Eskişehir’de 2. Abdülhamid döneminde demiryollarına kalifiye elaman yetiştirmek için kurulan çırak okulunun altında yapılan 100 kişi kapasiteli 4 odalı sığınak aradan bir asır geçmesine rağmen hala kullanılabilir durumda.
Çeşitli eklentileri ve tadilatlar sonucu Zübeyde Hanım Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi olarak hizmet veren bina 1894 yılında 2. Abdülhamid tarafından yaptırıldı.
Demiryollarına kalifiyeli çırak yetiştirilebilmesi amacıyla yaptırılan binaya ayrıca 4 odalı bir sığınak da inşa ettirildi.
Toplam 100 kişi kapasiteli, radyasyon, deprem ve bombalara karşı dayanıklı yaptırılan sığınağın kapıları 10, tavanları ise 110 santimetre kalınlığında.
Günümüze kadar hiç hasar görmeden kalan ve ihtiyaç duyulabileceği düşüncesiyle bakımları yapılan sığınak, zamanın teknolojisini de yakın zamana kadar bünyesinde barındırdı.
Sığınakla birlikte yaptırılan ve kirli havayı dışarıya pompalayıp içeriye filtrelerden geçerek gelen temiz havayı verebilen pompalar, yaklaşık 20 yıl önce rutubetten dolayı çürüyünce atıldı.
Çırak okulunun 1934 yılında şimdiki adı Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayii AŞ (TÜLOMSAŞ) olan “Cer Atölyesi”ne taşınmasıyla boşalan bu bina, sığınağıyla Demiryolları Hastanesi’ne dönüştürüldü.
Çeşitli eklentiler yapılarak 2003 yılı sonuna kadar sağlık hizmeti veren TCDD Hastanesi’nde 1987’den 2009’a kadar hastane müdürlüğü yapan ve sığınağın tarihçesini kaynaklardan araştıran Ahmet Gökçe, AA muhabirine, 117 yıllık tarihe sahip binanın altındaki sığınaklarının halk tarafından fazla bilinmediğini söyledi.
TCDD Hastanesi’nin 26 Aralık 2003 yılında SSK Genel Müdürlüğüne devredilerek kapandığını, 2004 yılında yeniden açılarak 150 yataklı Kadın Doğum Hastanesi olarak hizmet vermeye başladığını ifade eden Gökçe, ‘Bu bina 2005 tarihinde SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığına devredilmesi sonucu Zübeyde Hanım Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi adını aldı. Daha sonra çocuk hastanesi, ardından da fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezi oldu’ dedi.
Gökçe, Almanlara yaptırılan, radyasyon, deprem ve bombalara karşı dayanıklı olduğu bilinen sığınağın, 17 Ağustos Marmara ve 12 Kasım Düzce depremlerinde hasar görmeden bugüne kadar geldiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
“Tuvalet ve mutfak gibi zorunlu ihtiyaçların görülebileceği yerlerin de bulunduğu sığınakta hastanenin dışına çıkış için özel yapılmış koridor da var. Bu sığınaklar 1991 yılındaki 1. Körfez Savaşı döneminde kullanılabileceği ihtimali üzerine temizlenip hazırlandı. O zamandan beri kullanılabilecek durumdalar. İhtiyaç duyulabileceği düşüncesiyle bu sığınakların belli aralıklarla bakımları yapılıyor.”