Yapı Denetim Uygulama Yönetmeliği ile Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği'ndeki değişikliklere ilişkin basın toplantısı düzenleyen TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, kentsel dönüşüm adı altında İzmir'in talanının önünün açılmak istendiğini vurguladı.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu (İKK) bir basın açıklaması yaparak, 3 Nisan 2012 tarihinde “Bürokrasinin Azaltılması ve İşlemlerin Basitleştirilmesine Yönelik” yönetmeliklerde yapılan değişikliklere dikkat çekti.
Başbakanlık, Bakanlıklar, bazı bağlı ve ilgili kuruluşlar ve üniversitelere yönelik yönetmeliklerde 84 adet değişiklik yapıldığını söyleyen İzmir İKK, yapılan değişikliklerdeki bina yapım ve denetim süreçlerini ilgilendiren Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği ile Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği’nin çok dikkat çektiğini, bu değişiklikten hemen sonra ilgili yönetmeliklerde ikinci bir değişiklik de yapıldığını vurguladı. İKK, “Yapılan ikinci değişiklikten torba yasalarda olduğu gibi asıl hedefin bu iki yönetmelik maddelerinde gizli olduğu, diğer değişikliklerin bu iki yönetmelikte yapılan değişiklikleri gizlemek amaçlı kullanıldığı ortaya çıkmıştır.” dedi.
İzmir’in talanı için düğmeye basıldı
TMMOB İzmir İKK, yapılan değişikliğin “kentsel dönüşüm” adı altında İzmir’in talanının önünü açacağını vurgularken, değişikliklerin asıl amacının yapı üretim sürecindeki belediyelerin ve meslek odalarının yapmış olduğu kamusal denetimin kaldırılması olduğunu belirtti. İKK, yönetmelik değişikliği ile birlikte kentsel Dönüşüm çalışmaları sırasında kamusal denetimin yok edileceğinin, ilgili mevzuata, tekniğe, standartlara uygun olmayan yapıların önünün açılacağının altını çizdi.
İKK’nin açıklamasında şöyle dendi:
“Yani Hedef İzmir’dir, İzmirli belediyelerle meslek odalarının her türlü siyasi baskıya rağmen 1970’lerden bugünlere kurumsallaştırarak geliştirmiş olduğu kamusal denetimdir. Gerçekleştirilen bu değişikliklerde; İzmirli Belediyelerin yapmış olduğu kamusal denetimden rahatsız olan rant çevreleriyle Bakanlarla kapalı kapılar ardında yapılan gizli pazarlıkların payı büyüktür. Bu çevrelerin temsilcilerinin son günlerde bazı yandaş medya aracılığıyla ve AKP’nin desteğini arkasına alarak belediye çalışanlarını ve meslek odalarını tehdit etmesini de İzmir halkı ibretle ve sabırla izlemektedir. Tek başına iktidar olmanın verdiği doymaz bir hırsla ele geçiremediği her kuruma saldıran siyasi iktidar yandaş medyası ve işbirlikçileri şunları çok iyi bilmelidir.
1.Yapı denetimi kamusal bir denetimdir. TMMOB bu denetimin piyasalaştırılarak müteahhitlerin insafına bırakılmasına asla göz yummayacaktır.
2.TMMOB halkımızın can ve mal güvenliği konusunda uzmanlık alanlarına giren her konuda Anayasa’dan, yasalardan, kendi mevzuatından, bilimden ve teknolojiden aldığı güçle var olan bütün gücüyle sözünü söylemeye, halkımızın can ve mal güvenliğini, kent kimliğini ve kent kültürünü korumaya kararlıdır.
3.TMMOB meslek sorunlarının ülke sorunlarından ayrılmazlığı ilkesinden hareketle Siyasi iktidarın ele geçiremediği kurum ve kuruluşları yok etme saldırıları da dahil anti demokratik tüm uygulamalara karşı durmaya, bunları deşifre etmeye, faşist saldırılar karşısında göğsünü siper etmeye devam edecektir.
4.TMMOB İzmir’de kaldırılmaya çalışılan kamusal denetimin, İzmir’i teslim alma planının bir parçası olduğunun farkındadır, bu konuda kent içinde iktidar yaranmaya çalışanların yapmış olduğu pazarlıkların ve paylaşım hesaplarının hepsini boşa çıkarmak için var gücüyle çalışacaktır.
5.TMMOB Ülke yönetimine hakim kılmaya çalışılan daha fazla kar elde etmek uğruna insan yaşamının, can ve mal güvenliğinin, çevrenin, kent kültür ve kimliğinin yok sayıldığı, her şeyin talan edildiği baskıcı, otoriter faşist zihniyete asla ve asla boyun eğmeyecektir.
6.TMMOB, yerel yönetimin, meslek odalarının, halkın yok sayıldığı, siyasi ranttan başka amacı olmayan, kamu malının çarçur edildiği plansız, programsız, gecekondu statüsünde, “ben yaptım oldu” mantığıyla yapılan projelerle kentin talan edilmesine izin vermeyecektir.”