Mimar Fernanda Canales’in kendi kendine yeten haftasonu evi Meksika'nın Valle de Bravo şehrinde, vahşi ve uzak bir peyzajla harmanlanıyor.
Mimar Fernanda Canales, Meksika, Valle de Bravo’da, tenha bir arazide ailesi için bir tatil evi tasarlamaya karar verdiğinde, uzak konumun ve ikliminin zor olacağını bildiğini ancak bölgenin olağanüstü peyzajı ve zengin tarihi çekiciliğinin çabaya değdiğini söylüyor.
Amaç, hafta sonu olarak doğa manzaralarını keşfedecek ve bölgenin radikal ikliminden korunacak bir inziva oluşturmak.
“Bölgede sıcaklık bir günde 30 dereceye kadar değişebilir ve yılın yarısında yağışlı hava hakim.”
Nispeten düz, 2,5 dönümlük bir arsa üzerinde yer alan Casa Terreno, Meksika’nın Valle de Bravo şehrinde seyrek nüfuslu bir bölgede yer alıyor.
Casa Terreno olarak adlandırılan evin sadece hava etkisine direnecek kadar dayanıklı olması değil, aynı zamanda kendi enerjisini de yaratması gerekiyordu. Sonuç olarak mimar, pasif ev ilkelerini izledi ve tasarımının yapı taşları için yüksek termal kütleye sahip malzemeler olan tuğla ve beton kullandı.
“Ev, malzemelere yansıyan ikili bir durumu tasvir ediyor: dıştan tuğla, içten beton ve ahşap. Kırmızı renk ve dış kısımdaki kırık tuğlanın dokusu pürüzsüz ve nötr iç mekandan tamamen farklı bir durumu vurguluyor.”
Düz araziden ilham alan mimar, Casa Terreno’yu yaklaşık 600 metrekareye yayılan tek katlı bir ev olarak tasarladı. Güneş ışınları ve doğa manzaralarını farklı yönlerden yakalamak için ev, dört avlu etrafında tasarlanmış.
Kavisli bir şekilde tasarlanan ilk avlu, dış mekan ve giriş arasında eşik işlevi görüyor. Eve girenleri tonozlu ve yarı açık tavana sahip tuğla bir odaya götürüyor. Oda, evin merkezinde, doğuya bakan yatak odası kanadına ve güneydeki yaşam alanlarına bağlanan en büyük avluya erişim sağlıyor. Üçüncü bir avlu da güney tarafında çatı katına erişim sağlarken, dördüncü ve en küçük avlu da servis alanında bulunuyor.
Evin giriş fuayesi olarak hizmet veren dramatik tuğla odanın içine bir bakış. Düz kapı, kavisli bir tuğla duvarla tanımlanan ilk avluya çıkıyor. Soldaki açıklık garaja, sağdaki açıklık evin ana alanlarına bağlanıyor.
Yatak odası kanadındaki dar geçidin görünümü.
Evin merkezinde, üstü açık bir avlu bulunuyor. Yeşillik, evin düz çatılarında devam ediyor.
“Bu dört avlu, geniş bir manzara içinde farklı atmosferler yaratıyor ve dış cephenin belirli manzaralarını çerçeveliyor. Her alan bir taraftaki en az bir avlu ve diğer taraftaki açık manzara ile doğrudan ilişkili. Gün boyunca çapraz havalandırma ve gün ışığına izin veriyor.”
Üçüncü avlu açık plan oturma ve yemek alanına bağlanır ve aynı zamanda çatıya erişim sağlıyor.
İç mekana ekstra yükseklik ve mimari çeşitlilik kazandırmak için mimar, pişmiş toprak-kiremitli beşik tonozları ile evin üst kısımlarını doldurmuş. Mimar, “Teras çatılar, bitki örtüsüyle bir arada bulunan yeni bir topoğrafya yaratıyorlar,” diyerek mutfak ve servis alanlarının üzerindeki yeşil çatılı düz hacimlere atıfta bulunuyor.
Yatak odası kanadını ve yaşam alanlarını örten beşik tonozlu çatılar, yağmur suyunu yeraltı su deposu içine toplamaya ve “yeni bir topoğrafya yaratmaya” yardımcı oluyor.
Yatak odası kanadının güney ucunu kaplayan bir aile odası tüm yatak odalarında olduğu gibi açık bir beton beşik tonoz tavana sahip ve doğuya bakan bir açık verandaya açılıyor.
“Stratejik tasarım düzeni, tüm odaların en az iki yönden doğrudan güneş ışığı almasını sağlıyor. Proje, bazen iç mekanı açık teraslar olarak dönüştürmek için tamamen açılabilen ve duvarların içine gizlenebilen büyük pencereler aracılığıyla ve bazen de belirli görünümleri çerçeveleyen pencereler aracılığıyla çeşitli manzaralara ve açıklıklara izin veriyor.”
Mutfağın etrafındaki pencere şeridi dış mekanı içeri getiriyor.
Mutfaktan yemek ve yaşam alanı görünümü. Zeminler, duvarlar ve dolaplar yerel meşeden yapılmış.
Doğal aydınlatma ve çapraz havalandırmaya erişimin yanı sıra odun yakılan şöminelerin kullanımı, herhangi bir mekanik ısıtma veya soğutmaya sahip olmayan ev için enerji taleplerini en aza indirmeye yardımcı oluyor. Elektrik ve sıcak su güneş enerjisiyle beslenirken tonozlu çatılar yağmur suyunun 800 litrelik bir yeraltı su deposuna akmasına yardımcı oluyor. Kanalizasyon da yerinde arıtılıyor.
Yerel kaynaklı tuğla, Casa Terreno’nun ana yapı malzemelerinden biri. Kırık tuğlalar, büyük ölçüde dokulu duvar yüzeyleri oluşturmak için pürüzlü tarafı açıktayken de kullanılmış.