AÇIKLAMA RAPORU
SES
Canlıların işitme organları tarafından algılanabilen periyodik basınç değişimleridir. Fiziksel boyutta ses, katı sıvı veya gaz ortamlarda oluşan basit bir mekanik düzensizliktir.
Mesud Cemil için musikîdir, batı müziğidir, radyodur, icracılıktır, besteciliktir, bir ömürdür…
31 Ekim 1964’te Baki Süha Ediboğlu Mesud Cemil’in ölümünün birinci yılı sebebiyle hazırladığı radyo konuşmasında dostunu şöyle anlatır;
“Tam bir yıl önce bugün Mesud Cemil’i toprağa vermiştik. Bir yıl evvel sessizce ve birdenbire tıpkı bir başka musikîye geçer gibi aramızdan ayrılmış ve kendisini seven dostlarını, konservatuar dershanelerini, radyo stüdyolarını, notalarını, çaldığı sazları bir mesleki bıkkınlıkla ve çoğu zaman yaptığı gibi bırakıp kaçmıştı. Pek çoğumuz bu kaçışı, bu kayboluşu onun her zamanki ruhi firarlarından biri gibi karşılamış, şimdi kimbilir hangi ücra köşede, tanımadığı insanlarla, baş başa veyahut yeni keşfettiği bir semt kahvesinde kendini unutturuyor ya da bir bahçede hayvanlarla konuşuyor, pırıl pırıl bir güneş altında yıkık bir duvar kenarında çok sevdiği kedilerine bir şeyler yediriyor, sırtlarını okşuyor diye düşünmüştük. Mesud Cemil’in bizlere ve gelecek nesillere bıraktığı en büyük miras; zevk titizliği ve sanat kültürünün yanı sıra, musikîmize getirdiği vakar ve haysiyettir. İcrâ mükemmeliyetidir.”
Mesud Cemil’i birebir tanıyan dostundan da duyduğumuz gibi hayatında müzik ve sanatın yeri son derece önemlidir. İşte bu sebepten; tasarımı şekillendiren ses’in kendisidir. Ses dalgalarının görsel ifade biçimi mezarın temel formunu oluşturur. Mesud Cemil’in kendine ait olan ‘Nihavend Saz Semaisi’ bestesini icra ederken mızraplı tamburuyla vurduğu son ses frekansı görsel referans alınmıştır. Türk müziğinde komalı Mİ’ye denk gelen bu nota azalan bir eğimle sonsuza doğru dalgalanırken ölümün yalnızca bedenen bir yok oluştan ibaret olduğunu simgeler. Azalan bu eğim tasarımda ayakucuna ulaşırken toprak ve bitkilere ulaşmış olur. Sahrayıcedit Mezarlığı’nda bulunan mezar, yol kenarında bir parselde yer almaktadır. Bu yüzden tasarımın kaldırımdan da gözlemleneceği düşüncesiyle çift taraflı okunan bir baş taşı tasarlanmıştır. Böylece kaldırımı kullanan insanlar da Mesud Cemil’in burada olduğunu bileceklerdir. Mezar formu oluşturulurken ses dalgalarının orta çizgisi toprak kabul edilmiş; yeryüzünde kalan kısım tasarımı oluştursa da toprak altında da devam etmiştir. Tasarım formu genel formlardan çok daha ince bir görünümde olduğu için doğal malzemenin taşıyıcısı çelik profilli sistemdir. Toprak ile daha çok bütünleşen bir yapıda olan tasarımda malzeme olarak bu yapıya uygun ‘Karaman Light Traverten’ seçilmiştir. Ayrıca dostunun anlattığı gibi bahçede hayvanlarla konuşup, kedileri çok seven Mesud Cemil’in mezarında suluk; genelin aksine tasarımın baş kısmında yer almaktadır.
Mesud Cemil’in yeryüzünde yaptığı müziği mezar taşıyla ifade etmeye çalışsakta, yerin altında kalan ses dalgalarıyla O’nun kök salmaya devam ettiğini bileceğiz.