İstanbul'un ilk İslam ibadethanesi olarak kabul edilen Arap Camii, iki yıldır süren restorasyon çalışmalarının ardından yeniden ibadete açıldı.
İstanbul’un ilk İslam ibadethanesi olarak kabul edilen Arap Camii, iki yıldır süren restorasyon çalışmalarının ardından yeniden ibadete açıldı. Camide bulunan Rönesans tarihine ışık tutacak fresklerin sıvalarla kapatılması ise tartışmalara neden oldu. Taraf ‘a konuşan Sanat Tarihçisi Süleyman Faruk Göncüoğlu, Arap Camii’nin ibadethane olarak kullanılmasının yanı sıra müze olarak da ziyaretçilere açılması gerektiğini söyledi.
Arap Camii’nin İstanbul’un en kadim yapılarından biri olarak kabul edildiğini belirten Göncüoğlu, “Yapının kiliseden çevrildiği kabul edilir ve bu doğrudur. Ancak şöyle bir şey vardır, bu da Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde geçer: Daha önceden İstanbul, Arap orduları tarafından kuşatılıyor. Beyoğlu, Galata bölgesinde bir Müslüman mahallesi kuruluyor. Müslümanlar İstanbul’u kuşatıp, şehri ele geçiremiyorlar ama Bizans İmparatorluğu’ndan bir taviz koparıyorlar. Galata bölgesinde bir Müslüman mahallesi kuruyorlar ve o mahallenin bir mescidi oluyor” dedi.
Birçok döneme ait izleri camide görebildiğimizi söyleyen Göncüoğlu, “Yapı, 13. yüzyılda Latinler tarafından bir kilise olarak kullanılıyor ve bu döneme ait dinî freskolar var. Bunu gözardı etmemek lazım. Üç ilahi dini kutsal kabul eden bir ibadethane göremezsiniz. Kudüs’te bile yoktur. Arap Camii’nde böyle kadim freskolar ortaya çıkınca haklı olarak bunun müzeye çevrilmesi ve freskoların Hıristiyanlar tarafından ziyaret edilmesi konusunda özellikle Katolikler tarafından bir kulis yapıldı. Bugün Fethiye Camii hem müze hem ibadethanedir. Arap Camii de Müslümanlar için ibadethane olarak değerlendirilip öbür taraftan bir müze olarak belli saatlerde açılabilir” diye konuştu.
Marmara depreminde caminin kıble tarafındaki sıvaların düştüğünü ve fresklerin gün yüzüne çıktığını hatırlatan Göncüoğlu, “Cami restorasyona girinceye kadar insanlar oradaydı ve altında namaz kılıyorlardı” dedi. Göncüoğlu şöyle konuştu: “Eğer bu freskolar korunabilecek vaziyette ise sergilenmeli. Rusya’da şöyle bir şey yapmışlar. İbadet zamanı jaluzi indirilir. Turistik olarak ziyaret edildiği zaman da o jaluziler açılır. Böyle bir şey yapılabilir.”