Günümüz çağdaş toplum anlayışı ile gelişen ve değişen kültürel, sosyal ve siyasal ilişkiler, çağdaş mimarlığın kentsel yaşam ve mekan tanımındaki tavrı ile ilgili önemli girdiler sunar. Denizli Belediyesi Hizmet Binası ve Çevresi Mimari Proje Yarışması, bu anlamda, bir belediye hizmet binası tasarımının yanında ve ötesinde, bu bina ve elemanlarının, kent ve merkezinin dönüşümündeki rolünün sorgulanmasıdır.
Yapı alanı, Denizli Kent kurgusu içinde birçok ana arterin kesişim noktasında, meydanlaşamamış bir merkez görünümündedir. Kentin mimari dokusu düşünüldüğünde, bu mekan, kültürel, sosyal ve siyasal ilişkilerin birleştiği veya başladığı, insan öncelikli kentsel bir eşik olma potansiyelindedir. Proje, bu potansiyeli, insan, kentsel yaşam ve kamusal mekan girdilerini esas alarak kurgulanmıştır.
Yapı, kendini konumlandırırken, bulunduğu çevrenin, kentin dokusu içerisindeki önemini dikkate alarak, kendini maksimum kamusal alan yaratabilmek adına, olabildiğince geri çeker. Bu geri çekilmeyi, yatayda oluşturduğu kentsel mekanları da içine alarak, üçüncü boyutta devam ettirir ve kendini simgeleştirir. Bina üçüncü boyuttaki tavrı ile kentsel yönetimin simgesi olması yanında, kent merkezi ve yarattığı kentsel eşik için bir nirengi noktası özelliğindedir.
Kentsel eşik, etrafına farklı karakterlerdeki mekanları toplar. Delikli Çınar Yeni Camii eşikle ilişkisini avlu niteliğindeki peyzajıyla kurarken, GMK Bulvarı ve Lise Caddesine paralel uzanan Eflatun Sokak ve devamında bulunan yaya akslarının açılımı da eşiktendir. Eşik aynı zamanda kent ulaşımı için de bir iniş platformudur. Bu platform farklı kotlara bağlantıları ve açılımlarıyla kendi içerisinde de kentsel teraslar ve yüzeyler oluşturur.
Kamusal alan kurgusu kendisini yatayda konferans ve sergi bölümünü, dikeyde de kütüphane, bekleme ve dolaşım gibi yine kamusal mekanları içine alarak devam ettirir ve yemek salonuyla son bulur. Bu kütlesel sonlanış aynı zamanda hizmet birimleri ile başkanlık ve belediye meclisi bölümlerini idari olarak birbirinden ayırırken sosyal olarak buluşturur. Bu kütlesel kurgu çalışma saatleri içinde kamusal mekan ve hizmet birimlerini birlikte yaşatmasının yanında, mesai saatleri dışında kamusal mekanların özerk olarak çalışmasına imkan verir.
Yapı kendini, oluşturulan kentsel platform ile üç ayrı noktada ilişkilendirir. İlki yapının meydana yönelen, konferans ve sergi bölümündendir. Ana girişle de bağlantılı olan bu kısım, tekil olarak çalışma olanağına da sahiptir. Bu bölüm aynı zamanda cephesiyle binanın ana girişine yönlendirme sağlar. Tasarım arazideki seviye farklarından yararlanarak Başkanlık ve Protokol girişini ana girişle görsel ilişkili olan bir üst kottan sağlar.
Ana kütle, prensip olarak batıda servis çekirdeği ve dolaşım, doğuda ise idari ofisler ve başkanlık birimleri kurgusuna sahiptir. Bu kurgu batıda idari ofisler ve başkanlık birimleri için, bir tampon bölge oluştururken, doğu yönünde ise maksimum doğal ışık ve meydan bakısı sağlar. Dolaşım çekirdeği içerisinde, halkla bire bir ilgili olan birimlerde bekleme kısımları, daha özel çalışma ihtiyacı olan idari ofislerde ise, çalışanlar için dinlenme ve sosyalleşme mekanları düşünülmüştür. Kütleyi fonksiyonel olarak ikiye ayıran yemek salonu katı üzerinde, bulunan başkanlık makam ve birimleri ile belediye meclisi, kentin ve kentlinin temsil edildiği simgesel bir mekan olarak, kendini üçüncü boyutta kütlesel olarak gösterir.
Taşıyıcı sistem olarak, yapının mimari ve geometrik yapısına uygun, ekonomik, uygulama kolaylığı olan ve deprem açısından da güvenli bir sistem olan betonarme karkas ve plak-kiriş döşeme sistemi kullanılmıştır. Cephede ise Transparan Spider taşıyıcı elemanlı cam cephe sistemi ve beton görünümlü modüler dış cephe kaplaması düşünülmüştür. Bu kurgu ile doğu ve güney cephelerde daha geçirgen, kuzey ve batı cephelerde ise daha kütlesel cepheler oluşturulması yapının ısıtma ve soğutma giderlerini azaltmada katkı sağlamaktadır. Yapının genel yönelimi, doğal ışığın ve güneş enerjisinin kullanımını maksimize ederek yapı ekonomisine katkı sağlar.