Amanda Burden ve Şehir Planlama Komisyonu'nun Jean Nouvel'in Torra Verre binasını kırpması mimarlık dünyasını dehşete düşürdü.
Proje geliştiricisi Hines, binanın 61 metre kısaltılması durumunda projenin gerçekleştirilmesinin maddi açıdan imkansız hale geleceğinden emin. Binanın kısaltıldıktan sonraki yükseliği 320 metre olduğu halde Empire State Building ile artık yarışamayacak, ancak Chrysler Building, Rockefeller Center ve MetLife Building gibi şehrin orta boy binaları arasında yer alacaktı. Yine de aşırı yapılaşma yüzünden girilen ekonomik darboğaza rağmen gayrımenkul sektörü New York’da ayakta kalmayı başarabiliyor. İki hafta önce The Observer’ın açığa çıkardığı gibi Hines, halk arasındaki adıyla MoMA Tower ile ilgili yeni tasarılar peşinde.
Planları yayınlamayı reddeden Hines, gerçekte bu planların var olmadığını iddia etti. Kamu talebi üzerine The Observer, Şehir Planlama Komisyonu’ndan mimari çizimlerin kopyalarını elde etti. Bunlar mimarların medyayı şaşırtmak için kullandıkları rengarenk üç boyutlu imajlar kadar ilgi çekici olmasalar da binanın yapılması uygun görülen yeni formuna dikkat çekmeyi başardılar.
Binanın kaybettiği 61 metrelik yükseklik Hines’a 2800 metrekareye mal oldu. En üst 4 katı asansör ve havalandırma gibi mekanik hacimlere ayrılmış 85 kata sahip olabilecekken şimdi yine son 4 katı aynı amaçla ayrılmış 78 kat bulunmakta. Toplam metraj kabaca 58.436 metrekare, diğer bir deyişle hantal Chrysler Building’in nerdeyse yarısı kadar.
Neyse ki yüksekliğin düşürülmesi Hines’a çok fazla zarar ettirmiş gibi görünmüyor. Şehir Komisyonu projenin onaylanması sürecinde Hines’ı otel odalarını azaltmaya mecbur bıraktı. Zaten binanın mahalleye bir çok geçici misafir getireceği düşüncesi mahalle sakinlerini düşündüren bir konuydu.
8. ve 17. katlar arasına yerleşmesi planlanan 167 odayla beraber 13.656 metrekare otel alanı yapılabilecekken şimdi on üçüncü kata kadar 8918 metrekare yapılabilecek. Yeni planlar oda sayısını belirtmemekte ancak Şehir Konseyi’nin kararına göre 100 odadan fazlasının yapılmaması şart koşuldu.
Önceki duruma göre 42.550 metrekare olması planlanan konut alanları şimdi 44.593 metrekareye çıktı. 19. kattan 81. kata kadar yerleşmesi planlanan daireler 14. ve 74. katlar arası düzenlenecek. Planlar toplamda kaç birim olacağını belirtmiyor ancak yine de bazı ipuçlarına sahip. 59. kattaki daire 526 metrekare alana sahipken 23. kattaki üç daire 171, 210 ve 213 metrekare büyüklüklerinde. En üst katın yüzey alanı 297 metrekare ve alt kattaki hacimlerle birleştirilerek daha büyük “duplex” ya da “triplex” daireler haline getirilebiliyor.
Binanın bütününde MoMA’ya ayrılan alan yine kabaca 4830 metrekare olarak kalacak. Ayrıca plana göre lobi ve bodrum katlarında restoran yer alacak.
Daha önceki çizim ve üç boyutlu imajlarıyla kıyaslandığında bina hafifçe eğilmiş gibi görünüyor, kütledeki eklemlenmelerinin de hafifçe değiştiği görülebiliyor. Brooklyn’den bakıldığında One Bryant Park ve eski CitiCorp Center binaları arasında görülebilir. Yine de bu binalardan daha fazla yükselemiyor.
Hines kulenin yeni detayları üzerine konuşmuyor ancak yeni açıklamalarında binadaki değişiklikleri görebiliriz:
“Cephedeki farklı açılarla yerleştirilmiş eğimli yüzeyler binanın en üst noktasına yaklaştıkça sivrileşiyor. Farklı yükseklik ve şekillerdeki üç asimetrik tepe noktası binaya ayırt edici bir görünüm veriyor. Zirve noktasını oluşturan kenarlar 27 derece iç açıyla birleşiyor. Binanın yüzey kaplaması mat cam ve boyanmış alüminyum elemanlardan oluşuyor. Binanın iç yapısı cepheye alüminyum çubuklar ve bunları birleştiren düğüm noktalarından oluşan “diagrid” deseniyle yansıtılmış. Bu yüzeysel yapı mekanik hacimler hariç kaldırımdan binanın en yüksek noktasına kadar uzanıyor. En tepedeki mekanik hacimler cephedeki panjurlar arkasına gizlenmiş.” Son ifade özellikle önemli çünkü Burden’ı kuleyi kısaltma kararına iten sebep kulenin bu kısmının yetersiz şekilde tasarlanmış olması.
Kulenin hem eski hem de yeni tasarlanmış haliyle yarattığı çeşitli tepkiler en az Nouvel kadar Burden’ı da hedefliyor.
Mimarlık eleştirmeni ve editör Jayne Merkel yeni planlar hakkındaki görüşlerini şöyle ifade ediyor: “Birçok kişi binaya yalnızca alttan bakarak sadece yüksek, ince ve ağla örülmüş gibi duran cepheyi algılayacaklar. Bina ilk planlandığı gibi ufukta yükselen bir kurşun kalem gibi görünmeyecek ancak bunun bir problem olduğunu düşünmüyorum. Bina Midtown’a görsel olarak uyum sağlayacak olsa da orijinal yüksekliğin değiştirilmiş olmasını iyi bulmuyorum. Binanın yeniden düzenlenmiş hali ilk başta önerilmiş olsaydı da şimdiki savunucularının bile onu beğeneceklerinden şüphe duyuyorum.”
Skyscraper Museum yöneticisi Carol Willis kulenin alçaltılması kararının büyük bir şanssızlık olduğunu düşünüyor ve ekliyor: “Cıvıl cıvıl sokakları ve rekabeti teşvik eden silüeti Manhattan’ın en önemli iki karakteristik özellliği. Bugüne kadar bunları korumayı ve geliştirmeyi başardık ancak şimdi şehir silüetinin çeşitliliğe duyduğu tutkuyu kaybettiğini görmek utanç verici.”