İstanbul her güne yeni bir dev projeyle uyanırken, 10 yıldır New York şehir planlamasından sorumlu Amanda Burden'ın anlattıkları son derece yol gösterici.
Geçen hafta İstanbul’da bir sunum yapan Burden, 2000’den beri birçok projesinin yanında meşhur Times Meydanı’nı trafiğe kapayarak masa-sandalyelerle doldurdu, park şeritlerini kaldırıp 250 kilometre korunaklı bisiklet yolu yaptı, terk edilmiş tren raylarının üzerinde ‘Highline’ parkını açtı. Burden, inşaat projelerinin mahallelerin kendine özgü karakter ve ölçeğini değiştirmemesi gerektiğine inanıyor, “Şehre tepeden değil kaldırımdan bakılmalı” diyor. New York’u 1930-1960 arasında kaba köprüler, otoyollar ve çirkin toplu konutlarla dolduran Robert Moses’ın aksine insan ve mahalle odaklı planlamanın sembolü Jane Jacobs’u örnek aldığını söylüyor.
Eski tren rayları park oldu
1 – İki mahalle aktivistinin başlattığı kampanya 2002’de Burden’ın dikkatini çekince bu eski tren rayı New York’un en gözde parkına dönüştü. Geçen aylarda üçüncü bölümünün açılışı yapılan 2.33 kilometrelik park Hudson Nehri boyunca uzanıyor. Yılda dört milyon turist çeken parkın en çekici yanı tren rayların üzerindeki 30 yıllık yabani bitki örtüsü…
Çatıda tarım yapılabiliyor
2- New York, dünyaya şehrin içinde de tarım yapılabileceğini kanıtlama yolunda gidiyor. Burden ‘yeşil alan’ dediği özel bir imar izniyle çatılara sekiz metreye kadar sera yapılmasının yolunu açtı. Küçük çatılarda başlayan uygulama büyük gıda marketlerine ürün satacak kapasiteye geldi. Büyük depo ve ambarların çatıları bu bahçeler için ideal. Çatı bahçelerinin bir güzelliği de yağmur suyunu tutarak kanalizasyon sisteminin yükünü hafifletmeleri.
Trafikten korunaklı bisiklet yolları
3- Şehre damgasını vuran bir diğer karakter de trafikten sorumlu Jeannette Sadik Khan. Tam bir bisiklet meraklısı olan Khan şehre 400 kilometrelik bisiklet şeridi yaptırdı. Bisiklet sürücülerini trafikten korumak için de araçların park ettiği şeridi kalkan olarak kullandı. Yani akan trafikle bisiklet şeridinin arasına park etmiş araçları yerleştirdi. Halihazırda şehirde Paris’te başarıyla uygulanan ‘kiralanabilir bisiklet istasyonları’ kuruluyor, bu şekilde basit bir kart okutarak en yakın istasyondan aldığınız bisikleti ineceğiniz istasyonda geri bırakabiliyorsunuz. Proje kapsamında önümüzdeki yıl 600 istasyon inşa edilmesi ve buralara 10,000 kiralanabilir bisiklet yerleştirilmesi planlanıyor.
Araba yerine masa-sandalye
4- Times Meydanı ve Park Avenue gibi trafiğin yoğun olduğu caddelerde de başarıyla uygulamaya koyulan taktik basit: Sokak (veya sokaklar) trafiğe kapanıyor, yerine masa-sandalyeler yerleştiriliyor. Çoğunlukla portatif sandalyeler kullanıldığı için kitabını okumak isteyen de kalabalık bir grup da sandalyeleri istediği gibi yerleştirerek meydanı ‘düzenliyor’. Örneğin Times Meydanı trafiğe kapatılmadan önce yüzde 90’ı araçlar tarafından işgal ediliyordu, şimdi ise günde 354 bin yaya çekiyor.
Başka bir toplu konut mümkün
5- Şehrin uzun zamandır ihmal ettiği Güney Bronx’ta yeni yapılan ‘Via Verde’ adlı toplu konut, dargelirlileri ayrıştırmak yerine karma gelir grupları için ‘ödenebilir’ konut yapma anlayışını temsil ediyor. Birçok tasarım ödülü alan ‘yeşil’ binadaki 151 kiralık daire, aylık geliri bölge ortalamasının yüzde 40-60 arasına düşenlere ayrıldı. Geri kalan 71 daire de orta gelir gruplarına satılıyor. Bina tasarlanırken bölgede obezite, diyabet ve kalp hastalıklarının yüksek olduğu gözetilmiş: Zemin katta dükkân yerine sağlık merkezi ve tam teşekküllü bir spor salonu var. Binanın dört dönümlük çatısında meyve ağaçları ve ekilmeye hazır bir ‘tarım alanı’ bekliyor. 2014’ün sonuna kadar yarım milyon New Yorklu için 165 bin ‘hesaplı konut’ üretilmesi planlanıyor.
Trafikle mücadele
6- Pensylvania Üniversitesi’nden Rachel Weinberger’ın araştırması New York’ta konut otoparklarının özel araç kullanımını arttırdığını ortaya koydu. Buna göre yeni -ve bol otoparklı- konutlarda yaşayanların otomobil sahibi olma ihtimali diğer New Yorklulara kıyasla yüzde 50 yüksek. Burden’ın departmanı şehrin toplu konut yasasını değiştirerek Brooklyn’in merkezinde yeni yapılacak binalardaki otopark zorunluluğunu 10 daire için dörtten ikiye indirdi. Uygulamanın şehrin genelinde yürürlüğe koyulması planlanıyor. Londra ‘da uygulanan ‘tıkanıklık fiyatlaması’ da Burden ve Belediye Başkanı Bloomberg’in gündeminde. Tıkanıklık fiyatlaması, yoğun saatlerde şehre girmeye çalışan araçlardan ek ücret talep etmeye dayanıyor.