Behiç Erkin, Birinci Dünya Harbi esnasında Türk ordusunun lojistiğini sağlamak hususundaki çabaları ve TCDD Genel müdürlüğü esnasında demiryolları çalışanlarını Türkleştirme konusundaki cefakâr çalışmalarıyla TCDD’ye ve Paris Büyükelçiliği görevini yaparken patlak veren İkinci Dünya Harbi esnasında 20 binden fazla Türk ve Türk olmayan Yahudi’ye Türk pasaportu vererek Türkiye’ye intikâli konusundaki çabalarıyla kendini insanlığa adamış bir münevverdir.
Hayatının merkezinde tren, demiryolu ve insanlığa hizmet vardı. Öyle ki vasiyetinde, ‘Beni lütfen bir tren güzergâhının yanına bir yere defnedin ki âhiret gününe kadar tren seslerini dinleyeyim.’ yazmaktadır. İşte tam da bu noktada adına yapılacak sanat yapıtının tren seslerine ve Sirkeci Garıyla temas etmesi gerekliliği bir tasarım ön kabulü olmuştur.
Tasarıma başlarken tren seslerini deşifre eden bir bilgisayar yazılımı vasıtasıyla ses dalgalarının grafik dökümünü elde edildi. Grafiğin belirli kısımları seçilerek düşey çizgilerin yapısallaşması düşünüldü. Bu sayede park kullanıcıları farklı kotlarda olan bu düşey elemanlar konusunda meraklanacak ve eser hakkında bilgi almak isteyecektir.
Tam da bu noktada kullanıcılara Behiç Erkin’i hatırlamasına fırsat veren bellek duvarı parkın gara bakan cephesinde yerleştirilmiştir. İşbu duvarın Sirkeci Garının ana aks hizasında bir boşaltma yapılarak duvarın ayrıca bir kent çerçevesi vazifesi üstlenmesi sağlanmıştır. Kullanıcı bu duvarla park seviyesindeyken gara, İstasyon Caddesindeyken de denize açılan bir vista noktası kazanmış olacaktır. Bellek Duvarı üzerinde bulunan QR Kod ile kullanıcılar Behiç Erkin hakkında bilgi alabilecekleri bir web sitesine ulaşacak ve hakkındaki dokümanları incelerken ayrıca tren seslerini mobil cihazlarıyla dinleyebileceklerdir. Bu sayede kullanıcılar Behiç Erkin’in Eskişehir’de demiryolu kenarında bulunan anıt mezarında vasiyetinde istediği gibi âhiret gününe kadar tren seslerini dinleyişine ortak olabilecek ve Behiç Erkin ile güçlü bir bağ kurması sağlanacaktır.
Tasarım kararlarını uygularken alanın mevut yapısına ve güçlü bağlamına önem verildi. Minimum müdahale, maksimum farkındalık düsturuyla parkın mevcut yaya yolu korundu ve tren seslerini temsil eden düşey elemanlar bu hat üzerine 120 cm aralıklarla yerleştirildi. Bu elemanların tercihi yapılırken üretim ve montaj kolaylığı, ekonomik olma durumu ve sürdürülebilirlik açısından en verimli malzemenin yapı iskelesi dikmeleri olduğu sonucuna varıldı. Zira prefabrik ve hafif oluşundan ötürü dikmeler proje alanına hızlı getirilip çabuk monte edilebilecek, geri dönüştürülmüş metalden üretilmiş olduğu için hem ekonomik hem de ekolojik olacaktır. Ayrıca bellek duvarı da geri dönüştürülmüş kutu profil ve saç levha bileşenlerinden oluşmaktadır.