Astay Gayrimenkul Genel Müdürü Öztürk, '16/9 İstanbul projesinin İstanbul'un silüetini bozduğu' iddialarına ilişkin şu açıklamada bulundu: ''Basında yer alan fotoğraflar oldukça yüksek irtifadan çekilmiş. Silüet için doğru fotoğraflar değil!''
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisinde, şehrin silüetinin korunması için onaylanan ”Siluet Ana Planı”nın kendileriyle ilgili olmadığını, İstanbul’un bütününe ilişkin silüeti ve imar planı üzere bir karar alındığını ifade eden Öztürk, inşaatın durdurulmasına ilişkin kendilerine yapılmış bir tebligat bulunmadığını kaydetti.
İnşaatın olduğu alanın Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın idari yapılanması içinde de olmadığını ifade eden Öztürk, şunları söyledi:
”Burası bir SİT alanı değil, Biz burada asıl mevzunun şu olduğunu düşünüyoruz; yanlış bir silüet tartışmasının içindeyiz. Projenin İstanbul’un silüetini olumsuz yönde etkilediği düşüncesini taşımıyoruz. Burası tanımlanmış silüet haritalarının içinde de değil. Bu tartışmalar son derece zeminsiz. Zeminsiz bir tartışmayı da neresinden düzelteceğimizi bilemiyorum.
Bu tartışmanın neticesinde bize hukuken bir şey söylenmediği sürece bu konuda nasıl bir ortak yol bulunacağını bilmiyorum. Ama tarafları daha doğru şekilde dinlememiz ve duymamız gerekir.”
”PROJEMİZ TARİHİ YARIMADANIN İÇİNDE DEĞİL”
Basında yer alan fotoğrafların oldukça yüksek irtifadan çekildiğini savunan ve o fotoğrafların silüet için doğru fotoğraflar olmadığını düşündüğünü dile getiren Öztürk, şunları kaydetti:
”100 metre yükseğe çıkarsanız İstanbul’da pek çok şeyi aynı zeminin arkasında görürsünüz, ama bu doğru olmaz. Silüet fotoğraflarını deniz kotunun yanında, insan gözünün görebileceği bir açıdan algılamanız gerekir. Buradan baktığınızda silüetin içinde yer almadığını görürsünüz. Biz birtakım fotoğraflar çektirdik. Bizim projemiz tarihi yarımadanın içinde değil. Proje sahamız ile silüet diye tanımlanan Sultanahmet ve Ayasofya arasında yaklaşık 6 kilometre mesafe bulunuyor.”
16/9 İstanbul projesinde, 36, 32 ve 27 katlı üç bloktan, 1 1, 2 1, 3 1, 4 1, 3 2 ve 6,5 2 olmak üzere altı tip rezidans ya da apart daire seçenekleriyle toplam 496 daire yer alıyor.
SİLÜET ANA PLANI
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, şehrin silüetinin korunması için ”Silüet Ana Planı” oluşturulmasını 13 Ekim 2011 tarihinde onaylamıştı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Planlama Müdürlüğünün teklifiyle gündeme gelen raporda, İstanbul kimliğinin en önemli ögelerinden birinin, kent siluetinin muhafaza edilerek, gelecek kuşaklara bozulmadan aktarılabilmesi ve silüeti olumsuz etkileyen deneyimlerin tekrar yaşanmaması için başta Tarihi Yarımada, Boğaziçi ve Haliç olmak üzere, silüeti belirleyen ve etkileyen alanları kapsayacak şekilde bütüncül bir silüet ana planının yapılmasının gerekli olduğu belirtilmişti.
Raporda, 2009 yılında kabul edilen 1/100 binlik planın kentin silüetini muhafaza etmeye dönük maddelerinin bulunduğu belirtilerek, mevcut plan üzerinde değişiklik yapılması talebi iletilmiş, ayrıca, silüeti olumsuz yönde etkileyecek yapılaşma ve gelişmelere izin verilmeyerek, olumsuz etkileyen uygulamaların ise zaman içinde ıslah edilmesinin esas olduğu ifade edilmişti.
Raporda, çevre düzeni planında yapılacak değişikliğin ardından hazırlanacak ”Silüet Ana Planı”nın uygulamaya konulmasına kadar kentin silüetini kontrol etmek üzere İstanbul silüetini etkileyen bölgelerdeki imar planlarında yapılaşma haklarına yönelik kısıtlayıcı koşullar getirilmesi istenmişti.