Geçtiğimiz hafta Atina'da, Balkanlar'daki Osmanlı mirasının incelendiği bir toplantı yapıldı.
Prof. Machiel Kiel’in hem fikir babası, hem de başdanışmanı olduğu projeyle milliyetçilikler yükselirken, ‘öteki’ne ait mimari mirasın nasıl yok edildiğini ortaya konması amaçlanıyor.
Balkan coğrafyasına yolu düşenler, Osmanlı’dan kalma mahzun köprüleri, yıkıldım yıkılacağım diyen camileri, suyu nicedir akmayan şadırvanları, süpermarkete dönüştürülmüş tekkeleri görmüştür mutlaka. İmparatorluğun en uzun yüzyılının yenilgi ile neticelenip yeni milliyetçiliklerin boy vermesinin ardından, Osmanlı’dan kalan hemen her şey, yıkılıp tahrip edildi. Prof. Machiel Kiel’in öncülüğünde geçen hafta Atina’da yapılan üç günlük bir toplantıda bu tahribatın boyutları ve nedenleri tartışıldı.
Öteki’nin dini olunca
Türkiye’den Prof. Halil Berktay ile mimarlık tarihçisi Tülay Artan’ın katıldığı toplantının amacı, milliyetçiliklerin yükselme dönemlerinde tahrip edilen eserleri ve bunun tabii sonucunu gençlere anlatmaktı. Prof. Berktay’ın ifadesiyle, “Din ‘öteki’nin dini, sanat ‘öteki’nin sanatı olunca, cami, türbe ve tekkeleriyle dinî anıtsal mimariyi dümdüz etmek büsbütün kolaylaşıyordu.” Benzer bir trajedi de Anadolu’da yaşanmıştı zaten ve Osmanlı, Bizans, Rum, Ermeni, Süryani kültür mirası, tamamen aynı veya benzer gerekçelerle tahrip edilmişti.
Sadece on yıl kaldı
50 yıl boyunca Balkanlar’daki Osmanlı eserlerinin izini süren Hollandalı sanat tarihçisi Prof. Machiel Kiel ise durumu gayet net bir biçimde şu sözlerle özetliyor: “50 yıldır Balkan coğrafyasını geziyorum, gördüklerimi de yazıyorum. Osmanlı’dan kalan mimari eserlerin durumu içler acısı ve bunu her seferinde o bölgenin yetkililerine bildirdim. Saha çalışmalarında bu eserlerin fotoğrafını çektiğim için dayak da yedim, hapse de girdim. Temel amacım bu barbarlığa karşı çıkmak, bunun için mücadele ediyorum. Çünkü herhangi bir tedbir alınmazsa, on yıl içinde Balkanlar’da Osmanlı’nın imzasını taşıyan hiçbir eser kalmayacak.”
Ortaokul ve lise okumadan üniversiteye girdi
Ortaokul ve lise eğitimi görmeden üniversiteye girebilmiş bir isim Machiel Kiel. Balkanlar’daki Osmanlı eserlerine ilgi duyması, gençliğindeki taş ve duvar işçiliğinden kaynaklanıyor bir miktar, bir miktar da kubbeler serpiştiren bir kültüre olan derin merakından. Bu nedenle, Balkan coğrafyasında ayak basmadık köy, ziyaret edilmemiş cami, fotoğrafı çekilmemiş türbe bırakmamış. Kiel, Harvard, Münih, Durham ve Utrecht üniversitelerinde kürsü sahibi. Almanca, İngilizce ve Fransızca yanında Rusça, Sırpça, Bulgarca ve Türkçe bilen, eski yazıyı gayet iyi okuyan Kiel, İstanbul’da Hollanda Arkeoloji Enstitüsü Müdürlüğü de yaptı. Kiel’in Osmanlı mimarisine iiişkin 230 makalesi ve 12 kitabı bulunuyor.
1 Yorum
Turkiyenin acil olarak bu konuyu avrupada gundeme getirmesi ve sivil toplum kuruluslarinida harekete gecirerek bir yardim programi olusturmasi gerekir.