P&G’nin Gebze tesislerinde yer alan mutfak bölümü, yemek yeme, kafe, dinlenme gibi sosyal alanlardan oluşan yaklaşık 924 metrekarelik iki katlı proje Çağlayan Architects tarafından tasarlandı.
Yaklaşık 15 yıldır yenilenmemesi ve mevcut tavanın kötü olması gibi sebeplerden kullanıcıların keyif almadıkları bir alandı. Biz bu alanı tamamen ele alıp, bütün yerleşimi değiştirip, en baştan çatı kurgusunu da dikkate alarak herkesin keyif alabileceği bir mekan yaratmaya çalıştık. Projeyi planlama aşamasında, tek tip, standart oturum gruplarının dışına çıkararak, kullanıcıların alternatifli tercihler yapabilecekleri oturum alanları oluşturduk. İki kişilik masa olduğu gibi 12 kişilik kalabalık bir grubun birlikte sosyalleşebileceği büyük masalar planladık. Plan düzleminde kırmaya çalıştığımız bu tekdüzeliği, üçüncü boyutta daha fazla geliştirerek farklı yüksekliklerdeki masalar, farklı tipteki sandalyeler ile dinamizmi yakalamaya çalıştık.
Mekana ilk girdiğimizde bizi etkileyen çatı yapısını açıkta bırakıp, tavana beton görünümlü sıva yaparak, tüm mekanik ve elektrik altyapılarını çıplak şekilde görerek bunları da konseptimize dahil etmiş olduk. Mekandaki yükseklik algısını vurgulamak amacıyla kullandığımız sarkıt aydınlatmalar ve yapay bitkilerle doldurulmuş sarkıt saksılar konsepti daha fazla güçlendirdi. Mevzuat gereği yemek alanlarında gerçek bitki kullanamadığımız için tercihimiz yapay bitkilerden yana oldu.
Kullanıcıların kendilerini özel ve rahat bir mekanda hissetmeleri fikrini odak noktamızda tuttuğumuzda, tavanın yüksekliği ve yapısından faydalanarak mekan içerisinde çatı kurgusuyla ilişkili olacak şekilde çeşitli gazebolar tasarladık. Bu gazeboları şeffaf şekilde tasarlayıp, kullanıcıyı hem mekana hakim kılmayı, hem de onlara bir izolasyon sağlamış olmayı hedefledik. Konseptte renklerde daha sakin bir yol çizerken bitkilerin yeşili ve gazebolarda ortaya çıkardığımız mavi renk ile birlikte mekanda bir heyecan yaratmak istedik. Zeminde farklı dokularda malzeme kullanarak, içinde bahçe hissi veren yapay bitki kullandığımız masaları vurgulayarak ön plana çıkardık.
Pandemiyle birlikte mekan kurgusunu oluştururken, kişi sayısını tam kapasite ve pandemi düzenine uygun olacak yerleşimle iki şekilde planladık. Yine masalarda pandemiden dolayı kullanıcıların birbirleriyle olan sosyal mesafesini koruyabilmek için şeffaf bölücüler kullandık, masalardaki kapasiteyi azalttık. Ofis çalışanlarının vakit kaybetmeden, fabrika alanları içerisinde keyifle yemek yiyip, kahvelerini içip çalışma alanlarına dönebilecekleri ferah, aydınlık bir kafeterya-yemekhane alanı tasarladığımızı düşünüyoruz. Kullanıcı yorumlarının da aynı şekilde olması projede planladığımız kurgunun başarılı olduğunu gösteriyor.