'Adanın balkonu' denilen Eski Bademli, köyün ortasına kurulan otelle mücadele ederken, bölge ticaret ve turizm alanı yapılıverdi.
Eski Bademli, diğer adıyla ‘adanın balkonu’… Ovaya hâkimiyeti, denize terastan bakışı ve gün batımında seyir yeri olmasıyla ünlü köy, yeni yapılaşmanın tehdidi altında. Köyde geçen yıl birdenbire altı katlı Masi Club Oteli’nin inşaatı başladı. Köylü ne olup bittiğini anlayana kadar inşaatın kabası bitti. Köylüler otel inşaatının yapıldığı bölgenin sit alanından çıkarıldığını, inşaatın komşu parselleri de işgal ettiğini, deprem yönetmeliğine aykırı ve inşaat ruhsatından iki kat daha fazla yapıldığını hep sonradan öğrendi. Burası aslında sit alanıydı. Köylüler taş evlerini onarmaya kalksalar koruma kurulu “Dur!” diyordu. Aynı kurul şimdi niye yoktu?
Bölge halkı valilik, belediye, koruma kurulu, bakanlık gibi hemen her yere başvurarak inşaatın durdurulması için mücadeleye başladı. Dernek kurup dava açtılar. Mahkeme bilirkişi gönderdi, köylülerin haklılığı ortaya çıktı. İnşaatı mühürleme ve yıkım kararı çıktıysa da Gökçeada Belediyesi bu kararları bir türlü hayata geçirmedi. Şimdi de Çanakkale İl Genel Meclisi’nden yeni bir karar çıkartarak bölgeyi ticaret ve turizm alanı ilan ettiler. Böylece hem oteli kurtardılar hem de yenilerinin yapılmasının önünü açtılar.
Ada sakinleri tepkili
Eski Bademli, Gökçeada’ya bağlı tarihi bir Rum köyü. Sit alanıydı fakat 2004 yılında, bir bölümü koruma dışına çıkarıldı. 2011 yılında başlayan Masi Club Otel’in ek bölümünün inşası, en fazla iki katlı taş yapılardan oluşan köyün denize kıyısı olan tarafında yükseliyor ve ada sakinleri bu duruma tepkili.
Şimdi yaşananları bir de onlardan dinleyelim. Gökçeada’yı Koruma Derneği Başkanı Stelyo Berber, bu yapının bir şekilde yönetmeliklere uygun hale getirildiğini söylüyor: “Kılıfına uydurmuşlar ve koskoca bir tarihi mahvediyorlar. Sonuçta kâğıt da kalem de belediyenin elinde. Adanın en eski yerleşim bölgesine bütün dokuyu bozacak bir bina diktiler. Bu geri alınması gereken bir hata.”
İmros Gönüllüleri’nden Arif Ertik, otelin ilk önce 2000’de ev olarak tasarlandığını ama sonradan otele dönüştürüldüğünü belirterek “Yıl 2010 oldu. Yılmaz İnşaat, ‘Benim zaten imar iznim var, neden burayı genişletmiyorum?’ dedi ve Gökçeada’nın tahribatı başladı. 150 kişi imza topladık. Şikâyetlerde bulunduk ama süreç, çıkarlar doğrultusunda ilerliyor. 1800’lerden kalan tarihi çeşmeyi yıktılar, yol yaptılar” diyor.
Sözde çevre düzeni
Gökçeada Gönüllüleri Derneği’nin çağrısı ise şöyle:
“Bademli Köyü, tarihi evleri, Gökçeada’ya has bitki örtüsü ve topografik yapısıyla günümüzde giderek azalan korunabilmiş yerlerden biri. İki yıl önce köyün önünde, belediye tarafından yapımına izin verilen bir otel inşaatı başladı. O güne kadar sit bölgesi olarak biliniyordu. Araştırmaya başladığımızda yapılan binanın verilen ruhsata göre değil inşaat şirketinin isteğine göre özel kurallarla yapıldığı, inşaat alanı olarak kendi arsası dışında yanındaki arsalara tecavüz ettiği, balkon olarak projelendirilen bölümleri kapatarak oda yaptığı, iki kat fazla inşa ettiği ve en önemlisi statik olarak tehlikeli ve deprem yönetmeliklerine uygun kolon ve kesit kullanılmadığı gibi kanunsuzluk ve uygunsuzluklarla karşılaştık. Bütün bu söylediklerimiz, bu haksızlığa karşılık açtığımız davalarda mahkemenin görevlendirdiği bilirkişilerce tespit edildi. Fakat Gökçeada Belediyesi’nin kasıtlı olarak görevini yapmaması yüzünden bina için mühürleme ve yıkım kararı çıkmasına rağmen otel açılamadı ama neredeyse yapımı bitti. Şimdi bu kanunsuzluk ve uygunsuzluk abidesini legal kılmak ve yanına bunun gibi birçok ucube yapmak için belediye, valilik ve bazı kurumlar harekete geçti. Bu bölgeyi ticaret ve turizm alanına çevirerek en az beş katlı binalar yapabilmek için dayanaksız bir 1/25000 ölçekli çevre düzeni planı hazırladılar. Bunu Çanakkale Valiliği ve İl Genel Meclisi’ne onaylattılar. Bu plan bir ay süreyle askıda kalacak yani itiraz varsa yeniden incelenecek ve kanunsuzluğu ortaya çıkacak. Eğer itiraz yoksa o doğal bölge taş yığınları ile kaplanacak. Günümüze kadar korunabilmiş olan tüm dengeler bozulacak. Bu bina ve uygulama diğer kötü niyetli kişi ve oluşumlara örnek oluşturacak.”
Adanın kaderi değişiyor
Binayla ilgili tespitler üzerine inşaat resmen mühürlendiyse de aslında devam ediyor. Belediye binayı kanun ve kurallara uygun hale getirmek için yeni kararlar alıyor, itiraz edilince yenilerini çıkarıyor. Son olarak da, sadece bu yapıyı kurtarmak değil, benzerlerine de yolu açmak üzere bölgeyi ticaret ve turizm alanı olarak tanımlayıp beş katlı binalar yapmanın yolunu açan bir 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Planı hazırlanıp Çanakkale Valiliği ve İl Genel Meclisi’nin onayından geçirildi.