İstanbul’un en yeni çözümsüz sorunu

İstanbul'un tarihi semtlerinden Galata'da yaşanan ve tarafların çözüm için ortak adım atma konusunda ilerleme kaydedemediği sorun gün geçtikçe içinden çıkılmaz bir hal alıyor.

Tartışma, Türk ve yabancılardan oluşan özellikle gençlerin tarihi kulenin dibinde yere oturarak sabahın erken saatlerine kadar eğlenmesi nedeniyle yaşanıyor.

Bölge sakinleri ve esnaf akşam üstü içeceğini alarak buraya gelen kitlenin gecenin ilerleyen saatlerinde eğlenecenin dozunu kaçırdığı konusunda şikayetçi.

Yüksek sesle şarkılar söylenmesi, müzik aletlerinin çalınması, çevrenin kirletilmesi, özellikle gece saatlerinde arka sokakların tuvalet ihtiyacı için kullanılıyor olması ve ara ara gruplar arasında çıkan kavgalar yapılan eleştirilerden başlıcaları.

GALATA’DA İÇKİ KRİZİ

Hal böyle olunca ve iki gece önce yine aynı yerde bir kavga çıkınca Beyoğlu polisi akla ilk gelen uygulamalardan birini devreye sokarak, kulenin etrafını kordona aldı ve gelenlerin burada toplanmasına izin vermedi.

Bu uygulama dün de devam etti. Emniyet yetkilileri uygulamanın şu an için ne kadar süreceği konusunda süre belirtmezken, kalabalık gruplar dün itibariyle çekilen kordonun yan tarafında toplandı.

“ÇÖZÜM AŞAMA AŞAMA OLUR”

Beyoğlu İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı Serdar Sekkin konunun toplumsal bir olay olduğunu ve aşama aşama çözümün mümkün olduğuna dikkat çekti.

Sekkin, “Kısa yoldan çözüm yolunu bilsek hemen uygularız. Bu tip olaylarda çözüm aşama aşama olacak bir şeydir. Herkes de konuya eğiliyor. Vali, Belediye Başkanı herkes. Çevre esnaf, oturanlar çok rahatsız. Kordona alma bir kere gerçekleşti. Bugün de devam edecek. Ancak ne kadar süreceği şu anda belirsiz” dedi.

“İKNA YOLUYLA ÇÖZÜLMELİ”

Beyoğlu’nu Güzelleştirme ve Koruma Derneği Başkanı Nizam Hışım ise son yaşananların bölgede yaşayan aileri kaçırdığını, çözümün de kimseyi kırmadan ikna yoluyla gerçekleşmesi gerektiğini vurguladı.

Hışım şöyle konuştu:

“İstanbul çok hızlı bir dönüşüm yaşıyor. Beyoğlu’na bulunduğu konum itibariyle daha çok öne çıkıyor. Sosyal olarak, bu duruma nasıl bir isim koyacağımızı dahi bulamıyorum. Bu meydan daha önce kimsenin gitmediği bir yerdi. Son dönemde bir hareket geldi. Belediye bir kültürel etkinlik başlattı ve insanlar burayı tanıdı. Buraya kadar her şey iyiydi.

“Ama daha sonra insanlar burayı her şeyi yapma meydanı olarak görmeye başladılar ve kalite düştü. Bu da son dönemde bölgeye gelmeye çalışan kaliteyi kaçırıyor. Bu bir eğlence anlayışı olmaktan uzak. Özgürlük olarak tanımlamak imkansız. Buralar tam hayat bulmuş, aileler oturmaya başlamıştı. Ancak onlar da şimdi kaçmaya başladı.”

Hışım orada oturanların ve esnafın yapabileceği bir şey olmadığını çünkü hadiselerin gece gerçekleştiğine dikkat çekerek, “Belediye ve Emniyet’in kimseyi kırmadan, bu işi çözmesi lazım. BU sosyal bir olgu. Bunun anlaşılması lazım. Başka türlü çıkış olmaz” dedi.

“BİZİM ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ KISITLANIYOR”

Meydana çok yakın bir otelin yetkilisi de mevcut durumun kendilerini müşterilerine karşı oldukça zor durumda bıraktığını belirterek şöyle konuştu;

“Biz bıkmış durumdayız. Sabahın ilk ışıklarına kadar darbukalar çalınıp yüksek sesle şarkılar söyleniyor. Burada yaşayan ve iş yapan insanlarlar var. Arka sokaklar idrar kokusundan ve buna bağlı olarak da sinekten geçilmiyor. Bu artık özgürlük olma noktasından çıktı. Gece boyu yüksek sesle naralar atılması başkalarının özgürlüğünün kısıtlanması değil midir. Bana kalırsa her gün polis kordonuna alınsın”.

Etiketler

Bir yanıt yazın