Taksim'de büyük değişimin ayak sesi duyulurken yüzlerce şehir plancısı ve mimar Gezi Parkı'nın tescillenmesini istedi.
Mimarlar ve şehir plancıları, Taksim Meydanı’ndaki trafiğin yeraltına alınarak Topçu Kışlası’nın yeniden yapılması için yasal zemin oluşturulması üzerine hareketlendi.
Gözler geçen yıl kışlayı ‘korunması gereken kültür varlığı’ ilan eden, geçen ay da meydan trafiğinin yeraltına alınmasını onaylayan 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nda. Mimarlar ve şehir plancıları, parkın kurul tarafından tescili için cuma günü başvuruda bulundu.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Şehircilik Bölümü’nden Prof.Dr. Gülşen Özaydın, ODTÜ Mimarlık Bölümü’nden Prof.Dr. Cânâ Bilsel ve YTÜ Şehircilik Bölümü’nden Prof.Dr. İclal Dinçer’in hazırlayarak koruma kuruluna gönderdiği dilekçede “İstanbul’un kentsel kimliğinde ve kentlilerin belleğinde önemli bir yeri olan ve günümüzde kentsel açık yeşil alan niteliğiyle yoğun bir biçimde kullanılmayı sürdüren bir kamusal alan olan Taksim Gezi Parkı bir kültür varlığı olarak özgün değerleriyle tescil edilmeli” yazılı.
Dilekçeyi, Mimar Sinan, Yıldız Teknik, İTÜ, Galatasaray Üniversitesi, ODTÜ ve Gazi Üniversitesi’nden 200’ün üzerinde şehircilik ve koruma uzmanı öğretim görevlisinin yanında birçok mahalle derneği ve sivil toplum kuruluşu da imzalayarak koruma kuruluna gönderiyor.
‘Kentlilere soran yok’
Taksim Platformu “Tüm projeleri, ödediği vergilerle finanse eden biz kentlilere sorulmadı, anlatılmadı” diyerek dilekçeye imza attı.
Taksim Platformu’ndan mimar Korhan Gümüş, “Biz meydan böyle kalsın demiyoruz, sürecin müzakereye açılması gerektiğini savunuyoruz. Medeni ülkelerde, böylesine önemli bir kamusal alan yeniden planlanacaksa önce bir ihtiyaç analizi yapılır, yönetim planı oluşturulur. Sonra da uluslararası bir mimari yarışmaya açılır ve önceden belirlenen ihtiyaçlara göre bağımsız seçici kurul tarafından değerlendirilir. Burada süreç ters işliyor: ‘Ben binayı yapayım, sonra nasıl kullanılacağına bakarız’ deniyor” diye konuştu.
‘Fikir babası değilim’
Tepkileri konuşmak için aradığımız 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Başkanı Mete Tapan, kışlayı tescil etmelerinin projenin yeniden yapılacağı anlamına gelmediğini söyleyerek kurulun daha önce Galata’da Menderes zamanında yıkılan bir camiyi tescil etmesini örnek gösterdi. Tapan, var olmayan bir yapı tescil edilirken Gezi Parkı neden tescil edilmiyor sorusuna “Tespiti bakanlık yapar. Bizim görevimiz önümüze geleni değerlendirmek” cevabını verdi. Tapan, kışlanın yeniden yapılmasının çok tepki uyandırdığının bilincinde olduğunu belirterek “Ben bu projenin fikir babası değilim. Bu proje neden yapılıyor onu da bilmiyorum. Herkes arayıp soruyor, ‘AVM, otel, cami mi yapılacak’ deniyor, mesele spekülasyona açık… Ortada bir sorun var, bu da projenin kamuya açık bir şekilde tartışılmamasından kaynaklanıyor. Ama ‘amaç bir kültür varlığını kurtarmak’ deyip iyi niyetle de bakabilirsiniz” dedi.
Tapan, dilekçeyi bir sonraki toplantılarında değerlendirmeye alacaklarını belirtirken “Ağustosta çıkan kararnameyle doğal sit alanları ve tabiat varlıkları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na geçti, dolayısıyla bizim parktaki ağaçlarla ilgili karar verme yetkimiz kalmadı. Buna göre tek başımıza parkı tescil etme şansımız olmayabilir” dedi.