Satın Alma (Nazım Hikmet), İstanbul Senin, Yeşil Alanlarda Sanat Yapıtları Tasarımı Yarışması

Satın Alma (Nazım Hikmet), İstanbul Senin, Yeşil Alanlarda Sanat Yapıtları Tasarımı Yarışması

PROJE AÇIKLAMA RAPORU

ELLERİMİZ

Nazım Hikmet; tüm insanlığın evrensel şairi olarak, gelecek güzel günleri paylaşmak ve sevincimize ortak olmak amacıyla ellerimize uzanır. Kimi zaman acımıza ortak olup ellerimizi kendi avuçlarının arasına alır, kimi zaman ise onları sımsıkı tutarak bir adım daha atmamızı sağlayacak gücü vermek ister. En nihayetinde ise, mesafe ve ayrım gözetmeksizin başka insanlarla ellerimizi birleştirmek için aracı olur. Bu zamansız şair; ellerin titreyeceği, ellerin birbirinden korkacağı, ellerin kararsız kalacağı, ellerin birbirinden uzaklaşacağı günlerin geleceğini bildiğinden, ellerimize öyle bir sorumluluk yükler ki, artık ellerimizle düşünür, ellerimizle görür ve ellerimizle isyan ederiz. Bu bütünlüğü bozmak isteyen ellere karşı kenetlenmiş ellerimiz hem kendi kaderini sımsıkı tutacak hem de üretmeye devam edecektir. İşte Nazım Hikmet’in anlattığı bu gerçek, ellerimize ve yalana dair söylenmiş, başka ellere muhtaç ellerimize bir hatırlatmadır.

Gülhane Parkı’nda 4 nolu proje alanında park ziyaretçilerinin karşısına çıkan kamusal sanat yapıtı, Nazım Hikmet’in 1949 tarihli “Ellerimize ve Yalana Dair” isimli şiirinden ilhamla tasarlanmıştır. Her şeyin, herkesin yalan söylediği bir dünyada gerçekleri yine ellerimizin ve emeğin söyleyeceğine dair değişmeyen bir inançla “ellerimize” odaklanılmış, başka başka eller ve bu ellerin başka başka halleri anlatılmak istenmiştir. Yapıtın farklı yüzeylerine sanatçının söz konusu şiiri bir tür serbest nazım yazıtı biçiminde yerleştirilmiştir. Bu, Nazım Hikmet’in Türk şiirindeki devrimci arayış vurgusunu dizeler aracılığıyla yapan mekânsal bir sorgulamadır. Söz konusu şiirin Gülhane Parkı’nda mekânsal bağlamda bozuma uğratılması amacıyla göz takibinde farklı farklı açılardaki taş yüzeylere odaklanılması düşünülmüş ve şiirdeki parça-bütün ilişkisinin mekânsal bir sorgulaması aranmıştır. Abidin Dino eller hakkında şöyle der:

Nazım’ın benim “Eller”den söz ettiği şiirinde, ellerin başka başka şeyler anlatabildiğini gayet güzel bir şekilde vermiş; benim ellerime bakarak, yahut da onları düşünerek, yahut da onları bana önererek (…) Şiddet var, topluca bir arada olmanın verdiği güç var bazılarında. Ya da bana öyle geliyor (…) eller çok hünerli, çok anlamlı şeyler (…)¹

Tasarım unsurları öncelikle topografyaya narin bir müdahalede bulunup, eğimi kullanarak estetik deneyim alanı yaratır. Bu davetkâr ve performatif açık alan, hem bireysel hem de kolektif kültürel karşılaşmalar için bir istasyon niteliği taşır. Sanat yapıtı ziyaretçilerle öncelikle fiziksel olarak karşılaşır, yapıt topoğrafyanın deneyimlenen bir parçasıdır; ancak içinde dijital bir katman barındırır. Cep telefonlarındaki basit bir uygulamayla yapıta yeniden bakıldığında ellerimizin yavaşça dağıldığı ve birbirinden uzaklaştığı görülür. Ziyaretçi bu harekete müdahil olabilir ve ellerin yeniden birbirine kenetlenmesini sağlar. Dijital katman sanat yapıtı ile etkileşimin çeşitlendiği ve deneyimin genişletildiği bir platform oluşturur. Önerilen dijital katman yapıtı topografyası, faunası ve kentsel dinamikleriyle Gülhane Parkı’nın bütünü ile etkileşim halinde, sınırları belirlenmemiş bir ağın odağı olarak konumlandırır.

“Denize dönmek istiyorum!
Mavi aynasında suların:
boy verip görünmek istiyorum!
Denize dönmek istiyorum!…”

(Hasret Şiiri-1927)²

Yapıt yarattığı tüm estetik deneyim olanaklarının yanı sıra kente bir su döngüsü ritüeli önerir. Ritüel önerisi kültürümüzün yaygın unsurlarından gidenin ardından su dökmek ve toprağa yeni ekilmiş bir tohuma can suyu vermek ritüellerinin farklı biçimde yorumlanmasıyla ortaya çıkar. Kavuşmaya, yaşam sevincine ve umuda yöneltir. Yapıtı deneyimleyen kişi Gülhane Parkı boyunca Sarayburnu’na doğru ilerleyerek denize uzanıp, Boğaz’ın serin sularından alarak yapıta taşır, taşınan sular ritüel için hazırlanmış oyuğa-yarığa bırakılır. Yapıt oluşturduğu ritüelle, Nazım Hikmet ve İstanbul arasında yaşanacak simgesel kavuşma anlarının sanatçının hayatı boyunca memleketine ve İstanbul’a duyduğu özlemin kolektif bir paylaşımı olabileceğini ileri sürer. Ellerimiz umutla Nazım’ın hatırasına uzanır. “Sularda batan bir ışık gibi sularda sönmek isteyen” Nazım, nihayet denizine döner.

¹M. Şehmuz, Güzel, 2006, “Abidin Dino ile Söyleşiler”, Peri Yayınları, İstanbul, s.97. Şemsettin Edeer, 2015, “Abidin Dino ve Eller”, Anadolu Üniversitesi, Sanat & Tasarım Dergisi, s.159 içinde alıntılanmıştır.
²Nazım Hikmet, 2011, “Bütün Şiirleri”, Yapı Kredi Yayınları, s. 123 (Hasret isimli şiir), 7. Baskı.
KAYNAKÇA
Altun, Sezin Seda. (2019). “Yeni Türk Şiirinde Biçim Arayışları: Servet-i Fünun’dan İkinci Yeni’ye Kadar (1896-1950)”, Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı Doktora Tezi.
Aymaz, Göksel. (2007). “Sanatsal Üretimin Toplumsal Oluşumu – Nazım Hikmet’in “Memleketimden İnsan Manzaraları” Örneği”, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı, İletişim Bilimleri Dalı Doktora Tezi.
Bezirci, Asım. (2016). “Nazım Hikmet – Yaşamı, şairliği, eserleri, sanatı”, Evrensel Basım Yayın, 4. Baskı.
Çevik, Çağlayan (editör). (2018). “Ve “Tosca”sı Mektuplaşmalar”, Kırmızı Kedi Yayınevi, 1. Baskı.
Edeer, Şemsettin. (2015). “Abidin Dino ve Eller”, Anadolu Üniversitesi, Sanat & Tasarım Dergisi.
Engin, Aydın. (2009). “Heykel Oburu – Mehmet Aksoy Kitabı”, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2. Baskı.
Hikmet, Nazım. (2011). “Bütün Şiirleri”, Syf. 938 (Ellerinize ve Yalana Dair), Yapı Kredi Yayınları, 7. Baskı.
Hikmet, Nazım. (2011). “Bütün Şiirleri”, Syf. 743 (Kuvayi Milliye),  Yapı Kredi Yayınları, 7. Baskı.
Hikmet, Nazım. (2008). “Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim”, Yapı Kredi Yayınları, 8. Baskı.
Krauss, Rosalind E. (2021). “Modern Heykel Dehlizleri”, Everest Yayınları, 1. Baskı.
Turan, Güven; Çavaş, Raşit (editör). (2016). “Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni”, Yapı Kredi Yayınları, 9. Baskı.
Etiketler

Bir yanıt yazın