Haliç Metro Köprüsü için UNESCO'yu ikna etmeye çalışan Büyükşehir, siluete zarar vermemek için köprüyü ışık sistemiyle görünmez yapacağını iddia etti.
İstanbul’un tarihî dokusuna zarar veren projelerle ilgili sivil toplum kuruluşlarının görüşlerini dinlemek üzere Türkiye’ye gelen UNESCO İzleme Heyeti, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yetkilileriyle de görüştü. İBB yetkilileri, Haliç Metro Geçiş Köprüsü’nün aydınlatma sistemleri ve renk seçenekleriyle, tarihî yarımadanın siluetine verdiği zararı en aza indireceklerini iddia etti. İBB, bu yöntemlerle köprü görünürlüğünün azalacağını savundu. Ancak uzmanlar bu “çözümün” siluete vereceği zararı engelleyemeyeceğini, yeni bir projenin başlatılması gerektiğini ifade etti.
Konu ile ilgili Taraf ‘a konuşan ICOMOS Türkiye Milli Komitesi Başkanı Doç. Dr. Yegân Kahya, köprünün Tarihî Yarımada’nın siluetine ıslah edilemez bir hasar vereceğini belirterek, “Bu etki, aydınlatma ve renk gibi seçeneklerle çözülemez. Renk ve aydınlatma da mimarinin bir parçasıdır. Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı çalışma da kendi içerisinde başarılıdır. Ancak köprünün siluete vereceği zararı ortadan kesinlikle kaldıramaz. O köprü oradadır. Aydınlatma ve renk, var olan bir şeyi yokmuş gibi gösteremez. Çözüm, ekonomik kaygıların düşünülmediği yeni bir sürecin başlatılmasıdır” dedi.
Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu da, UNESCO’nun suça ortak edilmek istendiğini belirterek, “Köprü Tarihî Yarımada ve Haliç siluetini perdelemektedir. Birtakım ışık oyunlarıyla süslemelerle, ya da renklendirmelerle bu perdeleme ortadan kaldırılamaz. Tersine yanlışlığın meşrulaştırılması olarak değerlendirilebilir. Nasıl bir malzeme kullanırsanız kullanın bu köprünün siluete yaptığı tahribatı ortadan kaldıramazsınız. UNESCO heyeti açıkça bu suça ortak edilmek istenmektedir. Bunun için bizzat İBB Başkanı tarafından her yol denenmektedir. Bu Türkiye’deki kamu yöneticilerinin saygınlığını ayaklar altına almaktadır. İBB yönetimi eskiden de UNESCO heyetini etkilemek adına kamu ahlakına yakışmayan yaklaşımlarda bulunmuştur. Bu tür yaklaşımlar yerine konu uzmanlarına teslim edilmelidir” diye konuştu.
Daha önce “Başka bir köprü mümkün” sloganıyla beş bin imza toplayan İstanbul SOS sözcüsü Mimar Barış Altan ise, “Bu kadar kalın bir tabliyeye ve yüksek pilonlara sahip, deniz seviyesinden bu kadar yüksek bir köprünün görsel etkisinin, renk ve aydınlatma çözümleri ile azaltılamayacağını bilmek için mimar veya mühendis olmaya gerek yok. Böyle bir çabaya girilmesi aslında köprünün görsel etkisinin çok olumsuz olduğunun da kabul edilmesi anlamına geliyor. Sadece göz boyamaya yönelik, sonuç getirmeyecek bu tür çabalara girip İstanbulluları bu çirkin köprü ile yaşamak zorunda bırakmak yerine, yeni bir süreç başlatılmalıdır” dedi.