10 Mart 2011 Perşembe akşamı Bahçeşehir Üniversitesi'nde "Çağdaş Türk Mimarlarıyla Mimarlık ve Felsefe Üzerine Söyleşi" etkinliği gerçekleşti.
Söyleşiye Nevzat Sayın, Han Tümertekin, Murat Tabanlıoğlu ve Emre Arolat katıldı. Aynı zamanda Sayın’ın da hocası olan ve Bahçeşehir Üniversitesi Mimarlık Bölümünde “Mimarlık ve Felsefe” dersini veren Sümer Gürel oturumun yöneticiliğini yaptı.
Uzun süredir bir araya gelmeyen ve geçtiğimiz günlerde yayınına son veren “Mimarazzi” isimli web sitesindeki yorumlar nedeniyle adlarından söz ettiren 4 isim nedeniyle Bahçeşehir Üniversitesi’nde izdiham yaşandı. Konferans Salonu, önündeki fuaye, Fazıl Say Salonu ve bu salonun fuayesi mimar ve mimar adaylarıyla dolup yaştı. Söyleşiyi kalabalığın çoğu ekranlardan izlemek zorunda kaldı.
Söyleşinin başında Bahçeşehir Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ahmet Eyüce bir konuşma yaptı ve bunu Prof.Dr. Sümer Gürel’in giriş konuşması izledi. Gürel, mimarlık kültürü ve tarihinden bahsetti, örnekler verdi.
Daha sonra mimarlar arasından mikrofon başına geçen ilk isim Nevzat Sayın oldu. Sayın, “mimarlık ve …” tanımlamasının çok tehlikeli olduğundan ve konuşmalarında genelde bir yapı ya da bir konuya tutunmaktan hoşlandığına değindi.
Son dönem projelerinden The Seed’i sundu.
İkinci konuşmacı Han Tümertekin’di. Tümertekin, Ege’de tasarladığı bir köy evinin demir bahçe kapısı üzerine bir sunum yaptı. Ardından aynı zamanda ofisin en büyük ölçekli projesi olarak tanıttığı Zorlu Center için hazırladıkları öneriyi anlattı.
Sırada Murat Tabanlıoğlu vardı, mimar Levent’teki projelerinden (Kanyon AVM, Levent Loft, Levent Loft 2 ve İstanbul Sapphire) bahsetti.
Son olarak Emre Arolat sözü aldı. 2006 yılında düzenledikleri “nazanran” ve şu an Tophane-i Amire’de izlenebilen “an” sergilerinin içeriğinden ve hazırlanma süreçlerinden bahsetti. Ve ofisin bir dizi projesinden kısaca bahsetti.
Mimarların hepsi birbirine paralel sunumlar gerçekleştirdi. Bunun sebeplerinden biri olarak mimarların daha önce birçok ortak projede çalışmış olması gösterilebilir.
İlginç olan ise bu 4 ismin “Mimarlık ve Felsefe” dersi alan öğrenciler tarafından seçilmiş olmalarıydı.
Sunumların sonunda Gürel, salondan gelecek soruların içinden kendi öğrencilerine öncelik vermek istediğini belirtti, çünkü aslında bu söyleşi dersin bir parçasıydı.
Salondan 3 soru geldi, sorular tek tek mimarlar tarafından yanıtlandı.
Soru-cevap kısmına geçildiğinde izleyicileri bir merak sardı. Ancak beklenen soruların hiçbiri yöneltilmedi…