1989'da inşaatı başlayan ancak 2008'de bitirilen Zincirlikuyu'daki Tat Towers, Mehmet Salih Tatlıcı'nın 2009'daki ölümünün ardından da davalarla boğuşuyor.
Hakkında bir sürü spekülasyon yapılan ikiz kulelere oğul Uğur Tatlıcı’nın biçtiği değer ise 1 milyar dolar.
Hakkında birçok spekülasyon yapılan Zincirlikuyu’daki Tat Towers’ın 23 yıllık hüzünlü serüveni devam ediyor. Yapımı uzun yıllar sürdüğü için hakkında farklı kehanetler ortaya atılan, adeta bir şehir efsanesine dönüşen ve son olarak da Mehmet Salih Tatlıcı’nın 2009’daki ölümünün ardından miras kavgalarıyla gündeme gelen ikiz kulelerle ilgili dava süreci hala devam ediyor. Mehmet Salih Tatlıcı’nın ikinci eşi Nurten Tatlıcı’dan olan oğlu Uğur Tatlıcı, İstanbul’un en kıymetli arazilerinden birinde yer alan ancak yıllardır atıl durumda olan binalarla ilgili son bilgileri Milliyet’e açıkladı.
Binaların şu anda Tereke Mahkemesi’nin gözetim ve denetiminde olduğunu vurgulayan Tatlıcı, “Tat Towers şu anda Tereke yöneticileri tarafından yönetiliyor. Tat Towers’ın kiralanması hususunda karar alma yetkisi de yine Tereke Mahkemesi’nin sorumluluğunda bulunuyor” dedi.
Binaların üzerinde hiç kimsenin yüzde yüz hakka sahip olmadığını söyleyen Tatlıcı, “Tat Towers’ın yüzde 75 müşterek mülkiyet payı babamın mirası kapsamında, yüzde 25 müşterek mülkiyet payı da annem ve bana ait” diyerek, binalarla ilgili herhangi bir karar alınırken anne Nurten Tatlıcı ve kendisinden izin alınması gerektiğinin altını çizdi. Tatlıcı, bu nedenle kendi izinleri olmadan Tat Towers’ın kiralanmasının hukuken mümkün olmadığını vurgulayarak, “Babamın vasiyetnamesindeki paylaşım kuralı yürürlüğe girdiğinde ise Tat Towers’a yüzde yüz olarak sahip olabileceğiz” dedi.
Tat Towers’ın atıl durumda olmasının nedenini herkesin merak ettiğini ifade eden Uğur Tatlıcı, “Şahsi fikrimi soracak olursanız, binaların faaliyete geçmemesi için ortada hiçbir sebep yok. Çünkü Tat Towers, bugün itibari ile fiziki açıdan faaliyete geçmeye hazır bir taşınmazdır” dedi. Binaların tüm elektromekanik altyapısının hazır olduğunu vurgulayan Tatlıcı, “Üstelik binalar otel, ofis veya rezidans olarak kiralanmaya her açıdan elverişli. Fakat ne var ki, içerisinde bulunduğumuz durum ve davalar son derece karmaşık. Ve bu süreç daha uzun yıllar devam edecek gibi görünüyor” diye konuştu.
Binaların uzun yıllardır kullanılamıyor oluşunun ekonomik açıdan çok ciddi kayıplar doğurduğuna değinen Tatlıcı, “Hesaplarımıza göre, Tat Towers’ın komple kiralanması durumunda yıllık olarak 35 milyon dolara yakın bir gelir potansiyeli mevcut. Bu davalar yüzünden bu gelirden tüm mirasçılar mahrum kalıyor. Bizler bu gelirden mahrum kalınca, Maliye de yıllık 10 milyon dolar civarı bir vergiden mahrum kalıyor” dedi.
Tat Towers’ın bugünkü piyasa değerinin kendi yaptığı hesaplamalara göre yaklaşık olarak 1 milyar dolar olduğunun altını çizen Tatlıcı, şunları söyledi:
“Konumu itibari ile çok stratejik bir lokasyonda olan binalar, ofis, otel veya rezidans olarak kullanılmaya son derece uygun. Bilirkişi, Tereke Mahkemesi’ne verdiği raporda, Tat Towers’a 250 milyon lira civarında, akıl dışı olduğu kadar aynı zamanda da gülünç bir bedel biçse de biz bu raporu ciddiye almıyoruz. Tat Towers’ın gerçek değeri bu rapordaki değerin çok daha fazlasıdır.”
İnşaat alanı: 142.000 m2
Kİralanabİlİr alan: 66.000 m2
Ofİs alanları: 723, 1.140, 2.450 m2
AVM alanı: 11.500 m2
Mağaza alanı: 20-864 m2
Otopark sayısı: 750
Kat sayısı: Zemin+30
Binaları satın almak ya da kiralamak isteyen birçok yatırımcı olduğunu ifade eden Tatlıcı, konuyla ilgili gerek kendilerine gerekse Tereke yönetimine birçok başvurunun yapıldığını anlatarak, “Ancak mahkeme bugüne kadar kiralama ya da satış için işletilmesi gereken ve hukuki süreç bakımından atılması gereken adımları atmadı. Bunun yanı sıra, Tat Towers’ın depreme dayanıksız ve kaçak olduğunu iddia eden bazı raporlar ve asılsız iddialar da potansiyel yatırımcının kafasını karıştırdı” dedi.
Tat Towers’ın inşaatının uzun yıllar sürmesinin nedenlerini anlatan Tatlıcı, sözlerine şöyle devam etti: “Tat Towers’ın inşaatı 1989 yılında başladı ve 2008’de tamamlandı. O dönemdeki müteahhit firma STFA ile ihtilafa düşülünce, inşaat durduruldu ve uzun bir süre inşaatta herhangi bir ilerleme kaydedilemedi. STFA ile ihtilaf giderildikten sonra inşaat devam etti. Normal şartlarda 2 yılda bitirilebilecek bir projeydi. Tat Towers’ın gecikmesinin en önemli nedeni, rahmetli babamın bu projenin finansmanını bizzat gerçekleştirmeye dair kararlılığıydı. Bunun dışındaki tüm iddialar spekülasyondan ibaret.”