“Kentsel değil rantsal dönüşüm”

CHP Milletvekili Alaattin Yüksel, bu hafta Meclis'te görüşülecek olan yasanın Çevre ve Şehircilik Bakanı'na krallıklarda bile olmayan yetkiler tanıdığını iddia etti.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın İzmir ziyaretlerinde “Önümüzdeki hafta Kentsel Dönüşüm Yasası Meclis’ten geçecek. Kentsel dönüşümü İzmir’den başlatacağız” açıklamalarına tepki gösteren CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, çıkarılmak istenen yasanın hedefinin “kentsel dönüşüm değil rantsal dönüşüm” olduğunu öne sürdü. Tasarının yasalaşması halinde, iptali için Anayasa Mahkemesi’nde dava açacaklarını söyledi.

“TEHLİKELİ YASA”

CHP Milletvekili Yüksel, “Bu hafta Ankara’da Kentsel Dönüşüm Yasası çıkacak. Bu kentsel dönüşüm yasası bugüne kadar TBMM’ye gelmiş geçmiş en tehlikeli, en riskli yasadır. Anayasa’ya aykırılıklar açısından da en zengin yasadır. CHP olarak, ‘Bu yasa tasarısının hangi maddeleri Anayasa’ya aykırı olabilir’ diye bir araştırma yaptık. Ortaya kalın bir kitapçık çıktı. Bu yasa hükümete değil, Başbakan’a değil, tek başına Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’a krallıklarda bile olmayan yetkiler tanıyor. Bu tasarı bu haliyle yasalaşırsa tek başına Şehircilik Bakanı’nın kullanabileceği çok güçlü bir silah olacaktır” dedi.
25 maddeden oluşan yasa taslağının TBMM’ye meslek odalarının, üniversitelerin, yerel yönetimlerin kamuoyunun ve sivil toplum örgütlerinin tartışmasına açılmadan temel kanun olarak getirildiğini belirten Yüksel, “Bu yasa tasarısı niye alel acele Bayındırlık Komisyonu’ndan geçirilip sonra da TBMM’ye temel kanun olarak getirildi? Buna gerekçe olarak ‘ülkemizin çok acil bu yasaya ihtiyacı var’ denildi. Sayın Bakan ülkenin yüzde 90’ının birinci ve ikinci dereceden riskli bölge olduğunu o nedenle bu yasa tasarısının acilen yasalaşması gerektiğini ifade ediyor. Ben de kendilerine sormak istiyorum. Siz 10 yıldır iktidardasınız. Bu süre zarfında böyle bir yasa aklınıza gelmiyor. Sonra birden acil diyerek ‘Yasayı çıkaralım’ diyorsunuz. Bu yasa çok tehlikeli ve riskli bir yasa. Bu yasada mülkiyet hakkı, yurttaş hakkı yok. Bu yasada meslek odaları, seçilmiş yerel yönetimler yok. Yasa öyle esnek ki, Bakanlık istediği yerel yönetimi bu işin içine alıp onunla birlikte proje yapabilir. İstediği yerel yönetime kaynak aktarır, istemediğine ise aktarmaz. Bu tamamen esnek bir yasa” diye konuştu.

Yüksel, “İçinde rant olan projeleri ‘Biz yapacağız’ gibi laflar ediyorlar. Sayın Bakan da gelip ‘Birileri gelir, size bu projelerin rant projesi olduğunu söylerse sakın inanmayın diyor. Evet öyle, aynen öyle. Bu projeler kentsel dönüşüm projeleri değil rantsal dönüşüm projeleridir” diye konuştu.

İzmir’de başka Ankara’da başka

Yüksel, Bakanlar Kurulu’nun bugüne kadar 22 kentsel dönüşüm projesine onay verdiğini, bunların biri hariç diğerlerinin hepsinin AK Parti’li belediyelere ait olduğunu söyledi. İzmir’in Bakanlar Kurulu’ndan onay bekleyen 9 kentsel projesinden 4 tanesinin 13 aydır onay beklediğini, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşüm projelerinin Bakanlar Kurulu’nda 1 günde onaydan çıktığını öne süren Yüksel, “İzmir’in 9 projesinden 4’ü 13 aydır, 1 tanesi 10 aydır, 1 tanesi 7 aydır 3 tanesi de 5 aydır Bakanlar Kurulunda onay bekliyor, İşte İzmirli ve İzmirli olmayan bakanların iki yüzlülüğü dediğim olay budur. İzmir’e gelip ‘Kentsel dönüşüm projelerini hazırlıyoruz. İzmir’in kentsel dönüşümünü yapacağız’ deyip bol keseden atanlar, Ankara’da İzmir’in kentsel dönüşüm projelerini onaylamıyorlar” diye konuştu.

Şengül: İzmir’in çehresi değişecek

Yasa değişikliğini savunan AK Parti İzmir Milletvekili ve konuyla ilgili komisyonun Üyesi Aydın Şengül, kanunun kabul edilmesiyle İzmir’in çehresinin değişeceğini kaydetti

AK Parti İzmir Milletvekili Aydın Şengül, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülen ve bu hafta kabul edilmesi beklenen “Afet Riski Altındaki Arazilerin Dönüştürülmesi” hakkında kanunun kabul edilmesiyle şehirlerin çehresinin değişeceğini kaydetti.

TBMM’de bir konuşma yapan Türkiye Büyük Millet Meclisi Çevre Komisyonu, Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Üyesi Şengül, şehirlerimizin hasta olduğunu ifade ederek, “Şehirlerimiz çok çirkin.

Zannediyorum, iktidar ve muhalefet bu konuda hemfikir. Kaybedecek zamanımız yok. Bir an önce şehirlerimizde operasyon yapmamız gerekiyor” dedi.

“PEŞKEŞ ÇEKTİLER”

Yıllardır yapılan düzenlemelerin çarpık yapılaşmayı oluşturduğuna dikkat çeken Şengül şöyle konuştu: “1985 yılına kadar planlama yetkisi, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’ndaydı. Belediyeler gerekirse imar planları yapıyor, onay için de Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’na gönderiyordu. 1985 yılından sonra planlama yetkileri yerel yönetimlere devredildi. Yerelde öyle belediyeler oluşturuldu ki, 200 nüfusa ulaşan her belde, her köy, belediye oluşturuldu. Belediyelerde teknik eleman yok. Belediye başkanları, ilkokul mezunu. Meclis üyeleri belediye mevzuatından yoksun. Küçük bir beldeyi, özellikle büyükşehrin içindeki belde belediyeleri, tüm belediyeleri yağmaladılar, peşkeş çektiler. Kaçak yapılaşmaya izin verdiler. O zamanki ekonomik koşullar, bu kaçak yapılaşmanın önünü açtı. Hiçbir yasaya, hiçbir kanuna dayanmadan, ‘Bırakınız yapsınlar, bırakınız etsinler’ dedik, bugünlere kadar gelindi.”

Türkiye’de herkesin kentsel dönüşüm istediğini, şu an kentsel dönüşüm yapabilecek yasaların da hali hazırda mevcut olduğunu ifade eden Şengül, “Eski kanunlar ile bu konuyu tam olarak çözemiyorduk. Şimdiye kadar biz o yasalara göre işlemlerimizi yürütemediğimiz için, birçok sıkıntılarla karşılaştığımız için, bu yasayı çıkarma gereği duyduk. Kaybedecek zamanımız yok. Ne diyoruz, “Siz şehirlerimizdeki o çirkinliği, o karmaşayı gördüğünüzde rahatsız olmuyor musunuz?

Sağlıklı bina, sağlıklı çevre

Konuya hakim olduğunu ifade eden Şengül, şöyle konuştu: “Ben şehir plancısıyım değerli arkadaşlar. Planlamanın içerisindeyim. Şehirlerin yapılaşmasını, çıkan zorlukları, sıkıntıları çok iyi biliyorum. Konuya hakim olan bir arkadaşınızım. Yıllardır bekledik, bugünlere kadar geldik. Bizim bir an önce harekete geçmemiz gerekiyor. Orada oturan vatandaşlarımız, köyünden göç etmiş şehre yerleşmiş. Şehirde yaşıyor, ancak halen köy hayatını sürdürmeye çalışıyorlar. Hala bahçesinde tandırı var, hayvanlarını besliyor. Kentte yaşamakla kentli olunmuyor. Öncelikle fiziki altyapıyı oluşturmamız gerekiyor. Bunları dönüştürerek yapacağız. Bu kentsel dönüşümü, yenilemeyi yaparken, tek amacımız sağlıklı binalar yapmak değil. Sağlıklı binalar yaparken, sağlıklı bir çevre de yaratmamız gerekiyor.”

Etiketler

Bir yanıt yazın