Arkitera Mimarlık Merkezi tarafından 2010 yılında başlatılan ve 2017'den itibaren Geberit sponsorluğunda düzenlenen Türkiye'nin mimarlık alanındaki ilk seyahat bursu olan Arkitera Seyahat Bursu, bu sene takipçilerini dijital bir yolculuğa çıkartıyor.
Archigram’a Yeniden Bakmak | Dr. Öğr. Üyesi Yasin Bora ÖZKUŞ
1961 ve 1974 yılları arasında mimarlık camiasını derinden etkilemiş olan bir dizi yayın olarak Archigram, o güne değin üretilmemiş bir yıkıcılıkta bir dizi ütopya, mimarlık dünyasının acilen bir değişime uğraması ve ayağa kalkması gerektiğini söylemekteydi. Bu söylem, o güne dek kullanılan mimari çizim teknikleriyle değil, daha çok pop kültüre ve çizgi romanlara referans veren görsellerle ifade ediliyordu.
Archigram grubu ve Archigram dergisi, modern mimarlığın kalıplaşmış anlayışına tepki olarak doğmuş ve teknoloji-enformasyon bazlı gelecek mimarisinin simgesi haline gelmiştir.
Teknoloji üzerine kurulmuş bir geleceğin, eğlenceli ve popüler temsili olarak 1960’lı yılların avangard mimarlığında yerini almış olan Archigram üzerine yüksek lisans tezini yazmış olan Yasin Bora Özkuş’un katılımıyla gerçekleşecek olan oturuma Archigram’a bir de bugünün gözünden bakmaya çalışacak ve eleştirel teori içerisinde mikro-ütopyalara yeniden bakma deneyimi yaşayacağız.
Ütopyadan Bilim Kurguya İnsan ve İnsan Sonrası | Dr. Öğr. Üyesi Nizam Onur SÖNMEZ
İmkanlarının, totaliterliğinin, zamansızlığının, tekdüzeliğinin ve yavanlığının itibar kaybetmesinin ardından, genişletilmiş bir insan tarifine dönük açılımlarla ve süreğen bir şüphe yoluyla kendini yenileyen ütopyacı düşüncenin güncel soruları gerçekten eski toplum – yeni toplum, başka deyişle “Romantizm – Modernizm” karşıtlığında mı yatıyor?
Ütopyacı düşüncenin yeniyi konu edinmek üzere araçları var mı? Yoksa ütopyacılık, felsefi insan sonrasının yüzleşmeyi dayattığı yeninin karşılaşılması güç ötekiliğinin çıkmazlarında tükendi mi?
Gordon Matta-Clark’tan Lebbeus Woods’a “Anarchitecture” | Dr. Öze ULUENGİN
Başına “an” ön ekini alarak yeniden türetilmiş bir mimarlık kavrayışı.
Kabul görmüş tek bir sözlük anlamından bahsedemeyeceğimiz anarchitecture; eksiltmeler, karşı duruşlar, işlevsizlik ve yokluklar üzerinden kendini tanımlayan, özellikle Gordon Matta-Clark ve Lebbeus Woods’un üzerinde sıklıkla durdukları bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.
Böylelikle, mimarlığın kabul görmüş hallerini ihlâl ederek, aşkınlaştırılmış olana kimi zaman bilerek ve isteyerek zarar veren; kanıksanmış bilginin tersini arayan bir soruşturma alanı tanımlamaktadır.
Güneydoğu’da saha araştırmalarına odaklı, Mardin merkezli, çoğunluğu kadın üyelerden oluşan Arazi Kolektifi, 2013 yılından bu yana birlikte araştırmalarını ve etkinliklerini sürdürmektedir.
Birlikte çalışmak, sahada gömülü bilgiye ulaşmak, farklı araştırma modelleri ve metotları geliştirmek üzerine odaklanan Arazi, geo-iktidar/geontoloji gibi düşünür Elizabeth Povinelli’nin insan-sonrası mekanlarda şiddet, sömürge, altyapı ve antroposen etkileri, taktik ve figürleri üzerinde farklı mecralar kullanarak çalışmaktadır.
[Yıldız Tahtacı (plancı), Mezra Öner (plancı), Merve Gül Özokçu (mimar), Rojda Tuğrul (sanatçı), Pelin Tan (sosyolog)] http://araziassembly.org/