TSKB ile Arkitera işbirliği ile yapılan panelin adı Gayrimenkulün Geleceği, Geleceğin Gayrimenkulü'ydi. Konu hepimizin yakından bildiği bu yıl mayıs ayında çıkan Afet riski altındaki alanların ve yapıların dönüşümü üzerine yapıldı.
Faruk Göksu moderatörlüğünde yapılan panelin açılış konuşmasını TSKB Gayrimenkul Değerleme A.Ş. nin Genel Müdürü Işıl Dinçer ve Arkitera Genel Müdürü Ömer Yılmaz yaptıktan sonra sırasıyla konuşmacılar konuşmalarını yaptı. Çevre Ve Şehircilik Bakanlığından Murat Oral, Büyük Şehir Kentsel Dönüşüm müdürü İdris Atabay, Gayrimenkul Hukuku Derneği Ali Güvenç Kiraz, Kartal Belediye başkanı Altınok Öz, Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay ve Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ali Dumankaya konuyla ilgili düşüncelerini aktardı.
Afet Yasası sunumu olarak yasayı kısaca anlatan Murat Oral bey aslında bildiklerimi tekrar etmiş oldu. Yasa da kesin olarak altı çizilen maddeleri yasa çıktıktan hemen sonra yazmıştım. Kafamızı karıştıran “25 soruda Kentsel Dönüşüm” çalışmamı merak eden ve tekrar okumak isteyenler internette birçok haber sitesinde bulabilirler.Merak ettiğim konulardan biri, riskli alan diye tabir edilen bazı alanların yerinde dönüşümü mümkün olmadığında nereye taşınacağıydı. Çünkü yasa da rezerv alanı olarak geçen alanlar henüz tam tanımlanmamış olmakla beraber henüz taşınacak riskli alanlarda belli değil. Bu arada unutmadan açıklayayım. Riskli alan zemin yapısı can ve mal güvenliği açısından tehlikeli yerler olarak geçiyor. Örneğin toprak kaymasının olduğu yerler, 1.derece Deprem fayları üzerinde olan yerler, yağmur yağdığında evleri sürekli su basan yerler olarak sayabiliriz. Buralarda çoğu bölgenin yerinde dönüşümü mümkün değildir dolayısıyla taşınması gerekir. Ama nereye? Yasa taşınacak yerlere rezerv alanı diyor. Bende diyorum ki neresi burası? Belli değil…
Yasanın önünü tıkayan en önemli mesele ise kaynak..Bu dönüşümün hangi parayla yapılacağı.. Toplam 600-700 milyar tl ye ihtiyaç var. Peki bu para nerden gelecek? Açıklanan maddeler den anlaşıldığı üzere bu rakamın şu an da karşılığı yok. En büyük gelir 2B lerden elde edilen satışlardan beklenen rakam ve o da başvuruların yetersizliği yüzünden tam bir hüsran.
Afet yasasında ki önemli maddelerden biri de itiraz edilecek durumda yürütmeyi durdurma kararının verilemiyor olması. Binanızın yıkılmasına, binanınızın değerine itiraz edebiliyorsunuz ancak bu o binanın yıkılmasını, yapılacak işlemleri durdurmuyor. Bu aynı zamanda mahkemeye ve mülkiyet hakkına müdahale olarak algılanırken, can ve mal güvenliğini sağlamak devletin birinci görevi olduğu ve bunun üstünde hiç bir şeyin olamayacağı görüşü daha hakim olarak konuşmacılar arasında gözüme çarptı. Oysa Ali Güvenç Kiraz bunun mülkiyet hakkına müdahale olduğunu ve İtalya’da yapılan benzer bir uygulamada A.İ.H.M nin 23milyar dolar İtalya’ya ceza kestiğini söyledi.
Afet Yasası ilk çıktığı günden bu güne toplumda Kentsel Dönüşüm diye algılandı. Gerek basın gerek siyasiler bu yasayı kentsel dönüşüm olarak anlattı. Belki bu nedenledir ki toplumda kentsel dönüşüm olumsuz bir algıya yol açtı. Ancak panelin ilerleyen saatlerinde şundan tam olarak emin oldum.. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı dışında herkes bunun aslında bir kentsel dönüşüm olduğu üzerinde hem fikir. Demek toplumda doğru algılamış bu yasanın çerçevesini.. Türkiye’nin 2/3 sini ilgilendiren bir yasa ancak ve ancak kentsel dönüşüm olabilir di. Hazır afet riskli bina ve alanları dönüştürüyorken ülkemizi çarpık yapılaşmadan kurtarmak , modern yaşanabilir kentler oluşturmak. Buna kimin itirazı olabilir ki.. Henüz buna karşı geleni görmedim.
Ülkemizde bugüne kadar yapılan güzel Kentsel Dönüşüm örnekleri yok. Son zamanda en kötü örnek ise Sulukule örneği..O kadar yanlış varki neyini anlatayım. Ucundan işte bu doğrudur diyip tutacağım bir tarafı yok. Hal böyle olunca halk arasında da kentsel dönüşüme karşı olumsuz bir algı var. Kentsel dönüşüm demek rant demek, fırsat demek..Ki öyle oldu akıl almaz bir sürü fırsatçı bu işten nemalanmaya çalışıyor. Vatandaş ne kadar bilinçli olabilir yanına birkaç uzman alacak parayı nerden bulacak? Başta Devletimiz, büyüklerimiz, müteahhidimiz olmak üzere hepimizin önce iyi niyetle hareket ediyor olması gerekir. Herkese eşit paylaşım eşit yaklaşım…Son zamanlarda kentsel dönüşüme en iyi örnek Küçükçekmece belediyesinin yaptığı çalışmalar. Belediye başkanı Aziz Yeniay’ın iyi niyeti ile insan odaklı yaptığı başarılı çalışmalarını örnek almalıyız.
Konu Kentsel Dönüşüm yada Afet Yasası olsun..Odak noktamız binalar değil insanlar olmalı..İnsan odaklı yapılacak yaklaşımlar ile bu işi daha rahat çözeriz. Yapıları nasıl dönüştüreceğimizi konuşuyorken, içinde yaşayan insanlarıda dönüştürmeye çalışıyoruz. Bu nedenledir ki bugüne kadar yapılan çalışmalarda sosyologların ve psikologların çalışmaması büyük kayıptır. Yasa hazırlanırken de sonrasında da kadro olmadığı için sosyolog çalıştıramadıklarını söylüyor bakanlık yetkileri. Merak etmeyin sosyolog alımı için kadro açtıklarını yakın zamanda sosyologlarla beraber hareket edeceklerini söylediler. Geçte olsa buna da şükür diyelim