Tarlabaşı Bulvarı'na bakan 360 No'lu adada yapılacak ofis binası 2.5 aydır satışta. Tarlabaşı Caddesi üzerinde 'kültür varlığı' sayılan 5 katlı bir bina 761,000 liraya kamulaştırılırken '360fis'te 100 metrekarelik ofis 800 bin dolardan satılıyor.
Tarlabaşı’nda metal perdelerle kapatılmış yıkım alanının hemen karşısındaki GAP İnşaat satış ofisinde müşterileri yeni Tarlabaşı’nın ışıklı bir maketi ve parlak broşürler bekliyor. Şimdilik yalnızca 360 No’lu adada yapılacak ‘360fis’ adlı binadaki ofisler satışta. Metrekaresi 7 bin 500 dolardan satılan 54 ofisin yaklaşık üçte ikisi 2.5 ayda tükenmiş. Geriye kalan en küçük ofisin (107 metrekare) fiyatı 800 bin dolar artı KDV. Oysa aynı cadde üzerinde, hem de ‘kültür varlığı’ olarak tescil edilmiş 5 katlı bir bina yalnızca 761,000 TL’ye kamulaştırılmıştı. Binanın sahibi Ramazan Akkuzey, kamulaştırılan 5 katlı tarihi binasının yerine 360fis’ten 100 metrekarelik bir ofis bile alamıyor.
‘İçi tarihi kalan yer yok’
Tarlabaşı Projesi’nin ilk satışa sunulan binasıyla ilgili bilgi almak için satış ofisindeyiz. Elimize verilen broşürlerde ‘ Beyoğlu ‘nun tarihi geleneğini’ ve ‘Tarlabaşı’na has tüm mimari özellikleri titizlikle koruduğu’ iddia edilen ’36Ofis’, ‘tarihi atmosferi ofisinizde hissettirme’ vaadiyle pazarlanıyor. Oysa 29 parselli adada yalnızca tek bir bina yıkılmayacak. Bir diğer binanın ise sadece dış cephesi korunacak.
Satış elemanlarına ofislerin içinin de ‘eski havalı’ olmasını tercih ettiğimizi belirtince “İçi tarihi kalan yer yok. Ancak görüntüsü tarihi olabilir” cevabını alıyoruz. Ofis, dışarıdan birçok binadan oluşuyor izlenimini yaratsa da aslında 30 bin metrekarelik tek bir bina olarak tasarlanmış.
Bina 7.5 milyon dolar
Binanın 6. ve 7. katları dubleks ofislerden oluşuyor. Broşürde ’36Ofis’ şöyle anlatılmış: ”Dünya mutfağının en seçkin örneklerini sunan restoran ve kafeleriyle hem keyifli hem de lezzetli bir iş yaşamını arzulayan profesyonelleri mutlu ediyor. Alt katları seçkin mağaza, restoran ve kafe, üst katları ise İstanbul ‘un en güzel çalışma ortamını sağlayacak ofis alanları, 24 saat hizmet veren resepsiyonu, toplantı odaları, klimatik havalandırma sistemi, kablolu televizyon ve fiber optik internet bağlantısı… Ofisinize ait yemyeşil kat bahçeleriyle, işinize kısa bir ara vermek istediğinizde kahvenizi yudumlayıp Beyoğlu ve İstanbul ‘un hayat enerjisini hissedeceksiniz…”
Ofislerin en büyüğünün (391 metrekare) fiyatı 3.5 milyon dolar, bütünüyle korunacak tek bina ise 7.5 milyon dolardan alıcısını bekliyor.
Korku diz boyu ama…
Beyoğlu Belediyesi’nin öncelerde “Tarlabaşı’nın en köhne, en yıpranmış bölgesi” olduğunu söylediği bölge, satış ofisindeki broşürde ‘İş hayatında konumun ne kadar önemli olduğunu bilenler için ideal seçim’ olarak anlatılmış. ‘Tarlabaşı’nda çalışmak ayrıcalıktır’ ve ‘Size ulaşmak isteyen herkesi harika bir lokasyonda karşılayacaksınız’ da sunulanlar arasında. ”Burayı yenilediniz ama etrafı hâlâ eski Tarlabaşı, nasıl girip çıkacağız binaya” deyince satış elemanları anlayışla gülümsüyor ve “Şimdi o herkesin korkusu, bizim de korkumuz. Farkındaysanız sokağa giremiyoruz. Siz de giremiyorsunuz muhtemelen” diyor.
Müstakbel komşular satışçıların silahı
Binadan ofis alan diğer müşterilerin ‘kalburüstü profilinden’ dem vurularak bölgenin soylulaşacağı anlatılıyor: “Ağırlıklı olarak üst düzey banka yöneticileri, genel müdürleri ve yönetim kurulu başkanları. Projemizde 6 doktorumuz, hatta bir de ressam var. Çok iyi komşularınız olacak…” Bunun yanında proje alanının toplamda 20 bin dönüm olduğu belirtilerek, projenin 3.5-4 yıl içinde tamamlandığında artık Tarlabaşı’nın ‘korkulacak bir yer’ olmayacağını anlamamız bekleniyor. “İstiklal’e alternatif değil daha üstünde bir şey hayal ediyoruz çünkü burası yeni. Beyoğlu ‘nda bir ilk…” diyor satış elemanları. Ekim-kasım aylarında lansmanla beraber 2 rezidansın da satışa çıkacağının müjdesini alıyoruz.
‘Asmalımescit konsepti’
Projenin başlangıcından beri Şanzelize’ye dönüşeceği iddia edilen Tarlabaşı için sonunda uygun konsept ‘Asmalımescit’ olarak belirlenmiş. Satış elemanı, haritaya bakarak anlatıyor: “Totalde 2 ofis adamız var, başka da yok. Meydana doğru beş yıldızlı otelimiz olacak, arkaya doğru da 5 adamız rezidans olacak. Ofis binamızın arkasındaki cadde komple trafiğe kapalı bir yaya alanı olacak. Burada Asmalımescit konsepti düşünüyoruz. Dükkânlar, shopping alanları… Zeminde kiralanabilir dükkânlar olacak. İyi, high seviyede bir proje yapıyoruz.”
Vatandaştan şirkete geçti
‘Türkiye ‘nin kamu-özel sektör işbirliği ile hayata geçirilen ilk kentsel yenileme projesi’ adı altında lanse edilen, kamulaştırma yetkisini 5366 sayılı yasadan alan projenin tam olarak nasıl kamu yararı sağlayacağı muamma. 360 No’lu adada 20’ye yakın müvekkilin kamulaştırma iptal davasının hâlâ Danıştay’da görüldüğünü belirten avukat Barış Kaşka, “İlk kez ihaleyle vatandaşın tapulu mülküne, bir ticari şirket lehine kamulaştırma yapılıyor. Kamulaştırma bedelleri vatandaşın vergilerinden ödeniyor, tapular ticari şirkete geçiriliyor.”