Ara Kesitte Tasarım Cumhuriyeti

Neri&Hu mimarlık stüdyosu Şangay'ın Jingan bölgesindeki eski bir karakolu tasarım galerisi, alışveriş ve etkinlik alanına dönüştürdü.

“The Design Commune” isimli yenilenmiş tuğla bina Neri&Hu’nun kendi mobilya markası “Design Republic”i de içeren biçok tasarım mağazası ve showrooma ev sahipliği yapıyor.

Lyndon Neri, “The Design Commune” konseptinde amacın dünyanın dört bir yanından gelen tasarımcıların mimarlık, ürün tasarımı ve iç mekan tasarımı söylemlerini gerçekleştirebilecekleri bir mekan sağlamak olduğunu söylüyor. Ayrıca “Tasarımcılar, alışveriş yapacakları, dinlenebilecekleri, gezinebilecekleri, farklı mağaza ve dükkanları görebilecekleri, farklı ürünler tanıyabilecekleri mekanda serginin ve konseptin bir parçası haline geliyor,” dedi.

Mekanlar öncelikle Çinli tasarımcı ve tüketicileri bilgilendirmek amacıyla uluslararası en iyi tasarımları sergilemek üzere kullanılacak. Neri “Biz aslında dünyanın en iyilerini Çin’e getirmek istedik, Çin’in bir gün dünyaya en iyilerini sunacağını umarak,” diyor.

Dönüşüm sürecinde mimarlar cam, metal levha ve beyaz alçı kullanarak yeni duvar ve odaları eklemeden ve orijinal tuğlaları restore etmeden önce, çürüyen plastik ve ahşap yüzeyleri soydular.

Rossana Hu, mevcut binanın ağırlığını ve kurumsal havasını daha hafif malzemelerle dengelemeye çalıştıklarını söylüyor. Ayrıca, kullanılan büyük cam yüzeylerin koridorları ve katları görünür hale getirdiğini de belirtiyor.

Binanın cephesi boyunca uzanan yeni cam strüktür “Design Republic” için modern bir dükkan önü yaratıyor.

Başka bir yerde ise, mimarlar restaurant, kafe, amfi ve tek odalı bir otel tasarlamışlar.

The Design Commune (Şangay)

Şangay’ın merkezinde bulunan The Design Republic Commune, tasarımcıların ve tasarım öncülerinin fark gözetmeksizin düşünmek, tüketmek, öğrenmek, beğenmek adına toplandıkları bir tasarım alanı olarak öngörülüyor. Design Republic, modern bir mobilya perakendecisi olmasının yanında kitap, moda, aydınlatma, aksesuar ve çiçeklerden oluşan çok farklı tasarımlara ev sahipliği yapıyor.

1910’larda İngilizler tarafından inşa edilmiş tarihi kalıntılar bölgesinde yer alan Emniyet Müdürlüğü renovasyon sürecinde cerrahi bir yaklaşımla ele alınmış. İlk olarak, çürüyen ahşap ve alçı soyularak mevcut kırmızı tuğla korunurken yenilenmeye ihtiyaç duyan parçalar üzerinde özenle çalışılmış. Bir protez gibi yeni bir uzantının yapıya eklemlenmesiyle mevcut bina gelecek fonksiyonların çalışmasına ve yeni bir hayata imkan vermiş.

Neri&Hu sokak cephesindeki harap dükkan görünümünü değiştirerek tuğla cephe üzerine cam eklemeyle cepheye modern bir görünüm kazandırıyor. Ana binanın tarihi görünümünü vurgulama amacıyla mevcut tuğla ve kaba beton strüktür açığa çıkarılarak transparan cam yüzeyle destekleniyor. Geleneksel plan anlayışına yeni bir soluk getiren Neri&Hu, binayı yeni fonksiyonlara açık hale getirebilmek için belli zemin kaplamalarını ve duvar panellerini kaldırıyor.

İç mekan tasarımında çeşitli küçük yarıklar yapılması binanın tarihi bütünlüğünü ortaya çıkarırken deneyimsel ara kesitler ortaya çıkartıyor. Tarihsel özellikleri koruyarak tasarlanmış dış mekandan farklı olarak iç mekan bütünüyle değiştirilmiş. Modern, beyaz odalar bazen dokunulmadan bırakılmış tuğla duvarlarla bazen de alçı duvarlar altında kalmış ahşap latalarla yanyana bir görünüm sergiliyor. Eski ve yeni arasındaki bağlantı detayları binanın bütünüyle ilgili olarak görsel ve mekansal tektonik bir denge oluşturuyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın