Osmanlı tapuları dijital ortamda

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Osmanlı'nın idaresinde kalan topraklara ait tapu kayıtlarını dijital ortama taşıdı.

Arnavutluk, Makedonya, Mısır gibi ülkelerden gelen bilgi talebi üzerine yapılan çalışma ile tapuya ilişkin ihtilafların çözümü için adım atılmış oldu. Sisteme, İsrail ve Yunanistan topraklarında bulunan kayıtlar da dahil edildi.

Osmanlı toprakları üzerinde kurulan ülkelerin tapu bilgilerinin kayıtları açıldı. Bu bilgiler ilgili ülkelerin tapuya ilişkin ihtilaflarının çözümünde kullanılacak. Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Davut Güney, Arnavutluk, Makedonya, Mısır gibi çok sayıda ülkeden tapu bilgi talebi aldıklarını açıkladı. Tapu bilgileri Türkiye’nin elinde olanlar arasında İsrail ve Yunanistan gibi ülkeler de yer alıyor. 21-23 Kasım tarihlerinde Osmanlı arşivlerine ilişkin kongre yapılacağını bildiren Genel Müdür Güney, “Tapu Bilgi Sistemi sonuçlandı. Her şey dijital ortamda tutuluyor. Kongrede kurumsal olarak tapudaki bilgileri tüm coğrafyayı haberdar etmek istiyoruz. Belki Makedonya’da da Osmanlı arşivleri var. Osmanlı çekti geldi. Tüm arşivleri alıp getirmiş değildir. Belki Makedonya’da da bir kısım tapular var. Biz elimizde olanları biliyoruz. Osmanlı’nın sahip olduğu ülkeler katılacak kongreye. Tapularla ilgili bilgi de verilecek.” dedi.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Güney, Osmanlı tapusu olan vatandaşlar için olumsuz bir haber verdi. Bir grup ekonomi muhabirine değerlendirmede bulunan Güney, Osmanlı coğrafyasında bulunan yerlerde çok sayıda ülkenin kurulduğunu belirterek kadastro çalışmaları yapıldığı için “biz de Osmanlı’nın mirasçısıyız” deme gibi bir hak olmadığını söyledi. Güney, mevcut durumun o ülkenin kendi özel hukuk kurallarıyla ilgili olduğunu ifade ederek Türkiye olarak sadece kayıt bilgilerinin kendilerinde olduğunu aktardı. Güney, Türkiye olarak ihtilafların çözümüne katkı sağlayacaklarını ifade ederek, “Örneğin bir kişinin Mısır’daki akrabası mülk edinmiş. Türkiye’deki akrabası diyor ki ben kardeşim, halasının torunuyum benim de ondan hak almam lazım. Bizim kayıtlarımız da bu ihtilafların çözümüne katkı sağlıyor.” dedi.

‘Kadastro tasfiye kanunudur’

Kadastro Kanunu’nun bir tasfiye kanunu olduğuna dikkat çeken Genel Müdür Güney, 10 yıllık hak düşürücü süresi olduğunu aktardı. On yıl geçtikten sonra bu gibi yerlerin geri dönüşümünün mümkün olmadığının altını çizen Güney, dava açıp mahkemeye gidenlerin yerlerini aldığını kaydetti. “Osmanlı’da zaten arazinin mülkiyeti devletin, kullanım hakkı vatandaşındı.” diyen Genel Müdür, “Belki orada haklarını mahkeme kararıyla tescil ettirmiş olanlar da vardır. Ama oradan kadastro geçtikten sonra özel ya da kamu mülkiyeti olsun 10 yıllık hak düşürücü hak geçtikten sonra onun geri dönüşü mümkün değil. Yoksa dünyanın Osmanlı coğrafyasındaki her yerde biz de Türkiye Cumhuriyeti olarak hak iddia ederiz. Bosna-Hersek, Yugoslavya, Sırbistan, Mısır, Fas, Tunus, Cezayir, Suudi Arabistan geçmişte hep bizimdi. Biz de buralarda hak sahibi olduğumuzu iddia edebiliriz. Onun için her devletin kendi iç hukuku var. Kadastro sonuçlanıp, askıya çıktıktan sonra 10 yıllık süre var.” şeklinde konuştu.

Etiketler

Bir yanıt yazın