PROJE RAPORU
Kadıköy
Kadıköy’ün merkezi, coğrafi açıdan incelendiğinde İstanbul Boğazı ile Marmara Denizi’nin birleştiği köşede, Tarihi Yarımada’nın hemen karşı kıyısında konumlanmıştır. İlçe sınırları ise Marmara Denizi’ne komşu olarak 21 km boyunca Maltepe’ye kadar uzanmaktadır. 25km²’lik alana sahip ilçenin karakterinin belirleyiciliğinde coğrafi konumunun önemi büyüktür.
İstanbul kent merkezi (Tarihi Yarımada ve Beyoğlu) ile Anadolu arasındaki en kısa güzergahın Kadıköy üzerinden geçmesi, Kadıköy’ü tarihin her döneminde bir geçiş noktası yapmıştır.
Kadıköy’ün temelde işlevsel olarak iki ana bölümden oluştuğunu söylersek; birinci bölüm, geçiş noktası olarak adlandırılan kıyı platformudur. Anadolu yakasının neredeyse bütün yükünü, ulaşım arterleriyle kıyı şeridine taşıyan bölge ise ikinci bölümü oluşturur. Bu iki bölge arasında gün içerisinde mütemadiyen gerçekleşen döngü, Kadıköy’ü ve dolayısıyla İstanbul’u tüketen ve de besleyen bir durum haline gelmiştir. Kadıköy’ün bir geçiş noktası olma işlevini destekleyen ve tarihin farklı zamanlarında eklemlenerek bölgenin karakterini oluştururken onu destekleyen diğer faktörler ise şehir hatları vapurları, Sirkeci-Haydarpaşa demiryolu bağlantısı ve Avrasya Tüneli’dir.
Tarih çizelgesi üzerinde varlığına bakıldığında; Kadıköy, her devirde başlangıçların, bitişlerin, ayrılıkların ya da buluşmaların mekanı olmuştur. 2500 yıl önce Doğu Roma’nın Merasim Sarayı, 350 yıl önce Osmanlı’nın Ayrılık Çeşmesi ya da 100 yıl önce yapımına başlanan Haydarpaşa Garı, Kadıköy’ün kimlik tanımlamasını yapmıştır: Kadıköy İstanbul’un giriş ve çıkış kapılarından biridir.
Kentsel Ölçek Stratejileri
Bölgeye ve bölgenin yakın çevresine dair belirlenen stratejiler şu şekildedir:
1. Kurbağalıdere Vadisi’nden gelen yoğun yeşil örüntünün Moda Burnu’nu dönerek Kadıköy’ün 1982 ve 1993 dolguları üzerinde yarışma alanı ile buluşması ve İSKİ tesislerinin yanında önerilen Ekopark -Ekolojik Su Arıtma Parkı- ile kıyının yeni bir karaktere bürünmesi amaçlanmıştır. Ekopark ve İSKİ, yarışma alanının güney girişini tanımlamaktadır. (A1 / Kurbağalıdere – İSKİ Yeşil Koridoru)
2. Yoğun yaya ve araç trafiğine sahip Söğütlüçeşme Caddesi’nin tek yönlü araç trafiğine dönüştürülüp yaya öncelikli yeşil bir koridor olması ve Kuşdili Çayırı – Rıhtım arasında yeşil bir bağlantı oluşturması amaçlanmıştır. (A2 / Söğütlüçeşme Caddesi Yeşil Koridoru)
3. Yakın zamana kadar, bugün hala ayakta duran çeşmeleri ile Haydarpaşa Çayırı olarak tanımlanan bölgede; günümüzde duraklar, karayolları ve demiryolu tamir bakım atölyeleri bulunmaktadır. Günümüz koşullarında kent merkezinin dışında yer alması gereken atölyelere yeni işlevler verilerek, bölge Endüstriyel Park olarak değerlendirilmiştir. Bölgenin, Haydarpaşa Garı – Ayrılıkçeşme aksında yeşil ve su ile rehabilite edilerek kazanılması, Yeldeğirmeni Mahallesi’nin; Marmara Denizi, Haydarpaşa Garı, Ayrılık Çeşme aktarma istasyonu ile yeni, güçlü ve alternatif ilişkiler kurması amaçlanmıştır. (A3 / Haydarpaşa Çayırı -Yeşil Koridoru)
4. Üsküdar ile Kadıköy’ü birbirine bağlayan ve halihazırda güçlü bir yeşil örüntü sistemine sahip Tıbbiye Caddesi’nin yeşil yoğunluğunun; önerilen “Yeşil Köprü” ile Haydarpaşa Çayırı’nda yarışma alanı ile bütünleştirilmesi amaçlanmıştır. Tıbbiye Caddesi ve “Yeşil Köprü” yarışma alanının kuzey girişini tanımlamaktadır. (A4 / Tıbbiye Caddesi Yeşil Koridoru)
5. Üsküdar ve Söğütlüçeşme yönünden gelen ulaşım yolları Kadıköy yarımadasına saplanıp kalmakta, tıkanıklıklara sebep olmaktadır. Yarımadanın şekli, ana kara ile temas noktalarındaki boğumlanmalar, trafik sorununun büyümesine sebep olmaktadır. Dolayısıyla trafik akışını yeniden düzenlemek için trafik, Kadıköy Yarımadası’nın genelinde saat yönünün tersine akacak şekilde tek yön olarak belirlenmiştir. Ulaşımın tek yöne çevrilmesi ile elde edilen alanlar yaya yolu olarak kente kazandırılmıştır.
6. Söğütlüçeşme Caddesi, yaya öncelikli bir araç yolu haline getirilmiştir. Döşeme kaplaması malzemeleri ve refüj tasarımı ile araç trafiği yavaşlatılmaya çalışılmıştır.
7. Albay Faik Sözdener Caddesi ve Misbah Muayyeş Sokağın kesiştiği noktada bir dönüş/bekleme alanı oluşturulmuştur. Burada hem otopark önerilmiş hem de diğer ulaşım araçlarına yakın olacak şekilde bir güzergah oluşturulmuştur.
8. Yarışma alanı dahilinde kıyı şeridinin büyük bir bölümünü kaplayan toplu taşıma bekleme alanları kaldırılmış, kıyı genelinde sadece yolcu indirme – bindirme alanları oluşturulmuştur.
9. T1 Bölgesi, Kuşdili Çayırı- Kadıköy’ün ana transfer noktası olarak belirlenmiş. Kıyı alanından kaldırılan otobüs bekleme alanlarının bu bölgeye taşınarak, Marmaray, Metrobüs ve R2 tramvay hattı ile ilişki kurması amaçlanmıştır.
10. T2 Bölgesi, raylı ulaşımın, dolmuşların ve deniz ulaşımının toplandığı bölge olarak önerilmiştir. R1-R2-R3 tramvay hatları durakları, metro ve deniz iskeleleri bu alanda birbiri ile ilişki halindedir.
11. T3 Bölgesi, Haydarpaşa Garı’nın ve Turyol İskelesi’nin R3 tramvay hattı ile Kadıköy’e bağlanmasını amaçlamaktadır.
Kentsel Bir KAPI Olarak Kadıköy
Haydarpaşa Çayırı ve denize uzantısı, İstanbul’un Yakın Doğu’yla ilişkisini kuran ritüelistik bir kapıdır. Doğu Roma döneminde, 4. yy’da Rufinus Sarayı’nın merasim sarayı olarak kullanılmaya başlanmasından itibaren doğu seferleri buradan başlatılır. Doğu Roma devlet geleneklerini neredeyse eksiksiz devşiren Osmanlı İmparatorluğu da bu uygulamayı sürdürür. 19. yy sonlarında Haydarpaşa Garı’nın yapılışı ise, bu başlangıç durağını bürokratik çerçeveden çıkarıp sivil hayata da taşır. Ancak asıl milat, Türkiye Cumhuriyeti’nin Marshall Yardımları’nın önemli kısmını tarımda makineleşme faaliyetlerini aktarmasıyla olur. Haydarpaşa artık İstanbul’un doğuya açılan kapısı değil, doğunun İstanbul’a açılan kapısıdır. Bu devridaim sosyal yaşantıda olduğu gibi modern Türk edebiyatı ve popüler kültürde de kendini gösterir. Öyle ki Anadolu insanın göç hikayelerinin vaadedilen yeni hayatın başat fonu Haydarpaşa Garı’dır. Türk sinema tarihinde Gurbet Kuşları, Kınalı Yapıncak bunlara örnek gösterilebilir. Pek çok edebi eserde ise gar bir kavuşma, bekleme ve ayrılma alanı olarak tasvir edilmiştir. 1970’lerin ortasından itibaren hizmete giren Boğaziçi Köprüsü, deyim yerindeyse Haydarpaşa Garı’ndan rol çalar. “Herkese iki anahtar” vaat eden bu yeni iklimde, Haydarpaşa Garı artık bir nostalji nesnesi halini almıştır. Yalnızca Türk sinemasının değil dünya sinemasının da dikkatini çeken gar binası, ikonik bir kadın parfümü olan Chanel N°5 in kısa filmi gibi farklı yapımlarda bir karşılama mekanı olarak kullanılmıştır.
“Kentsel bir kapı olarak Kadıköy” projesi, Kadıköy’ün genlerinde yer alan güçlü tarihsel bir veri olarak, giriş-çıkış-geçiş mekanı olma potansiyelini değerlendirip; dinamik, değişebilir, dönüşebilir, denizden bakışın kurguladığı bir semt var etmeyi amaçlamaktadır. Kadıköy kıyı şeridine, bulunduğu bölgenin dinamiklerine göre, 7 Kentsel Kapı önerilmiştir. Önerilen Kapıların hedeflediği amaçlar şöyle sıralanabilir:
a. Yaya ile araç trafiğini birbirinden ayırmak, yayayı yönlendirmek,
b. Arkad, saçak, stoa, avlu, köprü, kolonad gibi çok sesli ve zengin mimari elemanları kente kazandırmak,
c. Kentsel boşlukta ölçek yaratmak,
d. Algoritmik bir dil oluşturarak kent siluetinde bütünlük sağlamak,
e. Gölge alan sağlamak, yağmur suyu toplamak,
f. Kent-deniz ilişkisini düzenlemek; suyun getirdiği canlılığı kente, kentin canlılığını ise suya aktarmak. Deniz meydanlarını tanımlamak.