Mimarlar Odası Ankara Şubesi Afet Yasası'na ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısına, Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan, Ankara Şube Sekreter Üyesi Tezcan Karakuş Candan ve Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu’ndan İmran Karaman Katıldı.
Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan yaptığı açıklamada, “Bu yasa ile arkeolojik alanlar, koruma alanları, mera alanları, kamu ya da özel mülkiyet, hepsi ‘riskli yapı’ adı altında bu yasanın kapsamına alınmış durumda. Bu planlama açısından sağlam yapılarından yıkılabileceği anlamına geliyor. Bu süreci de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile TOKİ üzerinden yürütecekler. Bütün ülkeyi TOKİ’ye bağladılar, bütün yapı stoku 8 milyonlu TOKİ üzerinden yapılacak ve gecekondu alanlarını düşünürsek, orada yaşayanları göz önüne alırsak, TOKİ konutlarının yapım sürecinin, yaşanılan süreç açısından ne kadar sıkıntılı olduğunu biliyoruz” şeklinde konuştu. Yasanın, başbakanın önceden açıklamış olduğu çılgın projelerin önünü açan bir yasa olduğuna vurgu yapan Hakkan, “İstanbul’un çılgın projelerinin önünü açacak bir yasa, Ankara için de aynı şekilde, iki ayrı 500 bin nüfuslu konut planı var mı? Ankara’da buna ihtiyaç var mı tartışılır. Selim Sırrı Tarcan Spor Salonu, AKM, Hipodrum, Ulus hepsi kentsel dönüşüm yasası içerisinde, daha önce bu alanlara ilişkin olarak, Melih Gökçek kurumumuzun da adını vererek projelerine engel olduğumuzu söylemişti. Şimdi bütün bu alanlar afet riski altında alınabilecek. Deprem bölgesi açısından baktığımızda da Ankara, afet riski altında değil” ifadelerini kullandı.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi Afet Yasası’na duyduğu tepkiyi dile getirirken, Afet riski diye yasalaştırılan alanların haritasını da kanıt olarak sundu. Türkiye haritasının hemen hemen hepsinin yasa kapsamında olduğu harita üzerinde açıklandı. Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreter Üyesi Tezcan Karakuş Candan da Afet Yasası’nın hedefinde üç büyük il olduğuna dikkat çekti. Candan, “Yasanın hedefinde Van depremi ve deprem riski altındaki şehirler yok, üç büyük şehir var. Yasanın iki hedefi var, birincisi kentsel rant elde etmek. AKP’nin kasası için, sürekliliği için sermaye sağlama süreci başlatıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar da daha önce ‘ekonomiyi ve piyasayı’ canlandıracak model diye ifade etmişti. Afet Yasası ve yabancılara toprak satışı ile tüm ülkenin pazarlanması süreci başlayacaktır. İkincisi, Cumhuriyet dönemi yapılarını yok ederek siyasal olarak kazanım elde etmek. Yasanın kamu yararına olmadığı çok açık” şeklinde görüşlerini dile getirdi. Candan, yıkım ve yapıların röntgen çekimi maliyetlerinin de halka fatura edileceğini hatırlatarak, pratikte yasanın uygulanma sürecinde halkın kafasında ciddi sorular oluşacağını bu konuda Mimarlar Odası’nın her türlü durumda halkın yanında olacağını, hukuk birimleri ile hukuki, kent izleme merkezi birimleri ile bilimsel destek verebileceklerini de açıkladı.
Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu Üyesi İmran Karaman “Yapıya dair, İmara dair bütün mevzuatlar yeni yasa ile kaldırıldı. Bütün yönetmelikler rafa kalktı. Bütün mevzuat ve yönetmelikler rafa kaldırılarak, tek elden tek bir kanunla yapılaşma yapılacak”