Parçadan Bütüne Sıra Dışı Bir Korkuluk

Rengarenk ve girintili yüzeyleri ile birbirlerine geçme imkanı sağlayan çocukluğumuzun vazgeçilmez oyuncakları, farklı birleşim olanakları ile yaratıcılığımızdaki sınırları ortadan kaldıran ve böylece yetişkinler için de birer tutkuya dönüşen Legolar.

Peki bazen maket bazen dekor bazen 31.9 metrelik yüksekliğe sahip bir kule olarak karşımıza çıkan bu plastik parçalarını fonksiyonel anlamda bir mimari eleman olarak da kullanmak mümkün mü?

New York, Chelsea Loft’ta yer alan The Marks/Caride Rezidans’ta kısa bir süre önce I-Beam Architecture and Design tarafından yapılan yenileme çalışması sırasında 20.000 Lego parçası kullanılarak yapılan merdiven korkuluğu bize bunun mümkün olduğunu gösteriyor.

Loft’un yenileme çalışmalarını gerçekleştiren I-Beam Architecture and Design mekanı farklı yaşam hacimlerine ayırırken incelikli bir tasarım anlayışı benimsemiş. Mekanda çalışma ve yaşam alanlarında mat renkler ve sadelik ile yakalanan bütünlük ön plandayken, çocuk odası gibi oyun alanlarını da içinde barındıran hacimlerde renk ve malzeme çeşitliliği esas alınmış.

Mimarlar merdiven korkuluğunun tasarım ve uygulama aşamasında lisanslı bir Lego sanatçısı olan Sean Kenney ile çalışmışlar. Merdivendeki renk yoğunluğu eğimle beraber hareketin yönüne göre azalıp, artıyor. Korkuluğa rastgele yerleştirilmiş açıklıklar, plastik yüzeyde ışık geçirgenliği sağlıyor ve yüzeye heykelsi bir hava katıyor. Korkuluğun en üstünde yer alan yüzey boyunca ana renklerden oluşan Legoların kullanılması gibi incelikli bir detay ise uygulama aşamasında harcanan emeğin bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın