Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, 'Tepebağ Höyüğü ve Kentsel Sit Alanı Sağlıklaştırması Çalıştayı'nın Adana’nın tarihi kimliğinin ortaya çıkmasında milat olmasını diledi.
Adana Büyükşehir Belediyesi Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu (KUDEB) Şube Müdürlüğü’nce düzenlenen “Tepebağ Höyüğü ve Kentsel Sit Alanı Sağlıklaştırması Çalıştayı” Seyhan Oteli’nde yapıldı. Organizasyonun açılışında konuşan Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, kültür ve sanat merkezi olması, tarihi kimliğinin ortaya çıkması konusundaki çalışmaların devam edeceğini söyledi. Çalıştayın kentin tarihi değerinin ortaya çıkarılması açısından önemli sonuçlar çıkaracağına inandığını ifade eden Coş, konuyla ilgili valilik, büyükşehir ve ilçe belediyeleri ile bütün duyarlı kuruluşların işbirliği halinde çalışmasını istedi. Bu çalışmaların aynı zamanda hızlı şekilde sürdürülmesi gerektiğinin altını çizen Coş, “Ama bu bazen arzu ettiğimiz şekilde yürümüyor. Bu toplantının bu anlamda milat olmasını diliyorum.” dedi.
Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz da Koruma Kurulu kararıyla çeşitli mahalleleri kapsayan 80 hektarlık sahanın SİT alanı olarak kabul edildiğini kaydetti. Büyükşehir Belediyesi’nin, Adana’nın tarihi kimliğinin korunmasıyla ilgili yaptığı çalışmalar hakkında bilgi veren Aldırmaz, şunları söyledi: “Valilik ve Seyhan Belediyesi ile birlikte kentin kültürel dokusunu korumak ve Adana’yı müzeler kenti yapmak için br protokol yaptık. Adana Tarihi Kent Merkezi protokolü ile hız kazandı. 56 binanın bedelleri ödenerek geniş bir kazı alanı oluşturuldu. Biz de Büyükşehir Belediyesi olarak eski halkevi binası olan tarihi binamızı aslına uygun şekilde restore ettirdik. Bu binayı Büyükşehir Belediyesi ve Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörlüğü birlikte kullanıyor. Hepsinden önemlisi sanat ağırlıklı olarak senfoni, tiyatro ve sergi salonu olarak hizmet veriyor.”
Şıh Cemil Nardalı ve Şakirpaşa Konakları gibi tarihi binaları kamulaştırdıklarını hatırlatan Aldırmaz, kamulaştırdıkları 5 ayrı yapıyla ilgili çalışmaların sürdüğünü vurguladı. Sinema Müzesi yanındaki tarihi yapının da belediyeye kazandırıldığına dikkat çeken Aldırmaz, ilde 4 olan müze sayısını açılan kent müzeleri ile 11’e çıktığını anlattı. Aldırmaz, Sinema Müzesi’nin Anadolu’da tek olma özelliğini taşıdığına işaret etti.
Bölgesel işbirliğinin önemi üzerinde de duran Aldırmaz, Adana, Osmaniye, Mersin, Gaziantep, Kahramanmaraş, Hatay illerinin birlikte hareket edip tarihsel mirasa sahip çıkması gerektiğini bildirdi. Bölgenin envanterinin çıkarıldığı 500 sayfalık ve içinde bin 500 fotoğrafın yer aldığı bir kitap hazırladıklarını açıklayan Aldırmaz, çalıştayın başarılı geçmesini diledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Müşaviri İsmail Salman ise bölgenin tarih ve kültür açısından büyük öneme sahip olduğunu hatırlattı. Geçmişte kendisinin de Adana Koruma Kurulu’nda görev yaptığını belirten Salman, Gaziantep, Hatay, Tarsus’un korumanın ruhuna ve özüne uygun olarak geliştiğini dile getirdi. Sözü edilen şehirlerin Adana Bölge Koruma Kurulu’nun enerjisinden yararlandığını ifade eden Salman, “İlgi sahamızdaki 9 ilden Adana’dan plana çıkan kentler oldu. Ama her ne hikmetse ‘çıra dibine karanlık’ misali biz Adana’ya fazla katkı koyamadık. Bunun analizini her düzeydeki yönetici yapmak durumda. Bizlerden de kaynaklanan eksiklik var. Adana ve Mersin için yerel yönetimleri biz kendimize yönlendiremedik. Ne yaptığımızı anlatamadık.” bilgisini verdi.
Çalıştay’ın konusu olan Tepebağ’ı 20 yıldan bu yana dillendirmekten usandığına dikkat çeken Salman, burada tarihi ticaret merkezi ve kentin arkeolojik geçmişinin yer aldığını söyledi. Şu anda orada arkeolojik geçmişini araştırmak durumunda olmadıklarını kaydeden Salman, kentin merkezinde bir yerde uzun süreli arkeolojik kazının şu aşamada yapılmasının mümkün görmediklerini dile getirdi. Bu nedenle çok basit bir görüş önerdiklerini anlatan Salman, şunları söyledi: “Kamu mülkiyetinde olan alanda iki açma açalım. Buranın höyük olduğunu gösterelim, kültür katmanlarını gösterelim. Onun etrafında zaten yeterli kültür varlığı var. Korumanın en basit kuramıdır; hiçbir kültür bir değer için yok edilemez. Üstündeki Tepebağ Ortaokulu, Bebekli Kiliseyi, Koruma Kurulu hizmet binasına, sıralı konakları nereye götüreceksiniz. Cumhuriyetin kurduğu ilk okullar var. Onları nereye götüreceksiniz. Bunların hepsi bir bütün. O bütünün içinde höyük merkezli, kentin ticaret merkezini koruyan kollayan bir koruma planlaması yapılmalı.”
Ülke genelinde şu anda 12 bin civarında Türkiye genelinde arkeolojik SİT’in varlığına işaret eden İsmail Salman, bunun yaklaşık bin 500 tanesi Adana Koruma Kurulu’nun altına imza attığı SİT’ler olduğunu ifade etti. Çok ciddi bir rakamdan bahsettiğini açıklayan Salman, “Demek ki tespite ilişkin bir sorun yok. Doğu Akdeniz’in tamamını tespit etmişiz. Ancak, Adana ve çevresinde sadece 4 tane arkeolojik kazı var. Bunun da 2 tanesi yüzey araştırması. Oysa bin 500 SİT alanından bahsediyoruz. Örneğin; Anavarza diye antik kentimiz var. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın malı bu. Bin dönümden fazla. Aslında Kültür ve Turizm Bakanlığının malı olmaz, devletin tüzel kişiliği adına Milli Emlak’a ait olur. Ama bizim adımıza resmen tapu kesilmiş. Bin dönümlük bir antik kent duruyor, ama biz onun kazısını yapamıyoruz. Bunu topluma açamıyoruz. Bu nedenle yıllarca yıllarca burada görev yapmış birisi olarak, bir kusurumuz varsa herkesin huzurunda özer diliyorum.” şeklinde konuştu.
Çalıştaya Seyhan Belediye Başkanı Azim Öztürk, Sarıçam Belediye Başkanı Ahmet Zenbilci, Kozan Belediye Başkanı Kazım Özgan, Çukurova Belediyeler Birliği ve Tarsus Belediyesi Başkanı Burhanettin Kocamaz, Ceyhan Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, ADASO Başkanı Sadi Sürenkök, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Kaşif Barut, meclis üyeleri, meslek odaları ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve çeşitli üniversitelerden öğretim üyeleri katıldı.