Şantiyeden kalan molozların bile yeniden kullanıldığı Can Monges, yerel malzeme ve tekniklerle biyo-mimarlık alanında öncülük ediyor. Ideo Arquitectura, bu renovasyon projesi ile Mallorca’da bir ekolojik mimari örneği sunuyor.
İspanyol mimarlık ofisi Ideo Arquitectura, “küresel düşün, yerel hareket et” düşüncesi ile bir renovasyon projesi tamamlamış. 200 yıllık yapı, Mallorca Adası’nın güneyinde, Ses Salines’de bulunuyor. Ideo Arquitectura kurucusu Virginia González Del Barco, bu ev için “Kenevir, limon ve marés: doğal bir ev” ismini seçiyor.
Mimarlar, malzemeyi ve “özünde katkıda bulunabileceği her şeyi” çıkış noktası olarak alıyor. Can Monges, sıfır kirlilik ve yerel kaynak kullanımıyla bir deney ve prova mekanına dönüşüyor. Malzemelerin neye göre seçildiği ve yapıda nasıl kullanıldığı ise projeye ayrı bir güzellik katıyor.
200 yıllık ev, yüksek oranda nem sorunu yaşıyormuş. Kenevir kullanımında öncü ve diğer mimarlara örnek olmayı amaçlayan Ideo Arquitectura, nem sorununu çözmek için seçeneklerini değerlendirdikten sonra kenevir malzemesini kullanmaya karar vermiş. Mallorca’da ve neredeyse tüm İspanya’da, yeterince bilinmemesinden ve üretim şirketlerinin eksikliğinden dolayı bu malzemeyle yeterince çalışılmıyor. Ancak kenevir, Mallorca Adası gibi yüksek nemli alanlar için tam yerinde bir malzeme seçimi oluyor. Sağladığı higrotermal düzenleme ile konforu artırıyor ve enerji tasarrufu sağlıyor.
İlginçtir ki kenevir, zemindeki nemi toplayarak iç mekana iletiyor ve nemin duvarda kalmasını engelliyor. Bir metre yüksekliğindeki bir kenevir sütun tabanı, tüm zemin katın içinden geçiyor. Kenevir sütun tabanı yoluyla ortama geçen kılcal nem, ev kapalıyken, karşıt cephelerde konumlandırılmış seramik havalandırma delikleri sayesinde ortadan kayboluyor.
Kenevir, ısıl kapasitesi geleneksel uygulamalardan üç kat daha yüksek olduğu için çatılarda ve yüksek akustik kapasitesine sahip olduğu için yapının iç duvarlarında kullanılıyor. Hızlı büyüyen ve kolay yetiştirilen bir malzeme olan kenevirin üretiminde harcanan ham enerji çok düşük. Sağlıklı ve son derece de dayanıklı. Kenevirin yapıdaki kullanımı, sera gazlarının azaltılmasını da sağlıyor. Strüktürel sistemlerde de kullanılmaya başlanmasıyla, kenevir, şüphesiz geleceğin malzemelerinden biri olduğunu gösteriyor.
Merdiven korkuluklarının halatları da kenevirden yapılmış. Projedeki malzemeler içerisinde kenevir, Mallorca’ya dışarıdan getirilen ve yerel olmayan tek malzeme. Yapının bir ekolojik mimari örneği olması ve yakın çevrede keneviri biyo-inşaatta kullanmaya teşvik etmesi amaçlanıyor.
Adadaki geleneksel şirketler, Ar-Ge çalışmalarında, malzemenin nemli ortamlar için bir çözüm olabileceğini çoktan kanıtladı. Ayrıca bu şirketler, son bir yıldır bu malzemeyi yetiştirmek için yeni çiftçiler arıyor. Can Monges, insanların ve şehirlerin kalitesini iyileştirmeye istekli yerel mimarlar, inşaatçılar ve girişimciler için bir fırsat yaratıyor.
Yapıyı çevresel açıdan daha etkili bir yer haline getirmek için, mimarlar yıkımdan çıkan molozları cephe duvarlarını sağlamlaştırmak için kullanmış. Yapıdaki eski kurutucudan kalan marés (yerel bir malzeme) bloklar, mutfak ve banyolardaki yeni mobilyalarda tekrar hayat bulmuş. Mevcuttaki oldukça yıpranmış döşeme, cephedeki yeni açıklıkların lentolarında yeniden kullanılmış. Tüm bunlar gezegen kaynaklarının kullanımının azaltılmasına yardım ediyor.
Yerel şirketlerden tedarik edilen kil ve seramikler yağmur suyu iniş boruları ve oluklar gibi yerlerde kullanılmış. Salondaki şömine, iki adet kavisli tonozun ters çevrilmesinden oluşuyor. Mutfağın yeni döşemesi ve odalardaki aydınlatma armatürleri için de aynı tonozlar kullanılıyor.
Cephelerdeki kapı ve pencereler için Mallorca’da bulunan, yerel malzeme Kuzey Çamı düşünülmüş. Virginia del Barco’nun icat ettiği, “T” şeklindeki tek parça bir ön çerçeve sistemi ile marangozluğa yeni bir bakış açısı katılıyor. Tasarım, 70 cm kalınlığındaki duvarların iç cephelerindeki tekdüzeliğe cevap veriyor. “T”, duvarda özellikle açılmış bir deliğe gömülüyor, böylece tüm ahşap işçiliği görünür hale geliyor.
Kireç Mallorca’da çok eskiden beri kullanılan bir yapı malzemesi. Ancak şimdiye kadar yalnızca cephe ve duvarlarda kullanılıyordu. Mimarlar, yeni bir girişimle, kireci zemin ve tavanlarda da kullanmış. İç mekandaki estetik ve devamlılık sayesinde, huzurlu ve sakin bir atmosfer ortaya çıkıyor.