Toronto, en iddialı yeşil altyapı projelerinden biri olan 20'den fazla müdahaleyle kıyılarını yeniden tasarlıyor.
1954 sonbaharında Hazel Kasırgası, güney Ontario’yu geçmiş, neminin büyük bölümünü boşalttığı Toronto’da toprak çöküşüne sebep olmuş ve kentte bugüne kadar kaydedilen en kötü sel felaketine yol açmış.
Ontario Gölü’nün kuzey kıyısında yer alan şehir, doğu ve batıdan nehirlerle çevrili. Trajik olaydan sonra uzmanlar, şehrin bu zorlu coğrafyasının farkında olarak bu büyüklükte bir felaketin tekrar meydana gelmesini önlemenin yollarını aramaya başlamış.
Daha sonra, 1970’lerde, Toronto’nun nehir havzasından sorumlu yetkililer ve çevreciler, sel korumasını Don Nehri’nin yeniden doğallaştırılması ile birleştirilebilme olasılığını tartışmaya başlamış. 2001 yılında ise Toronto’nun 2008 Olimpiyatları için teklifi ile, nehir kıyısının büyük ölçüde yeniden geliştirilmesi planlanmış, fakat hiç uygulanmamış.
Kanada’nın en büyük şehrini aşırı selden korumak için bir savunma önlemi olarak başlayan proje, şu anda dünya üzerinde aktif olan en iddialı kentsel dayanıklılık projelerinden birine dönüşmüş.
Liman arazilerini taşkından korumayı amaçlayan proje ile 600 dönümlük alan parklara, yeni bir nehir yatağına ve yaklaşık 20.000 kişilik yeni konut binalarına dönüştürülecek.
Özellikle, yeni nehir yatağı, kanocular için gölü sulak alanlara bağlayan ve doğal çıkışlar olarak hizmet veren iç kıvrımları ile göle akana kadar kıvrılacak. Yüksek kıyıları yürüyüş ve bisiklet parkurları ile çevrelenecek. Yeni rezervuar, Niagara Şelalesi’nin üçte ikisi olan büyük bir fırtınayı, saniyede 1.500 metreküp kaldırabilecek şekilde tasarlanmış.