Yasaklı blog, kitap oldu

Çinli muhalif sanatçı Ai Weiwei'nin Pekin yönetimi tarafından türlü yollarla engellenmeye çalışılan blogu, ölümsüzleştirildi.

Çinli muhalif Ai Weiwei, geçen nisan ayında Pekin Havaalanı’nda gözaltına alınmasından sonra ülkedeki Komünist Parti’ye karşı çıkanların sembolü oldu. Ai Weiwei iki buçuk ay tutuklu kaldıktan sonra geçtiğimiz haftalarda serbest bırakıldı. Çinli sanatçının blogundaki yazılarından bir bölümü şimdi Almanya’da Galiani Yayınevi tarafından bir kitap haline getirilerek yayımlandı. Kitabın adı “Benim hakkımda yanılmayın. Yasaklı Blog”

İNTERNET ÖZGÜRLÜĞÜ HAKKINDA
“İnternette özgürlük su gibidir” demişti Ai Weiwei bir keresinde ve sözlerini şöyle sürdürmüştü: “Önüne set çekilemiyor, nerede birikirse biriksin, bir noktadan sızacak bir yol buluyor kendisine…” Sanatçı bu özgürlüğe inanıyor, özellikle de Çin’de. Ai, “İnternetin temel fikri olan, insanların düşünceleri ve görüşlerini paylaşabileceği bir platform olma iddiası Çin Komünist Partisi tarafından büyük bir tehlike olarak görülüyor. Bu nedenle internetin müthiş bir önemi var. Totaliter iktidar yapılarını çökertiyor” diyor.

Çin’de internete sansür uygulanıyor, ancak siber polislerin her şeyi kontrol edebilmesi neredeyse imkânsız. Bu da internette özgür alanların oluşmasına yol açıyor. Ai Veivei de bu özgürlükten yararlanmak istemişti. Bu düşüncesiyle 2005 yılında blog yazmaya başladı. Başlarda yalnızca genel konular hakkında, sanat hakkında yazılar yazıyordu. Üslubu nesnel ve mesafeli, sanki bu yeni medya aracını kullanmak için biraz daha tecrübeye ihtiyacı olduğunu sergiler gibiydi.

ÜSLUBU SERTLEŞTİ
Ancak Weiwei zamanla kişisel, duygusal ve kinayeli bir üslup benimsedi. Çin Komünist Partisi’ni isim vermeden eleştirmeye başladı. Ai’ın yazısından bir alıntı şöyle: “Açık açık yapılan baskının ve gizli açılan davaların şiddet eylemi olmadığını iddia ediyorsunuz, ellerinde coplarla Tiananmen Meydanı’ndaki polisler ilginizin göstergesi, medyanın kolektif biçimde susması uyumun simgesi, resimlere sansür uygulanması ve bilgilerin silinmesi de şiddet değil tabii ki.”

Çin’in batısındaki Siçuan eyaletinde 2008 yılında meydana gelen ve 70 bin kişinin canına mal olan deprem, Ai Weiwei’nin değindiği temel konular arasında yer aldı. Zira okulların yapımı sırasında malzemeden çalındığına, bu yüzden çok sayıda okul binasının depremde yıkıldığına ve binlerce çocuğun yıkıntılar altında can verdiğine yönelik iddialar ortaya atılıyordu. Ai deprem bölgesine gitti. Depremde kaç çocuğun yaşamını kaybettiğini bilmek istiyordu. Depremden üç hafta sonra blogunda iddiaların incelenmesini talep etti. “Benim hakkımda yanılmayın. Yasaklı Blog” adlı bu kitapta bu yazısı da yer alıyor. Bu yazısından bir alıntı: “Depremin üzerinden 20 gün geçti. Ve şimdiye kadar ne ölen çocukların isimlerinin yer aldığı bir liste yayımlandı, ne de deprem kurbanlarına ilişkin istatistikler… Kamuoyu çocukların adını, ailelerinin kim olduğunu, kimin okul binaları çelikle güçlendirilirken yanlış davrandığını ve binalarda kalitesiz beton kullanılmasından kimin sorumlu olduğunu hala bilmiyor.”

ÇİN’DE BLOG YAZMASI YASAK
Hükümet, olayları örtbas etmeye çalıştı. Ancak Ai Weiwei vazgeçmedi. Blogunu bilinçli bir şekilde kullanmaya ve eylem çağrısında bulunmaya başladı. 30 Mart 2009’da halkı deprem bölgesindeki incelemeler için gönüllü olmaya çağırdı. Sanatçıya yüzlerce kişi cevap verdi ve depremde hayatını kaybeden çocukların aileleriyle görüşmek istediklerini ifade ettiler. Ancak, 2009 yılının mayıs ayında, Tiananmen Meydanı olaylarının 20’nci yıldönümüne birkaç gün kala, sanatçının bloguna erişim engellendi. Birkaç ay sonra ise bir polis darbesi ile başından yaralanan Ai Weiwei Münih’te ameliyat edilmek zorunda kaldı. Muhalif sanatçı bu yılın nisan ayında da Çinli makamlar tarafından gizlice gözaltına alında ve sonra tutuklandı. Bu olay dünya çapında büyük tepkiye yol açtı ve sanatçı için destek ve dayanışma eylemleri düzenlendi. Sanatçı iki buçuk aylık tutukluluktan kefalet karşılığı serbest bırakıldı. Ancak artık blog yazmasına izin verilmiyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın