The Neptunes'ün esas adamı Pharrell Williams sevdiği mekanları ve işbirliği içinde olduğu ilham perilerini anlattı.
Pharrell Williams mimarlığı seviyor!
Ünlü yapımcı, rapçi, moda tasarımcısı ve girişimci Pharrell Williams pop dünyasına ait sanattan müziğe, mimarlıktan seyahate her şey ile ilgilenmeye bayılıyor. Miami ve Virginia’daki evlerinden anlara ve Tokyo ile Hong Kong’daki turlarla ilgili detaylara ait fotoğrafların bulunduğu ve Takashi Murakami gibi sanatçılar ile Louis Vuitton gibi markalar için yaptığı işbirliklerinin yer aldığı “Pharrell: Places and Spaces I’ve Been” isimli yeni kitap the modern polymath tarafından hazırlandı ve Rizzoli tarafından yayınlandı.
Son zamanlarda Jay-Z ve Frank Ocean ile birlikte stüdyoda görüntülünen, 39 yaşındaki dahi N.E.R.D.’den eski arkadaşları NIGO ®, Chad ve Shae ile yaptığı düzenlemeler, Karl Lagerfeld’in modeli olarak Billionaire Boys Club için çekimlere katıldı, Vogue, Citizen K ve GQ için Karolina Kurkova ve Catherine Deneuve ile kamera karşısına geçti. NASA ve Terry Richardson gibi diğer isimlerin de iyice çekici hale getirdiği Pharrell’in bu resimli otobiyografisi ortalığı karıştırmaya başladı.
“Ben asla sınırlara inanmadım,” diye açıklıyor ve ekliyor “Eğer bu şekilde çalışmaya zorlansam, evin içinde delirirdim. Bu benim DNA’mda yok.”
Bu seçme alıntıda, günün adamı Pritzker ödüllü mimar Zaha Hadid ile radikal tasarım ve gelecekteki işbirliklerini konuşmak için buluştu.
Zaha Hadid: Oh, çok teşekkür ederim!
ZH: Pharrell, birlikte birşeyler yapmalıyız.
ZH: Evet, onlar güzeldi. Biliyorsun ki çok çalışıyoruz. Nasıl desem, repertuarımız üzerine çok çalışıyoruz. Bunca yıl boyunca ne kadar zor olsa da bir repertuarınızın olması bir anlamda hemen karşılığını veriyor, farklı sorunlarla mücadelemenizi sağlıyor ve bu yüzden çok önemli olduğunu düşünüyorum.
ZH: Hayır, ama geçici yapılar yaptık. Aslında prefabrik bir evin ilginç olabileceğini düşünüyorum.
ZH: Bu geri gelmiyor …
ZH: Tabii ki.
ZH: Bu çok heyecan verici olurdu.
PW: Her şeyden önce, ben çok heyecanlıyım. Zıplayıp soluk soluğa kalabilirim, ama yapmayacağım. O zaman röportajı bitirmek olmaz. Ama bitince de bunu konuşacağız… Değil mi? Çünkü ben koca bir çocuğum!
ZH: (Gülüyor)