ARKIV Buluşmaları'nın üçüncüsü İstanbul Sapphire'de yapıldı.
Çanakkale Seramik & Kalebodur sponsorluğunda 16 Şubat 2010 tarihinde gerçekleşen ARKİV Buluşmaları’nın üçüncüsü İstanbul Sapphire’de yapıldı. Buluşmaya projenin mimarı Murat Tabanlıoğlu’nun önderliğindeki toplantıya Nevzat Sayın, Can Çinici, Alişan Çırakoğlu, Kerem Erginoğlu, Boran Ekinci, Kurtul Erkmen, Murat Aksu, Umut İyigün, Burak Altınışık, Işıl Altınışık, Pelin Özgen ve Arkitera Mimarlık Merkezi’nden Ömer Kanıpak, Beril Azizoğlu ve Emine Merdim Yılmaz katıldı.
Binanın 54. katında daha sonra restoran haline gelecek olan ve İstanbul’u 360 derece seyretme imkanı sunan terasa sahip mekanda Murat Tabanlıoğlu projenin sunumunu gerçekleştirdi.
Binanın yerleştiği arsa Büyükdere Caddesi üzerinde yer almasına rağmen Kağıthane Belediyesi’nin sınırları içinde kalıyor. Dubai Towers tartışmalarıyla geçtiğimiz senelerde gündemden düşmeyen bir çevrede yer alan arsa için daha önce aralarında Las Vegas tarzı 7 yıldızlı bir otelin de bulunduğu birçok farklı proje farklı mimarlık büroları tarafından hazırlanmış. Bütün projelerin ortak noktası arsada yüksek bir yapının konumlandırılması olmuş. Hatta burada bir inşaat başlamış, arsada hafriyat ve 3 bodrum katının inşaası yapılmış. Projenin bu aşamasında devreye Tabanlıoğlu Mimarlık girmiş ve projenin işlevinin konut ağırlıklı olmasını önermiş.
Tabanlıoğlu yaptığı sunumda toplam 261 metre yüksekliğe sahip 61 katlı, narin yapının sorunlarından başka birisinin ise rüzgar etkisi olduğunu, bu problemi yapıya çift kabuk tasarlayarak çözüldüğünü söyledi. İç mekanlar, dışta oluşturulan kabuk yardımı ile olumsuz meteorolojik koşullardan ve sesten korunuyor. Bu şeffaf kabuk aynı zamanda iç mekan-dış atmosfer arasında tampon bölge oluşturuyor.
Menfezler ve teknik donanımla sağlanan doğal havalandırma sayesinde “nefes alan bina”, iklimlendirme için daha az enerji tüketiyor. Ayrıca dış cephe ve iç cepheler arasında çeşitli iklimlendirme alanları düzenleniyor, bu tampon bölümlerde ayrıca binanın işletim destek sistemleri ve mekanik sistemleri bulunuyor.
Bina ayrıca otopark, alışveriş merkezi ve konut işlevlerini de içeriyor. Zemin altında yer alan 10 bodrum katının altısı otopark, zemin altı ilk 4 kat ise ise alışveriş merkezi ve hipermarket için kullanılıyor. Yapının girişteki etekleri saydam olarak tasarlanmış, böylece gün ışığı bodrum katlara kadar ulaşabiliyor.
Binanın üst katlarında 120 m2‘den 1.100 m2‘ye kadar değişen, birbirinden farklı büyüklükte 177 adet konut yer alıyor. Tesisat birliği sağlanması için ıslak hacimler üst üste getirildiği halde planlar mümkün olduğunca esnek çözülmüş.
Residans kısmında 4 konut zonu bulunuyor ve bu zonlar da kendi içerisinde her 3 katta bir gökyüzü bahçesi oluşturuyor. Zonlar arasında konumlanan katlarda konut kullanıcıları için çeşitli rekreasyon alanları düşünülmüş.
Yapıda verimlilik çok önem kazanmış, konut kısmında merdivenler yapının iki yanında ikişer tane tasarlanmış, böylece kiralanabilir/satılabilir alanlar arttırılmış. Plan üzerinde önemsenen bu verimliliğe ek olarak kesitte 4,20 metre yüksekliğindeki kat yükseklikleri sayesinde aynı zamanda ferahlık sağlanmış.
Sunumun ardından binanın tamamlanan katları arasından 33. ve 6. katlar gezildi. 6. katta yer alan Lounge’da tartışmalar devam etti.
Oturumda en çok tartışılan konulardan biri yapının hangi tarzda bir hayata hitap ettiği üzerine oldu. “Her 3 katta bir bulunan gökyüzü bahçesine bakan konutlar arasında mahremiyet seviyesinin son derece düşük olması bu hayatları daha kısıtlar mı, yoksa kişileri daha özgür kılar mı?” sorusuna karşı Murat Tabanlıoğlu daha önce Levent Loft’ta benzer bir senaryoyu öngördüklerini ve oradaki hayatın tahminlerinden daha rahat kabullenildiğini gözlemlediklerini anlattı.
Toplantıya gelenlerin ortak görüşlerinden biri ise toplu konut çılgınlığının maksimuma çıktığı geçtiğimiz senelerde bina fonksiyonunun konut olmasının yanlış olabileceği yönünde oldu. Bu yorumlar karşılığında Tabanlıoğlu bugün olsa işvereni tarafından konut yerine ofis olarak düşünebilineceğini söyledi. Katılımcılardan birkaçı dairelerin fonksiyon değiştirip ofis olarak kullanılacağı yönünde fikirlerini dile getirdiler.
ARKIV Buluşmaları Hakkında
Kapalı oturumlar halinde iki haftada bir düzenlenen buluşmalarda her oturumda farklı bir proje geziliyor ve tartışılıyor.
Buluşmaların kaydedildiği videolar, ARKİV’de ilgili projelerin başlıkları altında yayınlanıyor.