GROHE Türkiye ve Arkitera Mimarlık Merkezi iş birliği ile düzenlenen GL!C (GROHE Live!Center) Buluşmaları'nın beşincisi, "İyileştiren Mekanlar" teması ile 25 Nisan akşamı yapıldı.
“İyileştiren Mekanlar” teması ile düzenlenen gecede Alp Sırman, Dilara Demiralp, Ahmet Tercan, İpek Baycan ve Levent Çırpıcı, mekan ile iyilik hali arasındaki ilişkiyi ve mimarlığın bu ilişkideki rolü üzerine görüşlerini örnek projeler üzerinden katılımcılar ile paylaştılar.
Alp Sirman
Doktor Alp Sirman, sunumunda temelinde iyileştirme görevi taşıyan hastane, poliklinik gibi birimlerin dışında; günlük hayatın geçtiği her bir mekanın nasıl iyilik halini sürdürebilecek şekilde tasarlanabileceğini ele aldı. “İyileştiren mekanlar yalnızca hastaneler değildir” vurgusunun yapıldığı sunumda ev kazalarını önleyecek tasarımlardan, yaratıcı açık alanların çocuk sağlığına katkısından ve toplumun hareket kazanmasının öneminden bahsedildi.
Dilara Demiralp
Mimar Dilara Demiralp, sunumunda, sağlık ve mimari birlikteliğini ele alan ve “doğum – gelişim – hastalık – iyi oluş – tedavi – vefat” döngüsü etrafında şekillenen araştırmasına dair detayları katılımcılar ile paylaştı. Penisilinin icadı gibi sağlık alanındaki önemli gelişmelerin sağlık tesisleri aracılığı ile mimari ve şehirciliğe yansımasını inceleyen Demiralp; Umeda Hastanesi, Maggie’s Cancer Centre ve Maria Montessori’nin eğitim yaklaşımı ile şekillenen eğitim birimleri gibi örnekler üzerinden mimari üretimlerde sağlığa dair hızlı reaksiyonlar almanın çok zor olduğunu ve bu gibi yapıların sonuçlarının uzun vadede takip edilmesi gerektiğini belirtti. Sunumda ayrıca mimarlığın toplumsal sağlık, iyiilk hali ve sağlıklı çevreler üzerinde önemli bir rolünün olduğu, ancak diğer disiplinlerin de bu konuda mimarlığı desteklemesi gerektiğinden söz edildi.
Ahmet Tercan
Norm Mimarlık’tan Ahmet Tercan, sunumuna “mimarın tasarlayan ve yapan olmaktan çıkıp, bir uzlaşmacıya dönüştüğünü” belirterek başladı ve mimarlığın değişimi üzerinden yapıların ilerleyen zaman içerisinde başka hangi şekillerde ele alınabileceği sorusu ile hastane tasarımındaki eğilimleri (trendleri) değerlendirdi. Sağlık yapılarının tasarımını dünün ve bugünün sağlık hizmetleri yaklaşımları ile ilişkili olarak inceleyen Tercan; tedavinin yerini öngörünün alması, erişime kapalılığın şeffaf düzenlemelere dönüşmesi, vakaya bağlı müdahalelerin sürdürülebilir çözümlere evrilmesi gibi zamana bağlı değişimlerin mekana ve mimari eğilimlere nasıl yansıdığını açıkladı.
İpek Baycan
Slash Architects kurucularından İpek Baycan, ofis olarak yürütmüş oldukları projelerden örnekler ile sağlık sektörü üzerine kazanmış oldukları deneyimleri katılımcılarla paylaştı. Baycan, sağlık birimlerinin tasarımında “denge” unsuruna yoğunlaştıklarını ve bu unsurun çalışmalarında kritik bir yere sahip olduğunu belirtti. Projeleri kurgularken ekip olarak hastanın bekleme sürecini yenilikçi çözümlerle kolaylaştırmaya çalıştıklarını anlatan mimar, tesisler içindeki birimlerin mekansal dağılımında izledikleri yöntemleri mahremiyet, hasta psikolojisi ve yönlendirilme hissi kavramları üzerinden detaylandırdı.
Levent Çırpıcı
Zoom/TPU’dan Levent Çırpıcı, Manavgat Hastanesi projesi üzerinden ofislerinin iyileştiren mekan kavramını ele alış şeklini anlattı. Hasta konforu ve çalışan mutluluğunu gözeterek tasarladıkları yapıda Çırpıcı, Manavgat’a yurt dışından tatil için gelen bireylerin de kullanıcılar arasında bulunuyor olmasının ZOOM için farklı bir deneyim olduğunu anlattı ve farklı kültürlerden gelen yabancı misafirlerin mekanda farklı kullanım alışkanlıklarına sahip olması, resmi süreçler nedeni ile hasta kayıt aşamalarında farklı prosedürlerin yürütülmesi gibi sebepler ile yapıda çeşitli kurgular oluşturduklarından bahsetti. Yapının hasta davranışlarına yönelik anketler sonucu tasarlandığını aktaran mimar, kullanıcıların dış mekan ile daha fazla etkileşime girebilecekleri bir tasarım elde etmeye çalıştıklarını anlattı.