Lviv şehir merkezi eteklerinde ormanlık bir alanda bulunan proje, Enzym şirketine ait bir fabrika binasının dönüşümünü kapsıyor. Karmaşık bir yapıya sahip olan proje bugüne kadar kısmen uygulanmış.
Başlangıçta sadece giriş kısmının yenilenmesinden oluşan projenin kapsamı, on ila yirmi yıllık bir zaman dilimi içerinde fabrikanın tamamen yenilenmesine evrilmiş.
İlk olarak, projenin yeni giriş bölümü ile otoparklar ve toplu taşıma duraklarının bulunduğu bitişik alanın yenilenmesi tamamlanmış. Pahalı çözümler olmadan yapılan bu kısımda, her şeyin basit, işlevsel, modern ve rahat olmasına dikkat edilmiş. Giriş kısmının dekoratif kısmını vurgulamak için, şirketin yeni marka rengi olan yeşil ve patine bakır rengi kullanılmış.
Tasarımın bir sonraki adımı ise sıfırdan yeni bir ofis binası inşa etmek olmuş. İnşaat yapılacak alan, mevcut ofis binaları ile 19. yüzyılın ortalarından kalma kullanılmayan eski bir tuğla yapı arasındaki dar bir alanda konumlanacağından mimarlar üst yapıları büyütmek, yenilemek ve eklemek gibi diğer mevcut binalar için uzun vadeli bir perspektif geliştirmek zorunda kalmış. Bunun üzerine mimarlar daha göze çarpan bir cam merdiven ve gelecekte tüm binaların ana girişi olacak şimdiki mevcut ofisi yeni binadan ayıran bir giriş tasarlamışlar.
Yeni binada, öncelik çalışanlar için konfor ve optimum alan anlamına geldiğinden, cephe tasarımını basit ve işlevsel tutulmuş. Mimarlar, eski tarihi binanın tuğlalarını temizleyerek ortaya çıkarmak istemiş ve başlangıçta, bu işveren tarafından da onaylanmış. Bununla birlikte, bina çok sayıda rekonstrüksiyon gerektirdiği ve duvarları kötü durumda olduğu için bu fikirden vazgeçilerek fabrikanın yeni ortamında bulunan patine bakır rengi seçilmiş. Büyük pencerelerin kullanılması sayesinde bina ofis alanı için de uygun hale getirilmiş.
Binanın en üst katında, otantik tonozlar, metalik balkonlar ile iki katlı bir konferans salonu tasarlanmış. Endüstriyel tesisler ile laboratuvarlarda üstü kapalı sıhhi tesisat ve kablolar, cam bloklar ve çıplak beton duvarlar ile farklı bir atmosfer yaratılmış. Ahşap dokular ve doğal linolyum kullanımı ile ofiste konfor sağlanmış. Son bir dokunuş olarak, Ukraynalı sanatçı Andriy Linik merdivenlerde bir fabrika tarihi müzesi oluşturmuş.