Malumunuz biz bazen değil de çoğunlukla mimari klasiklere ansiklopedi okuma muamelesi yaparak döner döner dururuz.
Onlar eskiden yapılan yapılar olsa da her bakışımız, her bir yeni açısını keşfedişimiz bize taze bir soluk oluyor. Bir yapıya bakmak bir hikaye yaratmak olduğu için ve o hikayeye inandığımız için o yapılar bir parçanız haline geliyor.
Richard Meier’in 1971-1973 yılları arasında yaptığı ve Michigan gölünün kenarında yükselen Douglas House 70’li yılların en modern üslerinden biri olarak tüm elegansıyla aklımıza düşüyor. Göldeki bir amiral gemi gibi süluetiyle ormanın içinden karşımıza çıkan Douglas House dik bir yamaç üzerinde 4 katlı bir yapı. Evin kapısı doğuya bakan arka tarafta ve buraya bir iskele köprü üzerinden geliniyor.
Eve girişten sonra iki kat aşağıda yaşama alanı ve mutfak var. Evin tüm iç merdivenleri ve balkonaları gemilerin güvertelerinden aşina olduğumuz bembeyaz demir trabzanlarla kaplı. Yanı başındaki ağaçlarla yarışan kocaman pencerelerin yanı başında duran mobilyalar ise Le Corbusier, Mies Van der Rohe ve mimarın kendi tasarımı.