Oslo’nun başlamış olduğu geniş kapsamlı liman yenileme projesi kapsamında, kentin zincirleme sıralanmış rıhtımları satışa çıkarılıp, kentsel tasarım projeleri üretiliyor ve yeniden planlanıyor.
Avrupa liman başkentleri arasında bu kadar geniş çaplı bir liman bölgesi yenilemesi yapan başka bir şehir yok. Bu uzun vadeli ve çok büyük ölçekli ele alınmış projede amaç, kenti tekrar denizle buluşturmak ve ikamet edenlerle ziyaretçilere eşsiz ve sürdürülebilir bir yaşam standardı sağlayabilmek.
Oslo’nun Fiyord Kent projesi ile Oslo’nun ticari liman işletmelerinin geliştirilmesinin yanı sıra kentin konut, ofis, rekreasyon ve kültürel mekan ihtiyacı da karşılanacak. Tüm proje 210 hektarlık bir alanı kapsamakta ve batıda Frognerstranda’dan doğuda Ormsund’a kadar uzanmakta. Bu rıhtım bölgelerinin satışı ise 2003’te başlayıp 2011 yılına kadar sürecek.
Üzerine bir yarışma açılan Tjuvholmen bölgesi, fiyordların, üzerinde proje üretilmeye başlanan ilk adımı. Tjuvholmen yarışmasının ve uygulanacak projenin, daha sonraki rıhtım bölgelerinin projeye açılmasının da ilk adımı olacağı düşünülmektedir. Pipervika koyu’nun ortasında yer alan bir yarımada olan Tjuvholmen, projesi zaten üretilmiş olan Aker Brygee’nin ve şehir merkezinin güneyinde yer almaktadır.
Frognerstranda
10 hektarlık bu alan, nezih konut bölgelerine yakın olup E18 otoyolunun ve demiryolunun yakınında olup ashili rekreasyon amaçlı kullanılmaktadır. Gelecekte kentin batısını, kent merkezine bağlayan, bir kısmının tünel olacağı, altı şeritlik bir otoyol planlanmaktadır. Bölgeye sağlanacak rahat ulaşım sayesinde bölgenin rekreasyon potansiyelinin de artacağı hesaplanmaktadır.
Hjortnes-Filipstad
Popüler bir konut, ofis ve alışveriş merkezi olan Aker Brygee’nin yakınında olan 32 hektarlık bu alanın Hjortes bölgesinde halen iki uluslararası yolcu limanı ve Filipstad’ta da konteynırlar için depolar ve bir rıhtım bulunmaktadır. Gelecek kullanımı için de bu fonksiyonların geliştirilerek devamı öngörülmektedir. Fiyord Kent projesiiçinde 4.500 konut ve birtakım iş imkanlarıyla ilgi uyandıran bir alandır. Bu alanın satışı ise 2006 yılında gerçekleşecektir.
Aker Brygee
Aker Brygee 1990’larda canlı bir konut, ofis ve alışveriş merkezine dönüştürülen eski bir rıhtım bölgesidir. 7.5 hektarlık bu alan, özellikle yazın restoranları, kafeleri, sinemaları gibi çeşitli rekreasyon özellikleri ile de öne çıkar. Gelişim programı tamamlanmış durumdadır.
Vestbanen
4.6 hektarlık bölge City Hall Meydanı’nda olup, Oslo’nun en önemli demiryolu ve ulaşım ağlarını barındıran yüz yıllık geçmişiyle önemli bir konumdadır. Bu alan için Rem Koolhaas ve Space Group’un ortak katıldıkları ve kazandıkları 2002’de düzenlenen mimari proje yarışmasının ardından inşaat 2004 yılında başlaycak. Önerilen proje kapsamında bölge kültürel landmark özelliğini koruyacak; bir kütüphane, sanat galerileri, bir otel, konutlar ve ofis alanlarıyla kamu için bir çekim alanı olma özelliği arttırılacaktır.
Rådhusplassen
City Hall Meydanı, 1994’ten beri trafiğe kapalı olup, kentsel aktivitenin yoğun olarak yaşandığı bir alandır. Karnavallera, konserlere ve sergilere ev sahipliği yapan meydan, güncel kullanımın devam ettirecektir.
Akerhusstranda – Vippetangen
Tarihi Akershus Kalesi’nin hemen yakınında olan bu rıhtım bölgesi için 2003 yılında düzenlenen mimari proje yarışması ile bu bölgenin bir rekreasyon alanına dönüştürülmesi gündemdedir. Bölge Fiyord Kent projesi için de önemli bir yere sahip olup, Akershus Kalesi çevresi için düşünülen kentsel tasarım, bölgenin ileriki gelişim planlamaları için de önemlidir. Geçen yıllarda yapılan Vippetangen’ın kullanım önerileri içinde de bir otel, park, su parkı ve akvaryum tasarlamak da vardı. Bölgeyi ‘denizcilik mirası koruma alanı’ olarak planlamak da yine fikirler arasındadır. 2005 yılında bölgenin satışının yapılması düşünülmüştür.
Revierkaia
Bölge Oslo’nun doğu kısmında olup, şu an Kopenhag-Oslo arası vapur hattı için kullanılmaktadır. Düşünülen programda, vapur işletmelerinin burada kalıp kalmayacağı ile ilgilidir. Eğer işletmenin yerinin değiştirilmesi uygun görülürse; çevre için gelişimi çok olumlu olacak bu bölgenin, kültürel landmark statüsü gözönünde bulundurularak bir kentsel gelişim önerisinin uygunluğu araştırılacaktır.
Bjørvika
65 hektarlık bu alan tarihi Oslo kentinin kalıntıları ve canlı şehir merkezi arasında konumlanmış olup, kentin de ikinci en büyük liman bölgesini oluşturmakta. Kuzey Bjørvika ülkenin en iyi ulaşım bağlantılarına sahiptir. Norveç’in en büyük tren istayonu tren, hafif tren, tramvar ve otobüs hatlarını buluşturur. Bölgede ayrıca boras binası, liman işletmeleri, gümrük ofislerinin bulunduğu tarihi yapılar da sözkonusudur. Bjørvika’da yeni Ulusal Opera Binası’nın yapılmasına karar verildi ve 2003 yılı içinde inşasına başlandı. Opera Binası, Norveçli firma Snøhetta mimarlık firması tarafından tasarlandı. Yoğun ve çok fonksiyonlu bir bölge olacak bölgede, konut grupları, okullar, rekreasyon alanları ve parklar da tasarlanacaktır.
Loenga
Konut bölgeleriylw çevrili olan alan, tren yollarının kesişim noktasında yer almaktadır. Bölgeye demiryolu hatları ve otoyollar hakimdir. Konut bölgsi olması düşünülmüş ancak henüz demiryolu hatlarının nasıl planlanacağı sonuca ulaşmamıştır.
Kongshavn
Halen liman ve ulaşım aktivitelerinin hakim olduğu 13 hektarlık bölge, ileride yeni uluslararası yolcu limanı olarak düşünülen bir diğer yerdir. Batıya doğru genişleme olanağı ile, konut ve ticari alanlar için oldukça elverişli bir alandır.
Sjursøya
36 hektarlık bu yarımada, petrol ve kuru (bulk good)eşya ithal ve dağıtımı için kullanılır. Petrol limanı, yeraltı depoları ve petrol şirketlrinin uzun vadeli anlaşmaları nedeniyle, bölgenin kentsel gelişim projesinde kısa dönemde belirsizlik söz konusudur.
Ormsund-Bekkelaget
Konteynır ve otomobil ithalat limanı olan alan, 2008’de Sjursøya’daki yeni liman yapılanana kadar kullanılacak ardından konut ve endüstri bölgesi olarak planlanacaktır.
Yeni Bir Liman Bölgesi Tasarımı “Utsyn”
Tjuvholmen için 2002’de Oslo Liman İşletmeleri tarafından konut, ofis ve rekreasyon alanlarından oluşan bir programla açılan yarışmada Selvaag Gruppen ve Aspelin-Ramm Gruppen firmalarının “Utsyn” önerisi seçilmiş ve bu öneri Niels Torp Arkitekter ile birlikte geliştirilmiştir. Oslo rıhtımında şehir merkezine yürüme mesafesinde olan yarımada, şehir içinde önemli bir noktada konumlanır. Proje Tjuvholmen’i üç adaya böler: En dış adada bir heykel parkı, sanat müzesi ve plaj, diğer iki ada da ise 1200 civarı konut, alışveriş alanları, ofisler, bir otel, ve Extreme North Bilim Merkezi yer alır. Sanat müzesinde Danimarka’dan Louisiana Müzesi ile işbirliği yapılacak ve bilim müzesinde de Kuzey ve Güney Kutupları’na ilk giden Norveçliler’den Kuzey Denizi’nde petrol çıkarma çalışmalarına kadar tüm bu teknoloji sergilenecektir. İlk etabının 2007’de bitmesi planlanan konutların üçte biri kiralanacak ve pek çoğu fiyord manzaralı, balkonlu ve güneş alacak şekilde olacaktır. Tjuvholmen, İskandinavya’da son yıllardaki en önemli şehir gelişim projesi olarak görülmektedir.
Öncelikle, mevcut durumunda liman hizmetleri için kullanılan Tjuvholmen’in bu karakterinin, tarihinin ve Oslo denizcilik sektöründeki ekonomik öneminin sürdürülmesi amaçlandı. Pipervika havzasının açılmasıyla, Oslo’nun ana giriş manzarası ve liman karakteri, Honnørbryggen’e kadar görülebilir kılındı. Rådhusplassen ile liman arasında bir peyzaj alanı tanımlandı ve böylece yerleşimde, tüm şehri de etkileyecek şekilde mümkün olduğunca su ile ilişki kuruldu.
Aker Brygee bölgesi için güçlü bir bitiş olacak Tjuvholmen, gelecekte Filipstadkaien bölgesi ile birlikte kent merkezine yakın bir konut bölgesi olacaktır. Pipervik bölgesinin batı sınırını tariflerken, bu yarımada ve koy, aynı zamanda yeni bir kent planı oluşturarak, Oslo merkezini ve kullanıcıyı rıhtıma yönlendirir. Yarımadayı oluşturan üç adadan, Skjæret adlı insan yapımı olanı, yeni müze binasının bir devamı olan heykel parkının yanısıra doğal bir plaj ve laguna sahip oldu. Bu ada bölge için mimari elemanlarıyla bir sembole dönüşmüştür. Alçaltılan rıhtım ve yatay rıhtım konstrüksüyonlarıyla suyla olan ilişki güçlendirildi. Tasarımcı, suyu, kanal ve su yüzeyleri olmaktan öte Tjuvholmen meydanındaki su heykelleri gibi bir eleman olarak ele almayı uygun görmüştür. Yarımadanın(aker Brygge) özelliği konut bölgesi olarak tasarlanmış olmasıdır. Tüm apartmanlar deniz manzarasına sahip olup çoğunun batıya yönelmiş balkonları vardır. Kamu mekanlarındaki tüm manzaralar suya doğru yönlendirilmiştir. Ayrıca yatlar ve denizcilik de yine su ile kurulan ilişkide önemli bir yere sahiptir.
Yapı hacimleri, klasik şehir planlama kuralları içinde tutulmuş, merkez bir bulvar ve rıhtıma doğru genişleyen kütleler halinde organize edilmiştir. Güneş ışığına kamusal mekanlarda önem vermenin yanısıra, konutlar da teraslar, arka bahçeler ve sudan yansımalarla ışığı mümkün olduğunca içeri çekmektedir.
Bölgenin günün tüm saatlerinde kullanılan bir alan olarak tasarlanma isteği doğrultusunda bağımsız aktivitelerin çok fonksiyonlu bir ortamda birbiriyle ilişkisi önem kazanmaktadır. Dolayısıyla, konut yerleşimnin yanısıra, bölgeye canlılık katacak ticari ve iş alanları, ve bölgenin rekreasyon alanlarını tanımlayan müze, bilim merkezi de projeye önemli katkılar getirmiştir.
Yarımadayı oluşturan Akerodden, Tjuvholmen ve Skjæret adlı üç adanın hepsinin kendine ait, belirli aktiviteler içeren meydanları vardır. Tjuvholmen’in meydanı bir park, dükkanlar ve otellerle çevrili olarak diagonal formda tasarlanmıştır. Meydanlardan bir diğeri, çeşitli dükkanları barındırmanın yanısıra gözlem kulesiyle Bilim Merkezi’ne bir giriş de oluştururken üçüncü meydan ise anfi tiyatro özelliği ile farklı bir işlev daha yüklenir.
Sokak yaşantısı açısından yerleşme, kente zengin ve çeşitli bir hayat kazandıracaktır. Bölgenin yayalara açık olması ve yaya hareketinin özgür bırakılması; kamunun su ile ilişkide olmasının ve su kenarlarının rekreasyon amaçlı kullanılmasının sağlanması yarışma şartnamesinde de vurgulanmıştır. Aker Brygee’nin en iyi tasarım yönlerini oluşturan küçük meydanlar ve dar yollar, manzara noktaları ve trafiğe kapalı yayalaştırılmış ortamı, daha fazla yeşil alan kullanımı ile Tjuvholmen’de de sürdürülecektir. Proje, maritime mimari çevre ve bu özelliğin yapılardaki malzeme seçimine etkisiyle güçlü bir karaktere sahiptir. Projenin üç bağımsız elemanı olan müze, bilim merkezi ve bu merkezin kulesi yarımadanın uluslararası sanat ve bilim potansiyelini ortaya koyarak, yerleşkeyi özellikli kılan ikinci bir karakter oluşturur.
Ayrıca Tjuvholmen bölgesinin tasarlanması hem daha geniş kapsamlı olan Fyord Kent Kent projesinin bir ilk adımıdır ve Oslo limanı’nın diğer kısımlarının gelişiminde önayak; hem de konteynır terminali Sydhavna’nın modernizasyonuna temel olacaktır.
Nok 430 milyonluk kısmı Tjuvholmen’e kamuyu çekmek içi kullanılacak; Oslo Liman İşletmeleri’nin hissesine düşen NOK 430 milyonluk miktar ise Sjursøya bölgesinde area-efficient bir liman için harcanacaktır. Limanın güney bölgelerinin başarılı gelişim projeleri ile Filipstad’daki tüm liman aktiviteleri yeniden konumlandırılacak ve Fyord Kent Kent vizyonunun gerçeğe dönüşmesinde önemli bir nokta oluşturacaktır.