Al Borde Architects'in Ekvador’da ağaç gövdeleri ve sıkıştırılmış toprak ile inşa ettiği kulübe, doğal ortam ile yapılı mekan arasındaki sınırları kaldırıyor.
Quito merkezli mimarlık ofisi Al Borde Architects, Garden House projesini bulundukları doğal bağlamın bir parçası olarak tamamlıyor. Conocoto/Ekvador’da tasarlanan projede tasarım ekibi, doğal olan ile inşa edilen arasındaki sınırı bulanıklaştırmak ve karıştırmak üzere çalışıyor. Bu kavramlara sıkıştırılmış toprağın kullanımı ve mekanların organizasyonu ile yön veriliyor.
Program, alanın tamamına heterojen olarak dağıtılmış ve bahçeyi sirkülasyonun bir parçası haline getirmiş. Yaşam alanlarından tuvalet alanlarına ulaşmak için bahçeye dahil olmaya çağırıyor. Bir seranın içerisinde bulunan duş alanının çevresi bitkiler ile sarılı.
Tasarım ekibinin de söylediği gibi: “kullanıcıların bulundukları alanın bir bahçe mi, ev mi, yoksa bahçeden yapılmış bir ev mi olduğundan emin olamadıkları noktalar mevcut”.
Al Borde’nin Garden House projesinin doğayla bütünleşik durumu, etkisini strüktürel sisteminde de sürdürüyor. Kolon olarak toprağa kök salmış canlı halde lechero ağaçları kullanılmış. Tepeden bitkisel lifler ile daire kesitli ahşap kirişlere bağlanan lechero ağaçları strüktürü tamamlıyor. Yapının geri kalanı sıkıştırılmış toprak duvarlarla şekilleniyor ve genel olarak “ilkel kulübe”nin ikonik hatırasını sürdürüyor.