusu geliştirir. Kapalı kapılar ardında kendi kabuğu içinde yaşamak, çitlerle çevrilmiş çocuk parklarında oynamak ve sokağı belirli saatlerde kullanmak yerine diyaloğu daim tutmaya çalışmak güçlü bir kent imajını da beraberinde getirir.
TASARIM RAPORU
Birey-mekan etkileşimi, kamusal alanların birincil elden kontrolünü ve sürekliliğini sağlamaktadır. Mekanın sürekliliğini sağlamak ve kamusal alanların kullanımının sekteye uğramasını önlemek için esnek yapılar kurgulanmalıdır. Mekan, bireyin ihtiyaçlarına cevap vermediği sürece, yeniden kurgulanacak ve inşa süreci geçirecektir. Bu hem zaman kaybına hem de maddi kayıplara sebep olacağı gibi, inşa süresince bireyin kamusal alan kullanımını kısıtlamakta ve diyaloğu sekteye uğratmaktadır.
‘Diyalog’ ile bu iletişimi güçlendirmek ve iletişimi sürekli kılmak için kurgulanan mekanların, bireyin değişen ihtiyaçlarına her daim cevap verebiliyor olması amaçlanmıştır. Belirli bir ihtiyaç listesinin ötesinde düşünülerek, işlevlendirilmemiş ancak olanaklı mekan ve sistem önerileri sunulmaktadır. Kullanıcıların mekanı ihtiyaçları doğrultusunda yönlendirmesi ve değiştirmesi ve bu değişimin devamlılığı amaçlanmıştır. Esnek mekanlar kurgulanırken sokağın yaşayan halkının mahremiyet ihtiyacı göz önünde bulundurulmuş ancak sokağı belirli bir grubun kullanımından çıkarıp tüm kente hizmet etmesi hedeflenmiştir.
Yeşil ile kurulan diyalog, yeni diyaloglara gebedir.
Tiritoğlu Park ve Meydan Park arasında bir omurga görevi gören Acun Sokak ve bağlandığı ara sokakların, bu yeşil hattın devamlılığını sağlaması ve yapılı çevre, doğa ve diğer insanlarla olan iletişimin de güçlendirilmesi hedeflenmiştir. Sokak üzerinde ilerleyen yeşil omurga, zemin kat kullanım fonksiyonlarına göre parçalanma gösterir. Omurga, tüm fonksiyonların giriş akslarında parçalanır ve girişleri tanımlar. Ticari, hizmet ve benzeri fonksiyonda çalışan dükkanların ise cephe uzunlukları kadar parçalanır ve korunur. Sokağın potansiyelli alanlarında ise omurga genişleyerek ikincil meydanları(odakları) oluşturur. Bunu yaparken de tamamen parçalanır. Omurganın parçalanıp sokak üzerinde korunan kısmı yine yapının fonksiyonlarına göre yapıya karşı mesafe alarak ya da yapıya tutunarak şekillenir. Sokağın var olan yapıları ve sokak boyu kurgulanan yeşil alanlara ek olarak, yeşilin görsel devamlılığını ve sirkülasyonun devamlılığını sağlamak amacıyla, yapılar ve sokak çim taşları ile bağlanmıştır.
Sokak, kesiştiği cephelerle kurduğu ilişkilerle beslenir.
Sokak mekansal olarak yalnızca zeminiyle düşünülemez. Sokağın görsel bütünlüğünü sağlamak, kentsel mekanın okunabilirliğini artırmak ve sokak fonksiyonlarını desteklemek amacıyla, cephe önlerinde 50 cm’lik genişlik içerisinde bir arayüz kurgulanır. İki sıra halinde açılır kapanır ahşap strüktürler bir araya gelerek masa, oturak, asma birimi, raf gibi çok çeşitli işlevlerde kullanılabilmektedir. Dükkanların cephelerine tutunan hareketli ve aktif olarak değiştirilebilir bu strüktür, farklı dükkan sahiplerinin farklı ihtiyaçlarına cevap verebilecek esnekliğe sahiptir. Gün içinde dükkan sahiplerine hizmet ederken, sokağın diğer kullanıcılarının da ihtiyaçlarına cevap vermektedir. Bu sistem en temel kamusal mekan olan sokaklar için özel ve kamusal mekan arasındaki keskin sınırı kırar ve gözenekli bir yapı oluşturur. Böylelikle sokağın, dükkan sahipleri tarafından işgali önlenir ve demokratik bir kullanım programı oluşturulur. Sokak kullanıcıları arasındaki diyalog gelişir. Esnek strüktür, gün içinde ve uzak gelecekte değişen kullanıcı ihtiyaçlarına kolayca adapte olur.
Sokak deneyimin ve öğrenmenin mekanıdır.
Sokak boyunca kurgulanan sokak mobilyaları, kolay kurulumları sebebiyle ve farklı strüktürlere çalışan birleşim detaylarıyla, sokak kurgusunun yenilenmesine olanak sağlamaktadır. Kutu profillerle, ahşap çıtalarla ve tentelerle inşa edilen bu strüktürler, oluşturulan odak noktalarında ve potansiyelli mekanlarda daha gelişmiş mobilyalara dönüşerek şehrin ihtiyaçlarına cevap verir. Pazar ve tanıtım stantları, açık sahneler, döner amfiler, kent oyuncakları, sergi alanları gibi farklı fonksiyonları üstlenir ve kentin kutlamalarına, etkinliklerine olanak sunar. Sokak, potansiyel mekanlarında çeşitli programları barındırarak yıl boyu devam eden bir festival alanına dönüşür.
Sokak boyunca yerleştirilen mobilyalar, birbirinden bağımsız birçok parça olarak değil, bir tekrarlar ağı olarak bütünlük oluşturur. Bu bütüncül dili potansiyelli alanlarda bozan keşif alanları ile de sokağı sürekli bir deneyim alanına dönüştürür. Tekrarlar ve keşif alanlarının sıralanışındaki ritim sokak sakinlerinin yaşamını engellemeyecek, gündelik yaşam pratiklerini besleyecek şekilde kurgulanmıştır.
Sokak boyunca kurgulanan yön tabelaları, sergi alanları ve reklam panoları, sokağın şehrin diğer alanlarıyla kurduğu ilişkiyi güçlendirirken sokak içi deneyimin yönetilmesine ve navigasyonuna olanak sağlar. Tabelalar ve panolar takılıp çıkarılabildiğinden, değişime olanak sunar.
Sokak yerel kimliğin oluştuğu ve devamlılığının sağlandığı yerdir.
Bu sokağın Uşak’ın yeni odak noktası olması hedeflenmiştir. Yalnızca sokak sakinlerinin değil tüm kentlinin benimseyeceği ve aidiyet duygusu geliştireceği bir mekan tasarımı düşünülmüştür.
Barındırdığı potansiyel programlarla şehrin özel günlerine, etkinliklerine ev sahibi olması ve güçlü bir Uşak imajı oluşturması hedeflenmiştir. Tasarım Uşak şehrinin sosyal yaşamını beslemeyi ve canlandırmayı hedeflemektedir.
Tasarımın, sokak boyunca yerleşen işletmelerin ekonomik olarak kalkınmasına katkıda bulunması ve çeşitli stantlar, panolar ve sergiler ile de şehrin kalkınma projelerinin tanıtımına destek olması hedeflenmektedir.